Yalvaç Sivil Toplum Kuruluşları, dün İskenderunda verdiğimiz 6 şehit ile 7 yaralı askerimiz ve İsrailin Gazzede yaşayan halka yardım malzemeleri...
Yalvaç Sivil Toplum Kuruluşları, dün İskenderun'da verdiğimiz 6 şehit ile 7 yaralı askerimiz ve İsrail'in Gazze'de yaşayan halka yardım malzemeleri taşıyan Türk gemisine yaptığı saldırılar sonucu ölen kaybettiğimiz 10 kişinin acısı ve yaşanan olayları kınayan bir açıklama yayınladı.
Yalvaç Esnaf Kefalet Kooperatifi'nde saat 12.00'de Yalvaç'taki çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve basın mensuplarının katılımı ile Yalvaç Esnaf Kefalet Kooperatifi Başkanı Selami Akgün tarafından okunan açıklamada, son günlerde meydana gelen terör olaylarının ülkemizin birlik ve bütünlüğünü yok etmeye yönelik mesajlar taşıdığına dikkat çekildi. ABD, İsrail, BM, NATO ve Arap toplumu yöneticilerinin de konuya duyarsızlığı dile getirildi ve bu konuda bir an önce çözüm bulunması istendi.
Yalvaç sivil toplum kuruluşlarının devletin bütün kurumlarının, hükümet ve muhalefet partilerinin de gösterdiği tepkiyi sonuna kadar desteklediğinin vurgulandığı açıklama şöyle:
BASIN AÇIKLAMASI
Değerli Yalvaç kamuoyu, Saygıdeğer basın mensupları,
Yalvaç'ta faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri ve esnaf kuruluşları olarak dün yaşadığımız iki acı olayla ilgili bu basın bildirisini açıklamak üzere bir araya geldik.
Bilindiği gibi dün aynı saatlerde ülkemizi derinden yaralayan insanlık değerlerini hiçe sayan iki saldırı olayıyla uyandık. İlk olarak İskenderun'da donanma tesislerinde nöbet değişimine giden askerlerimize arkalarından roketatarlarla yapılan hain saldırı ile 6 evladımızı şehit verdik, 7 evladımız ise yaralı olarak yaşam mücadelesi vermektedir.
Son haftalarda tırmanış gösteren terör olaylarının artışı tüm Türkiye'ye verilmek istenen bir mesaj gibidir. Dış güçlerin maşası olan teröristlerin mesajı bizim birlik ve beraberliğimizi sona erdirmek için yeniden harekete geçtikleridir. İskenderun'da yapılan bu saldırı basit bir terör saldırısı değildir. Böyle profesyonel eylemin yapılabilmesi sadece Amanos dağlarındaki bir grup teröristle izah edilebilecek bir olay değildir.
Hükümet ve muhalefet partilerinin ağız birliği ettiği gibi İsrail'deki saldırıyla İskenderun'daki saldırının zamanı tesadüf gibi görünmemektedir.
İkinci olarak dün sabah saatlerinde Gazze'de 3 yıldır insanlık dışı şartlarda kuşatma altında yaşayan Filistin'lilere gıda ve ilaç yardımı taşıyan 6 gemi Gazze açıklarında Uluslar arası sularda yardımda bulunmak üzere beklerken terör örgütleri gibi hareket eden İsrail devleti askerleri tarafından yapılan silahlı baskınla gemi içerisindeki her milletten yardımsever üzerlerinde tırnak çakısı bile bulunmayan insanlar kurşunlanmış olup, 10 şehit verilmiş ayrıca 20 yi aşan sayıda da yardımseverin yaralanmasına sebep olmuştur.
Yıllardan beri Filistin halkının topraklarını işgal eden, yersiz yurtsuz bırakan, kamplara tıkayan, en ağır katliamları çoluk çocuk demeden yapmadan çekinmeyen ırkçı, faşist İsrail yönetimi ABD emperyalizmin desteği, işbirlikçi Arap yöneticilerin suskunluğu ile bu saldırıyı gerçekleştirmiştir.
İnsani hiçbir kavramda açıklanmayacak bu saldırı karşısında tüm dünyanın ayağa kalkması, Birleşmiş Milletlerin, Nato'nun, Avrupa Birliğinin, Orta Doğu Ülkelerinin İsrail'in bu çağ dışı tavrına siyasi ve ekonomik tepki gösterilmelidir. Ne yazık ki Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Banki Mun akşam saatlerinde şoka girdiğini söyleyerek yılanın kabuğundan sıyrıldığı gibi görev ve sorumluluklarından sıyrılmıştır. Bu şekildeki sorumsuzluğu da ayrıca kınıyoruz. Kınama yapılacaksa adam gibi yapılmalıdır. Türkiye'mizde de ideolojik farklılıkları bir kenara bırakarak olayı sulandırmadan bu hareketten bir kazanç beklemeden gerekli diplomatik kurallar işletilerek, gerek siyasi gerekse ekonomik yaptırımlar yapmamız gerekmektedir.
Şu an itibariyle biz Yalvaç sivil toplum kuruluşları olarak devletimizin bütün kurumlarının gösterdiği tepkiyi sonuna kadar destekliyor, her türlü etkinlikte severek görev alacağımızın bilinmesini istiyoruz.
Değerli kamuoyu değerli basın mensupları, geçmişinde ve bu günün de insanlık değerlerinin hep savunucusu ve uygulayıcısı necip milletimizin şanlı tarihi bütün dünya milletlerine yönelik bir sürü örnek insanlık uygulamaları ile doludur. 500 yıl önce İspanyol zulmünden kaçan Yahudilere Osmanlı ve Türk topraklarında kucak açmışızdır. Bu topraklar en güzel insanlık örneğinin verildiği topraklar olmuştur.
Biz "YARADILANI SEVERİZ YARADANDAN ÖTÜRÜ", "NE OLURSAN OL YİNE GEL", "YURTTA SULH CİHANDA SULH", "BİR İNSANI ÖLDÜRMEK TÜM İNSANLIĞI ÖLDÜRMEK GİBİDİR" düsturlarını kendine rehber edinmiş bir milletin fertleriyiz. Tüm dünya vahşi dönemlerden geçerken bu ilkeleri savunan ve buna uygun davranan bir milletin evlatlarıyız.
Bize yakışan yine aynı tavır ve özellikle Ulus olarak bir bütün halinde başka hiçbir ülke sahip çıkmasa da insanlığa ve insani değerler sonuna kadar sahip çıkmaktır.
Dünya ülkelerine sesleniyoruz: İnsanlığa inanan, insan haklarını en yüce değer kabul eden din, dil ve ırk farklılıklarını reddeden tüm dünya ülkelerini İsrail'in bu hareketini kınamasına ve bu ülkeye bu hareketin bedelini ödettirmeye davet ediyoruz.
Gerekçesi ne olursa olsun bugün insanlık için kara bir gündür. Bu vahşi zihniyete tüm insanlığı teslim etmemek ve bu bölücü zihniyete yenik düşmemek için önce birey birey ardından tüm toplum olarak tepki göstermek ve harekete geçmek zorundayız.
Burada bulunan veya çeşitli nedenlerle bulunamayan tüm Yalvaç sivil toplum kuruluşları ve esnaf kuruluşları olarak insanlık adına İskenderun'da yapılan saldırıyı, Gazze önünde insani yardım konvoyuna savaşta bile yapılmayanı yapan vahşiyane hareketi kınar sorumlu şahısları ve İsrail devletini bir an önce adalete hesap vermelerini istiyoruz.