Şimdi adım atma arifesi Yar, bana güç ver. Bana selamet. Adın için dolan fiillerle çoğalt dilimi, yolun için güdülen düşlerde haşret. Önce cesaret ver, sonra cehaletimden soyutla beni. Yerinde sayan zikirlerden alıkoy beni. Yaşar gibi sevdir sevdiklerini.
Önce dilimden, sonra elimden ve bütün bildiklerimden kaldır şüpheyi, bildiği bütün duaları eden çocukların avuç içlerine bırak beni. Sızımı giderecek suyu göster, yapılacak işi! Gözlerime bakmanın önsözünü yağdır, yağdır ki gözyaşı kelimesi vücuduma anlamını bahşetsin.
İsmine münhasır hüzün verdiklerine, gönüllerine münhasır şifa ver. Hadsizlik eylediğim kalem divanımın perçemlerinde ki kiri ört. Kelamın iffetine zeval verme! Ve beni kimsesiz kıl, beni biçare. Ki yolumu kaybetmişliğime şifa bulayım bahanemde.
Affınla şereflendir âmin diyenleri, hece hece zikrine kilitle. Birbirine benzeyen günlerin şerrinden koru, gözlerimi aynalardan, gözlerimi 'ben'den çek. Susuz kaldığımda bedeviliğimle müdafaa et. Bereket bahşet bana, bize.
İsmaillerimizi kabul et. İbrahimliğimizi bağışla bize.
Bayramlar Bayram Ola
Güneş yükselmeden kuşluk yerine
Bir adam camiden döndü evine
Oturdu sessizce yer minderine
Kızı "Bayram" dedi, yalın ayaklı
Adam "Bayram" dedi, tam ağlamaklı..
Eli öpüldükçe içi burkuldu
Konuşmak istedi, dili tutuldu
Güç belâ ağzından bir "off! " kurtuldu
Oğlu "Bayram" dedi, sırtı yamalı
Adam "he ya" dedi, gözü kapalı..
Düşündü kış yakın, evde odun yok
Tenekede yağ yok, çuvalda un yok
Yok yoka karışmış; tuz yok, sabun yok
Avrat "Bayram" dedi, eğdi başını
Adam "evet" dedi, sıktı dişini..
Çalışsa ne iş var, ne cepte para
Dağ oldu içinde büyüyen yara
Dikti gözlerini karşı duvara
Takvim "Bayram" dedi, silindi yazı
Adam "öyle" dedi, bağrında sızı..
Döndürse yönünü herhangi dosta
Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta
Yıllar, aylar, günler erirken yasta
Yer-gök "Bayram" dedi, ağzını açtı
Adam "Bayram" dedi, evinden kaçtı..
Suları Islatamadım(sh.56)
Abdurrahim Karakoç