Edebiyatçı Hemşehrimiz Yunus Koşar ın Yeni Kitabı Joseph in Yakarışı Yayınlandı.
Edebiyatçı hemşehrimiz Yunus Koşar’ın yeni kitabı Joseph’in Yakarışı yayınlandı.
Daha önce bir şiir kitabı ve iki romanı yayınlanan Koşar’ın bu dördüncü kitabı oldu.
Koşar, yeni eserinin içeriğiyle ilgili şu bilgiyi verdi: “Romanımızın kahramanı Joseph, 21 yaşında bir İngiliz askeridir. Londra’ya yakın bir köyde babasının çiftliğinde mutlu bir hayat sürmektedir. Kendisini bildi bileli dindar bir Hristiyan’dır. Yaşadığı sürece çevresindeki insanlara nazik ve hürmetkâr davranmış hem ailesinin hem de çevresindeki insanların sevgisini kazanmıştır. Çanakkale savaşına katılmak için çok sevdiği ailesinden, biricik aşkı Dasire ’den ve hayatının en güzel yıllarını geçirdiği çiftliğinden gönüllü olarak katıldığı askerlikle ayrılmış oldu. Hristiyanlığa yapılabilecek en büyük hizmetin Müslüman Türk kanının dökülmesi gerekliliğine öyle inanmıştı ki kendisini tarihteki İngiliz şövalyeleriyle özdeşleştirmişti. Ancak Ertuğrul koyuna çıktığı anda göğsüne isabet eden bir kurşunla Çanakkale’ye geliş amacına nail olamadan daha toprağa adım attığı anda yere yığılıp kalmıştır. Artık son anlarının farkına varmıştır. Bu anda samimane bir şekilde yakarışta bulunmuş. (Tıpkı Türk İslam âleminin büyük şahsiyetlerinden seyyah Evliya Çelebi’nin rüyasında ettiği sürçü lisan gibi…) “Tanrım beni burada bırak.” Joseph’in muradı ölmemekti. Yarım kalan hayallerini Londra’ya dönüp tamamlamak istiyordu. Tanrı, Joseph’in yakarışına karşılık verdi. Ve onun ruhunu Çanakkale mahşerinde serbest bıraktı. Joseph, Tanrının kendine bahşettiği bu halin mutlaka bir sebebinin olduğuna kanaat getirdi. Ve bu sebebinde bu savaşın içinde olduğunu ve arayıp bulması gerektiğine kanaat getirdi. Günler haftalar süren arayış içinde varlığından habersiz kimi kendi cephesindeki askerlerle kimi Türk tarafındaki askerlerle beraber oldu. Bu süre içinde Türk askerinin vatan sevgisine hayran oldu. Bağımsızlıklarına olan düşkünlükleri onu çok etkiledi. Fakat onların bu savaştaki yüksek insanı hasletleri Joseph’in Türklere karşı duymuş olduğu bütün önyargıları darmadağın etmişti. Türk insanındaki bu inanılmaz manevi hasletlerin kaynağının Allah’a olan sevgilerinin, peygamberlerine olan bağlılıklarından ileri geldiğini anladı. Londra’dayken kilisede hemen her hafta Müslümanlar ve Türkler hakkında duyduğu ne varsa hemen hepsinin birer aldatmacadan ibaret olduğunu; esas dinin İslamiyet olduğunu Tanrıya ancak Müslüman Türklerin manevi halleriyle ulaşılabileceğine karar verdi. Demek ki tanrının muradı buydu. Joseph’in gerçeği bulmasını istiyordu. Joseph en sonunda Allah demeye başladı ve “Allah’ım eğer yaşıyor olsaydım…” cümlesini kurduğunda kendisini bedeninin başında, sıhhiyelerin kendisini hayata döndürmeye çalışırken buldu. Ve ilk kalp atışıyla “Allah” dedi…”
Eseri yayınlayan yayınevi de kitapla ilgili şu bilgiyi paylaştı: “Tüm eserlerinde önce insanı anlatan, düşünce, ideal ve ideolojiye insanı kurban etmeye asla yanaşmayan Yunus Koşar, son romanı Joseph’in Yakarışı’nda yine zor olanı tercih ederek Çanakkale’yi karşı sahadan anlatmaya soyunmuştur. On bin kilometre öteden çıkıp geldiği ve ne için burada bulunduğundan emin olmadığı bu topraklarda daha sahile adım atarken ölümü tadan Joseph’in insani varlığını öne çıkararak ve düşman diye yaftalamadan anlatmak hiç de kolay olmasa gerek. Bunun için empati duygusunun güçlü olması, iyi bir araştırma ve inceleme gayretinin bulunması ve bir ömür insanı tanımak için özel bir emeğin sarf edilmesi gerekir. Yunus Koşar, kurşunu göğsünde hissettiği andan itibaren bir insan olarak karşımıza çıkarılan ve bizde karşılıksız bir acıma duygusu uyandıran Joseph’in hikâyesini derin bir psikolojiyle vermeyi daha ilk sayfalardan itibaren başarıyor. Bu eserin, birçok değerli edebi vasıflarının yanında belki de, en önemli vasfı kendisi ölümün ne olduğunu ve nasıl hissedildiğini bizzat tatmamış birinin ölmek üzere olan İngiliz bir askerin son anlarını bu denli derinlikli anlatabilmesi ve okuyucuya bunu hissettirebilmesidir.”
YUNUS KOŞAR KİMDİR?
Hemşehrimiz Koşar, 22.06.1975 tarihinde İstanbul’da doğmuş. İlkokulu Isparta Yalvaç Kuyucak Köyü ilkokulunda, Ortaokulu Yalvaç Merkez Ortaokulunda, liseyi Yalvaç Atatürk Lisesinde okuduktan sonra Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirmiştir. 1999 yılında başladığı öğretmenlik hayatına halen Başakşehir Anadolu Lisesi Edebiyat Öğretmeni olarak devam etmektedir. Öğretmenliğe başladığı günden itibaren değişik yayın kuruluşlarına test sorusu hazırlamıştır. Bu anlamda yayınlanmış bir adet edebiyat soru bankası vardır. Görev yaptığı hemen her okulda çıkardığı okul gazetesi ve edebiyat dergilerini, edebiyata özellikle şiire merakı olan öğrencileri keşfetme aracı olarak görmüş; bu anlamda yeteneği olan öğrencileri edebiyatla ve şiirle daha çok iç içe olmalarını amaçlamış. Lise yıllarında şiire merak salmış RANA adlı bir şiir kitabı, GARA BİLAL ve KARDEŞ KAVGASI adında iki romanı yayınlanmıştır.
Hemşehrimiz Koşar’ı kutluyor, daha nice yayınlara dileğiyle başarılarının devamını diliyoruz.