Sona Yaklaşmak
Değerli Kuyucaklılar;
Son dönemde Ülkemizin güneydoğusunda olup bitenlerden bir çoğunuzun haberi yoktur. Çünkü, görsel ve yazılı medya maalesef bastırılmış, susturulmuş halk magazinsel ve diğer oyunlarla kandırılmaktadır.
Orta Doğu malumunuz üzere kaynıyor. Hemen sınırımızın diğer tarafı tam bir cadı kazanı. Emperyalist oyunlar ve geride bıraktığımız yüzyılın hesabı yani Sevr haritaları ağır ağır fiiliyata geçirilmekte ve oluşum gerçekleştirilmektedir.
Önce Kuzey ırakta bir kürt devleti kuruldu, şimdi diğer ve en büyük sınır komşumuz Suriyenin kuzeyi fiilen bölünmüş durumda. Bu bölünmenin mimarlarından değil fakat figuranlarından olan AKP iktidarı ve sayın Erdoğandır. Aynı hükümet ve aynı Erdoğan bilerek yada bilmeyerek ABD ye ve diğer emperyal Devletlere olan iş ortaklığını Ülkemizin doğusu ve güneydoğusunu içine alan bir iç savaşın ateşini yakarak bu ortaklıklarını sürdürme kararlığındadırlar.
Çok değil;
Ulusal svaşımızda omuz omuza verdiğimiz kardeşlerimizle yarın belki yarındanda yakın bir birimize kurşun sıkacak kadar zavallı olacağız. Çünkü bundan 30 sene evvel PKK fitilini şemdinlide ateşleyen Emperyal güçler 2001' sonunda bitirdiğimiz sorunu on yıllık AKP iktidarı sayesinde bu gün geri dönülmez bir yere getirmiştir. Daha düne kadar vur kaç taktiği ile ihanetini sürdüren vatan hainleri bu gün artık kaçmadan göğüs gövüse cephe savaşı vermeye başlamıştır.
Türk askeri ile Şemdinli kırsalında tahmini 500 kişi olduğu düşünülen ihanet şebekesi teröristler 15 gündür göğüs göğüse çarpışmakta artık kaçmamaktadır. Bunlara destek olarak da bin ile ikibin kişilik guruplarda sınırınnhemen diğer tarfında hazır olarak beklemektedir. Ne acıdırki kaçmıyorlar, geri çekilmiyorlar tersine sürekli taarruz halindeler ve Ordu birliklerimizi tüm üst düzey imkanlara rağmen bu olayı berteraf edememiş yada berteraf edilmesi uygun bulunmamıştr. Cephe sadece Şemdinli ile sınırlı değildir. Hakkari ve yakın bir gelecekte tüm Suriye sınırına konuşlanan ve Devlet kurduğunu açıklayan PKK ile 800 km. boyunca bu cepheler çoğalacak ve beklenen iç savaş başlamış olacaktır.
Amaç Bellidir;
ABD ve İsrail'in hedefi aynı zamanda İran'ı da yıkmaktır, bu, izlenen Suriye politikasının da doğal sonucudur. Bunların hepsi bir "paket"tir. Kurulacak Kürdistan da bir paketin en değerli unsurudur. Türkiye de bu paketin içindedir. Hükümet bu paketin dışında kalmak için politika izleyeceğine, kuyuunun içine düşmüştür..
Amaç bellidir.
Suriyede oluşan isyan ateşini ülkemiz içine almak ve beklenen ihanet ateşini fitillemek.
Tüm bunlar olurken başbakanımız bu dehşet tabloyu umursamıyor ve hala Suriye ile yatıp kalkmaya devam ediyor. Konuşuyor, sadece konuşuyor. Çünkü PKK artık siyasallaşmış ve Suriye sınırımıza boydan boya yerleşmiş tüm resmi ve önemli yerlere PKK bayrağını asmıştır. Başbakan ve Ordunun başkumandanı Sayın Cumhurbaşkanımız hala derin bir uyku halindedir.
Esad'da iktidarda dayandığı uzun süre boyunca düşmanımın düşmanı dostumdur düşüncesiyle PKK'ya alan açmış ve PKK güçlenmiş ve bu gün PKK Cumhuriyeti'ni kurma noktasına gelmiştir. Hükümetin içi boş kuru gürültüsünden başka bir B Planı olmadığından PKK, Esed'in himayesinde bir devlet kurarken AKP iktidarı şaşkın ördek gibi gelişmeleri seyretmiştir.
Vatan toprağına açık bir tehdit varken, başbakanımızın hala Esad' la yatıp Esadla kalkıyor olmasının nedeni nedir?
10 Yıllık iktidarları ve belkide bir 10 yıllık iktidar daha vaad edildiğinden olabilirmi?
Bu acı sürecin ülkemizde bir iç savaşa dönüşeceğini, düşünmek ürkütücü ama belkide yüzbinlerce vatandaş kanı akacak ve bölünmüş bir Türkiye haritasına dönüşeceğinin farkına devleti aliyenin ne zaman farkına varacağını sormak gerekmezmi?
Bu millet sormaktan aciz, bu millet suskun,
Çünkü, bizim milletin cebine dokunma, gerisi serbest...!
Biraz kömür, biraz erzak biraz harçlık, ve biraz da dini harmanladınmı, (yüksek tepelere camiler, türbeler vs.) bu milletin çoğuna diz çöktürürsün (sizleri tenzih ediyorum)
Haksızlık etmiyorum. Türkiye göz göre göre iç savaşa sürüklenip bölünme çizgisine getirken AKP hala %50 ve üzerinde seyir halinde oluyorsa, bu millete ne söylersen söyle helaldir ve azdır....
Çünkü, Devletimizin dış işleri bakanı dün ayağına ayakkabı verdiğimiz önüne bir tabak çorba koyduğumuz ve kıçına pantolon giydirdiğimiz barzani denen şahsın bu gün ayağına gidip, icazet aldıysa ve imdat istediyse bu Türk halkının Türk milletinin onurunun ve şerefinin ayaklar altına alınması demektir. Sizler kabul etsenizde benin kabul etmem ve rıza göstermem mümkün değildir.
Diğer yandan PKK ile mücade eden kahramanlar bölükler halinde esir kampına alındı ve alınmaya devam ediyorsa. küresel güçler; kendi tank, top ve askerlerini kullanmadan Türkiye üzerindeki milli çıkarlarını işbirlikçileri kullanarak kolaylıkla elde ediyorsa, küresel Güçler; Anadolu'da bin yıldır bir arada yaşayarak et-tırnak misali kaynaşmış Türk Milleti'nin bütün etnik unsurlarını birbiri ile çatıştırmakta ve kardeş kanı dökmekte olduğunu AKP iktidarının görerek ve bilerek derin uyku hali devam ediyorsa halk da AKP ye olan bağlılığından vazgeçmiyorsa.,
VE BU HALKTABİR PAKET MAKARNA İÇİN HALA YAN GELİP YATIYORSA
HER ŞEY BİTMİŞTİR.
Bu gün bölünmeye giden yolda vurdum duymazı oynayan AKP iktidarı sayesinde yarın hepimiz dizimizi dövüyor olacağız. Suriye'deki gelişmeler giderek farklı noktalara doğru kayıyor. Ve ben nereye doğru gidildiğini hala göremeyenlere ateş püskürüyorum. Kabul edilecek bir şey değil. Yıllardır korkulan, kendi beceriksizliğimiz ve küçük düşünmemiz nedeniyle başımıza geleceklere hazır olalım.
Bölgede öyle gelişmeler yaşanıyor, sınırlar öylesine oynaklaşıyor ki, artık "Olmaz böyle şey" veya " Biz buna müsaade etmeyiz" gibi büyük sözler edilemez. Böyle bir şey bal gibi olur ve Türkiye de buna müdahele edemez!
Çünkü, Ettirmezler...
Özetle Ankara, kendi elleriyle PKK'ya bir cumhuriyet kurdurmuştur. PKK'ya hayırlı olsun Ankara'ya geçmiş olsun.