Susmak hep susmak karanlıklarda sükut bir dilenciyim Osmanlıdan kalma çehrem var hayata Sokak lambaları gibi sönük yüreğim mutsuzluğa daha yakın Bir yaşlı adam yürüyor yavaş adımlarla sokakta Yüzünde sahte bir tebessüm var içten içe eriyen sabrıyla Elinde bakkalın son bayat ekmeği topallıyor hayat yokuşunda
Sen kimsin ben kimim onlar kim hani masallardaki ISTANBUL ISTANBUL`um mavim düşlerim vazgeçilmezim Neden susuyorsun neden haykırmıyorsun yoksa sessizce gitmi diyorsun Hadi konuşsana sokaklarda ateş var haksızlık var İs kokuyor cennet İSTANBUL sen Yanıyorsun
Sabah olmuş gece gündüzle sanki küs Yıldızlar yerini martılara bırakmış simit satıcıları hiç susmuyor Üsküdar vapuru ilk seferine hazır sıra sıra kuyruklar Görevlinin kovaladığı geceyi rıhtımda geçirmiş çocuklar Öfkeli bakışları geceden kalma üşümüş bedenleri var hayata Nereye bu yolculuk karanlık bir yol neden ışıklar sönük Eskiden mutlu bayramlarımız vardı böyle mutsuz diildi çocuklar Renk renk balonlarımız vardı bulutlara yolladımız kim çaldı onları Kim aldı mutluluğumuzu daha doymadan yoksa bizmiydik suçlu Alimler şehri Istanbul şimdi her köşende meyhane var kavga var suç var.
Elimizde sigara ağzımızda küfür çocuklar gördüğüy le büyür Asın bizi asın dar ağaçlarında sallandırın ibret olsun Bu gemi su alıyor gençlik batıyor kaptan biziz yuh olsun Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavarsa işte mdeniyeti bulduk Helal olsun kalkın oynayın bayram olsun //mevlüt
|