Ömrümün yarısına on kala Öğretmen oldum baba Kendimi öğrenmeden geçen gün Elime gençleri verecekler bugün
Ömrümün yarısına on kala gün görmedim baba Sağolasın Bunca gün eksik etmedin Üç öğün dayakla beş öğün azarı
Bir şeyler öğreteyim dedin Biz çocuklarına Zorbalığı, yalancılığı, hak yemeyi, En güzelide saygısızlığı Öyle iyi öğrettin ki baba
Savunmanın adını yokluk koydun Öğrettiklerine tecrübelerim dedin Söylediklerini yapmayınca Hakkım helal değil, Elalemin çocukları nasıl dedin.
Bu dirsekleri sıralarla Bu boyu kara tahtayla Bu yazdıklarımı da Öğretmenlerimden Sayende aldım baba Ya sen de olmasaydın
Biliyor musun? Hala korkuyorum karanlıktan Gök gürültüsünden Bir iş yapmaktan En çok da konuşmaktan Sen sus çocuksun dedin İşine gelmeyince bir şamar yedim
Hatırlıyor musun? Küçük fidanlar dikiyorduk Evimizin bahçesine Öğütlerini Unutmadım baba
Çalışın ölürcesine Sakın düşmeyin Düşürün öldürürcesine Kaybetmeyin sakın Kazanın Ne pahasına olursa olsun ( KAZANIN )
Ömrümün yarısına on kala Öğretmen oldum baba Bi görsen Öyle güzel demogojiler yapıyorum ki Hele küfürlerimi duysan Benimle gurur duyarsın Aferin oğlum "Boynuz kulağı geçermiş Beni bile geçtin" deyip Şöyle güzel bi keyif sigarası yakarsın belkide
Duydun mu baba? Öğretmen oldum, ömrümün yarısına on kala Sayende büyüdüm Yalnız biraz güdük kaldı beynim Az buçuk konuşabiliyorum Lakin hala korkuyorum Aniden enseme inmesi muhtemel bir şamardan
Tabii tüm bu öğrendiklerimde Unutulmamalı katkısı Öğretmenlerimin Cumhuramcanın Başbabanın Ve saygı değer siz dostlarımın
Ömrümüzün bilmem kaçına kaç kala Birimiz doktor oldu Acıyı tatmadan.
Birimiz mühendis oldu Hakkı bilmeden
Birimiz yuva kurdu Paylaşmadan yoksun
Birimiz de bilmem ne oldu İnsanlığı öğrenmeden
Korkmayın sevgili yavrular Ben öğretmenim Geleceğiniz benim ellerimde Ben geçtim bu yollardan Biraz sapadır ama. Siz korkmayın