Bu gün, Türk ulusunu esir etmek isteyen emperyalist güçlere karşı kadını, erkeği, yaşlısı, genci ve ORDUSU ile topyekûn verdiği bir savaşın ve ulusal benliğini kurtardığı ve Zafer Destanı'nın yazıldığı gündür. Ben ezelden beridir hür yaşadım hür yaşarım diyen Yüce TÜRK Milleti ve ulu Önder ATATÜRK ' ün komutasındaki kahraman Türk ordusunun büyük başarısıyla Türk Yurdu'nun yeniden Türklere kazandırıldığı 30 Ağustos gününü şerefle anıyor, bugün bu topraklarda yaşamamızı sağlayan başta Ulu önder Gazi MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ve içi VATAN aşkı ile yanan ve bu uğurda gözünü kırpmadan şehit ve gazi olan atalarımızın ruhlarının şad olmasını diliyoruz. Bu tarih, Bir milletin yeniden dirilişi Milli birlik ve bütünlüğümüzün tesilidir. Bu tarih, Türk milletinin kulluktan Vatandaşlığa yükselişin bir sembolüdür. Umut ediyor ve diliyorumki, yüce Türk milleti dün olduğu gibi bu günde , memleket idaresine sahip olanların yine, yeniden Vatandaşlıktan kulluğa dönüşüne asla müsade etmeyecektir. Bu itibarla, bugün içinde bulunduğumuz sıkıntıları aşmak için yakın tarihimizi iyi bilmek ve "Atatürk gibi düşünmek" zorundayız. Çünkü; Açılım ! adı altında sürdürülen yıkıcı ve bçlücü çalışmalar, ülkemizde ayrışmaya yol açacak tehlikelerle doludur. Herkese daha fazla özgürlük ve daha fazla adalet yalanı ile ortaya çıkanlar, siyasal eşitlik gerekir diyerek hepimizden daha özgür olanları kürt vatandaşlarımızı Emperyalist ABD ve AB nin dayatmacı politikaları karşısında teslim olmuş ve SEVR ruhu peşinde koşan dış devletlerin hizmetkarlı olma yolunu seçmişlerdir. Bu gün hepimizden daha özgür ve bağımsız olan Kürt kökenli Türk vatandaşlarını ayrıştırmaya, bölmeye yönelik çalışma içinde bulunanlar, unutmamalıdır ki Ulu Önder Atatürk, Türk kavramını bir ırk olarak değil yurt kurucu bir nitelik olarak görür ve şöyle der: "Türkiye Cumhuriyetini kuran halka Türk milleti denir". Bir başka sözünde de şöyle der: " Ne Mutlu Türküm,diyene!". Değerli arkadaşlar Dışarıdan, birlikteliğimizi önlemek, ortak paydalarımızı ortadan kaldırmak için yapılan planlara dikkat etmeliyiz. Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, bize birileri tarafından hediye edilmedi. Kanla, gözyaşıyla, yoksulluklar ve yoksunluklar içinde kuruldu. Açılım yalanı adı altında ve bu yalan uğruna Cumhuriyet kazanımlarından ödün vermek; Atatürk gençliğini ve kalbi vatan sevgisiyle çarpan Yüce Türk Ulusunun " gözünü dört açmasının ve iyiyi en çabuk bir şekilde düşünmesinin zamanı gelmiş ve geçmektedir. Cumhuriyet kazanımları birlik ve beraberlik ruhu ile çelikleşmiş millet kültüründen vazgeçerek, tavizler verilerek adı demokratik açılım olan hiçbir açılımın olamayacağı Türk halkı tarafından çok iyi bilinmelidir. Bütün çözümsüzlüklere karşı tek çözümün Atatürkçülük olduğu asla unutulmamalıdır. Milli birlik ve beraberliğimizin korunması, milli değerlerimizin ve ulusal bilincin daima en üstte tutulması, milli benliğin ve ulusal kimliğmizin siyasi irade tarafından yok edilmesine asla izin vermeyiniz. Değerli arkadaşlar; Türkiye Cumhuriyet' inin olmassa olmazı olan tüm sanayi ve iletişim kaynakları ile yeraltı ve yerüstü kaynaklarımıızn elimiden alınıp yabancılara peşkeş çekilmesine müsaade etmeme kararlığı ve azmimiz öncelikli hedeflerimiz arasında yer almalıdır... Bunun içinde ilk sınav 12 Eylül 2010 dur.. Bizler Yüce Türk Milletinin birer ferdi olarak aynı ülkü ve inançla, Yurt diye Anadolu'yu, Yol diye Cumhuriyet'i, Onur diye Tam Bağımsızlığı, önder olarak Mustafa Kemal Atatürk'ü ve onun İlkelerini ilk ve son hedef olarak görmeli bu inanç ve kararlılıkla Cumhuriyet düşmanlarının karşısında olmallıyız.. Ne mutlu Türk olana, ne mutlu atalarını unutmayana
Ne Mutlu 'Türküm Diyene''..........
Ne mutlu Türküm diyemiyen, ve Türk' lüğü ile gurur duyamayan gaflet ve delalet içindeki siyasi düşünceye ithaaf olunur...
.......!!...VATANSIZLARA İNAT, VATAN SAĞOLSUN....'''!!...
Saygılarımla.....
Cumhuriyet' i ve Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratma ve yok etme gayreti içinde olanlar iyi bilmelilerki Yüce Türk halkı onlara hak ettikleri dersi vereceklerdir..