Dünya Nimetleri ve Biz! Değerli arkadaşlar, Servetin yani malın insan açısından büyük öneminin olduğu muhakkaktır. Kuran' ın ve onun tamamlayıcısı olan hadislerin sahip olduğumuz yada olacağımız servetle olan ilişkisinin ne düzeyde olduğu yada olması gerektiği konusundaki ortaya koyduğu gerçeklerde kesindir. Öyle ise mala yani dünyevi nimetlere olan fazla düşkünlüğümüzün sebebi nedir.? Yüce Allah, Kuran'ı Kerim' de dünyanın bütününün insan için yaratıldığını birçok yerde vurgulamaktadır. Bakara suresi 2/29 ayette şöyle der. '' Yer yüzünde olanların hepsini sizin için yaratan O dur''. Buyurmuştur Ve Yine Lokman suresinde ''Allah'ın göklerde olanları da, yerde olanları da buyruğunuz altına verdiğini, nimetlerini açık ve gizli olarak size bolca ihsan ettiğini görmezmisiniz'' ?. Buyurmuşlardır. Allah insanlara bu nimetleri verirken biz fanilerin nimetleri nasıl kullanmamız gerektiği konusunda da bir çok uyarılar yapmıştır. Nitekim Maide suresinde bir ayette şöyle der.'' Ey İnsanlar ! Allah'ın size helal ettiği temiz şeyleri haram kılmayın, hududu aşmayın, doğrusu Allah aşırı gidenleri sevmez. Allah'ın size verdiği rızıktan temiz ve helal olarak yiyin. İnandığınız Allah' tan sakının. Buyurmuştur. Ve yine Araf suresinde '' Ey Muhammed de ki : Allah' ın kulları için yarattığı zinet ve temiz rızıkları haram kılan kimdir? Bunlar, dünya hayatında inananlardır, kıyamet gününde de yalnız onlar içindir.'' Buyurmuştur. Değerli arkadaşlar, mal bireyi ve toplumu zulüm, esaret, sefalet ve yoksulluğa karşı korucu nitelikte bir unsurdur. Bu nedenle malın iyi korunması, yerli ve yerinde israfa sapmadan kullanılması ve çoğaltılması için gerekli çalışmalar içinde OLMALIYIZ. Ticaretin mal, mülk edinmenin ve zenginliğin bizlerin, maneviyatla bağlarını koparmasına neden olmaması ve ibadete engel teşkil etmemesi gerekmektedir. Allah Resulü bir hadisinde iki kişiden başkasına gıbta edilmez.'' Allah tarafından kendisine mal verilip de hak yolunda o malı harcayan ve Allah tarafından kendisine hikmet verlip de onunla hükmeden ve onu başkalarına öğreten kimse'' demiştir. Ve yine Allah Resulü '' Ademoğlunun iki vadi dolusu malı olsa üçüncüsünü ister. Karnını ancak toprak doldurur. Tevbe edenin Tevbesini Allah kabul eder.'' Buyurmuştur. Bu hadislerden de anlaşılacağı gibi edindiğimiz malı nasıl ve nerede kullanmamız konusunda biz fanilere açıkça uyarılar vardır. Peki biz edindiğimiz malı yada serveti bu ayet ve hadisler ışığında kullanabiliyorumuyuz? Kullanamıyorsak bizler dinimizin gereklerini yerine getiremiyoruz demektir. Yüce kitabımız Kuran' ı ve Allah Resulünün hadislerini okumuyoruz. ve okuduğumuz ayet ve hadisler üzerinde de düşünmüyoruz demektir. Allahın ilk emri okudur. Okuyalım ve anlayalım. Allah Resulünün şu hadisleri çok manalıdır.'' Dinara kul olana lanet olsun. Dirheme kul olana lanet olsun'' ve yine '' İki aç kurdun koyunlara saldırdığını düşünün. İşte bunlar sürüye, mala ve makama karşı hırslı olan insanın dinine vereceği zarardan daha çok zararlı değildir'' Demiştir. Ve yine Allah Resulü '' Her ümmetimin bir fitnesi vardır. Benim ümmetiminde fitnesi maldır.'' Demiştir. Bu hadisler malın insana hükmetmemesi gerektiğini açıkça bize anlatmaktadır. Şura suresinde '' Göklerde ve yerde ne varsa hepsi onundur'' ve '' Göklerin ve yerin mülkü Allah' ındır''. Buyurmuştur. Başkasında olupta bizde olmayan mal için Yüce Allah Nisa suresinde '' Allah' ın sizi birbirinizden üstün kıldığı şeyleri (başkasında olupta sizde olmayan ) hasretle arzu etmeyin''. Buyurmuştur.
Öyle ise bu mala olan düşkünlük neden? Değerli arkadaşlar, mal ve servetin.biz insanların dinin kurmuş olduğu sistemle olan bağlarımızı zayıflatması ve koparması halinde, büyük felaketlerin olmasını kaçınılmaz olduğunu unutmayalım.. Yok olan kavimlerin helak oluş sebebini iyi düşünelim. Dünya malının dünya da kaldığının en canlı örneği Sakkıp Sabancı dır.En ileri hastanede bile yanlış teşhis ve iğne kurbanı olduğunu sahip olduğu malın ve servetin hastalığını iyi etmediğini, ve Allah'ın huzuruna vücuduna sarılı kefenle gittiğini unutmayalım. Allah' a ve Onun Yüce Kitabı Kuran' a sıkıca sarılalım. Ayet ve hadisleri iyi anlayalım. Mutlaka ama mutlaka Kuran'ı Türkçe açıklamalı olarak da okuyalım ve anlayalım..
GERÇEK HUZUR, MADDİYATTA DEĞİL MANEVİYATTADIR. BU DA ANCAK VE ANCAK İSLAMIN EMİR VE YASAKLARINA HARFİYYEN UYMAKLA MÜMKÜNDÜR. Alıntı değildir.