Evet mi? Hayır mı? 2
12 Eylül 1980 sadece zamanın mevcut hükümetini hukuk dışı bir darbe ile yıkmak, devletimizin tepesindeki yöneticilerin değişmesi veya memleketi bölüşemeyen gençliği hizaya getirmek olarak düşünmek saflık olur. 12 Eylül öncesi sonrası ve hatta günümüze kadar süren etkileri ile Türk tarihine kara bir gün olarak kaydedilmiştir.
12 Eylül 1980 den sonra serbest seçimlerle kurulmuş olan TBMM kapatıldı, anayasa ortadan kaldırıldı, siyasi partilerin kapatılıp mallarına el konuldu.
650 bin kişi gözaltına alındı.
1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.
7 bin kişi için idam cezası istendi.
517 kişiye idam cezası verildi.
Haklarında idam cezası verilenlerden aralarında Maraş olaylarından suçlu bulunan Asala militanı Levon Ekmekçiyan'ında bulunduğu 18 sol görüşlü, 8 sağ görüşlü, 23 adli suçlu, 1′i Asala militanı toplam 50 kişi asıldı.
İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis'e gönderildi.
71 bin kişi TCK'nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.
98 bin 404 kişi "örgüt üyesi olmak" suçundan yargılandı.
388 bin kişiye pasaport verilmedi.
30 bin kişi ''sakıncalı" olduğu için işten atıldı.
14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.
30 bin kişi ''siyasi mülteci" olarak yurtdışına gitti.
300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
171 kişinin "işkenceden öldüğü" belgelendi.
937 film ''sakıncalı" bulunduğu için yasaklandı.
23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.
3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.
400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.
Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
31 gazeteci cezaevine girdi.
300 gazeteci saldırıya uğradı.
3 gazeteci silahla öldürüldü.
Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.
13 büyük gazete için 303 dava açıldı.
39 ton gazete ve dergi imha edildi.
Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.
144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
14 kişi açlık grevinde öldü.
16 kişi "kaçarken" vuruldu.
95 kişi "çatışmada" öldü.
73 kişiye "doğal ölüm raporu" verildi.
43 kişinin "intihar ettiği" bildirildi.
Yukarıda yaşanan bu trajedinin bir başka ifadeyle milletin üzerine çöken bu 12 Eylül lanetinin mimarı olan Marmaris Sakini'ne Anayasanın geçici 15. Maddesi kaldırılması düşünülüyor dolayısıyla size de yargı yolu bu durumda ne yaparsınız diye sorulunca "Halk 15. maddeyi kaldırın ve yargılayın derse bu işi yargıya bırakmam. Bu lekeyle yaşayamam ve intihar ederim" der.
Marmaris'te nü resimler yapan sanat fukarasının yukarıda size tanıtmaya çalıştığım boya yerine kan kullanarak yaptığı "12 Eylül'ün Laneti" onun ifadesiyle en beğendiği tablosu imiş. Bu tablo duvarlarımızda asılı duruyor. İndirilmesi veya asılı durması şimdi bize soruluyor. İndirmekte asılı tutmakta bizim elimizde. Saygılarımla..