Yaprak yeşili gözlerin içimi ısıtırdı.
Mest ederdi gönlümü derinden,
Dağılırdı rüzgarda saçların, sarhoş misali al renkli.
Deniz kokulu sevgilim seni unutamadım
İstanbul'un karanfil kokan pembe köşkleri
Seninle uyuduğumuz ılık geceleri anımsatıyor
Fayton tozlu taş kaldırımlar
El ele gezerken ayağımızın dokunmadığı minarelerini gördüğümüz İSTANBUL...
Avucumuzdan ekmek yiyen martılar kanat sesleriyle
Sen bakır cezve, bense içinde bol köpüklü kahveydim.
Akşamın rengi koyulaşırken geceye
Mahsun mahsun bakar boğazın öte yanından yalılar.
İçinde oynaşır çocukluk yıllarım
Vapurlar yanaşırken ayrılıklar kokan yaşlı iskeleye
Nicedir bilmem mavi olmaz bu gökyüzü
Balıklar oynaşmaz köpüklerin üstünde
Ben geceyi yudumlarken sönük ışıklı o meyhanede
Gecenin buğusu hala gözlerimde
Ne kadar sarhoş olmasamda
Dudaklarımda hecelenir ismin tane tane,
Eskiden yıldızlardan çizerdim resmini gökyüzüne.
Ben hala o benim aynı beste, aynı şarkı,aynı İSTANBUL...
Ay ışığı geceyi aydınlatırken alabora olan sandallar su yüzünde
Ağları delen kılıç balıkları
Bu gece sensiz gecelerden sadece bir gece.
Mevlüt AYDINCI
Bu Bir Yarışma Olduğu İçin Lütfen Hemen Aşağıdaki Puan Ver Linkinden Öngördüğünüz Puanınızı Veriniz...