Bu dünyada ne kimseye uymuşluğumuz var, ne şu atlas kubbe altında ev kurmuşluğumuz. Biz susuz kalmışız, içtikçe içiyoruz. Güzel bir sarhoşluğumuz var, güzel, hiç doymayan. Rahmet denizinin dalgasıdır bu; bir saman çöpünden başka bir şey değildir bu dalganın üstünde düşman.
Aşşağılık kişinin peşine düşmemeyi şiar edindik biz. Gönül dalgasını bırakmamayı şiar edindik. Şu yokluk yurdunda Nuh veHalil gibi, ölmezlik denen yerde aşk çardağı kurmak varken, burnu büyük Âd ve Smud gibi köşkler kurmamayı, Kafdağı'nda avlanmak duruken Gerkes gibi leş avlamamayı, iyi yürekli, tertemiz dostları bırakıp kahpeleri aldatan dev'e yönelmemeyi, şu kara toprağa meyvası cefa olan fidanı dikmemeyi, kafiye de, şiir de önem vermemeyi, bizden olmayan şeylere pek aldırış etmemeyi şiar edindik.