Değerli arkadaşlar;
Konu başlığı olan dünya hayatımı, ebedi hayatmı sorusuna cevap araraken, Yüce dinimiz İslam' ı ve kitabımız Kur'an ı iyi incelemeliyiz. Yalnız arapça okuayarak değil Türkçe mealini de okumalı ve anlamalıyız. Bize bu fani hayatta en büyük ışık dinimiz İslam ve kitabımız Kur'an dır. Kur'an' ın Dünya ve ebedi hayata bakışı ile ilgili ve bizi düşünmeye ve doğruluğa erdirecek bir çok ayet vardır.
Evrende bulunan her varlığın olduğu gibi biz insanlarında dünyaya geliş amacı vardır.Tüm canlılar bu evren üzerinde Allah'ı tesbih eder. Bir ayeti kerimede
''Yedi kat gök,dünya ve onların içinde olan herkes Allahı takdis ve tenzih eder. hiçbir şey yokturki o na hamd ile tenzih etmesin. Bunca azametiyle beraber kulların gaflet ve cürümlerine karşı o halimdir, Gaffurdur.(affedicidir)'' Buyurmuştur.
Allah insanları evrende bulunan diğer canlılardan daha üstün yaratmıştır. Dünyevi nimetler insanlar için var edilmiş olmakla birlikte inanoğlu Dünya ya ait bir varlık değildir. İnsan yaratılandır. Yüce Allah basit topraktan mükemmel olarak yarattığı insana sorumluluklar yüklemiştir. Biz insanlar ahiret hayatında mutlu bir yere sahip olabilmek için dünya denen sınav hayatından başarı ile çıkmamız çok önemlidir.
Yüce kitabımız Kur'an' da Dünya ve ebedi hayatla ilgili bir çok ayet vardır. Bir ayette ''Göklerin ve yerin yaradılışında, gece ile gündüüzn birbiri ardınca gelmesinde, akıl sahiplerine şüphesiz deliller vardır. Onlar sürekli Allah'ı anarlar.Göklerin ve yerin yaradılışını düşünürler.'Rabbimiz sen bunun boşuna yaratmadın sen münezzehsin Bizi ateşin gazabından koru'' Derler.(Al-i İmran 3/191)
Başka bir ayette ''Yeri düzleyen , orada dağlar, nehirler var eden, her türlü ürünü yetiştiren ve onlara tat veren O' dur.Doğrusu bunda düşünen kimseler için ibretler vardır'' Buyurmuştur.(Ra'd 13/3-4)
Bakar suresi 2/29 ayette ''Yer yüzündeki olanların hepsini sizin için yaratan O ' dur'' ve Lokman suresi 31/20 ayette ''Allah' ın göklerde olanları da, yerde olanlarıda buyruğunuz altına verdiğini, nimetlerini açık ve gizli olarak size bolca ihsan ettiğini görmezmisiniz''. demiştir.
Bizler, Kur'an iyi inceleyebildiğimizde yaratıcı olan Allah ile bağlarımız daha fazla kuvvetlenecek, kendi içimizde yaşantımızı kontrol etme fırsatı bulacağız.Kendi nefsimize, basit, değersiz olan düşüncelerimizi silip ilahi olana daha fazla bağlanacağız.
Kur'an anlam vericidir. Zira her şeyi belirli bir konuya yani tevhide göndermee bulunarak anlatır ve anlam yükler. Söz gelişi Kur'an yağmura değinirken onun rahmet boyutuna özellikle vurguda bulunur ve yağmuru Allah' ın rahmeti olarak niteler. yani Kur'an yağmuru fiziksel olay olmanın ötesinde biz kullara bahşedilen varlık olarak niteler buna sebeb de imtihan yeri olan fani hayatta bizleri düşünmeye sevk eder.
Değerli arkadaşlar, Dünya, Allah'a giden yolda yol gösterici bir araç olması yönü ile çok değerlidir. İnsanın üç hayat devresi vardır. Ana karnındaki hayat, Dünya hayatı ve ahiret hayatı. Bunlardan biri olmadan diğeri olamaz. Dünya hayatı olmadan ahiret hayatının manası yoktur. Çünkü Dünya hayatındaki davranışlarımızın niteliği ebedi hayatın belirleyicisidir. He fert yaratıcının kendisi için belirlemiş olduğu zaman kesitini tamamladıktan sonra ölüm denen gerçekle yüz yüze kalacaktır.
Yüce Allah Dünya hayatının fani olduğunu bir ayette şöyle tasvir etmektedir.
'' Onlara şunu da misal göster. Dünya hayatı, gökten indirdiğimiz bir su gibidir ki, bu su sayesinde yer yüzünün bitkisi birbirine karışmış arkasından rüzgarın savurduğu çörçöp haline gelmiştir Allah her şeye hakkıyla kadirdir.'' (Kehf ,18/45).
Bu ayet dünya hayatının geçici olduğunu ve ahiaret karşıısnda değerinin olmadığını özlü bir şekilde anlatmaktadır. Fakat insanoğlu dünya hayatının geçici olduğunu biliyor olmasına rağmen, dünya zevklerine meyil arzusundan dolayı bunu kabullenir gibi görünmelerine rağmen, fani hayat cazibesine kapılmıştır.
Allah rseulü de '' Dünya tatlı manzarası caziptir., fakat Nihayet varılacak güzel yer Allah' ın huzurudur'' buyurmuştur.
Değerli arkadaşlar, '' Her canlı, er yada geç ölümü tadacaktır'' ayetini en çok nerede görürüz yada okuruz biliyormusunuz ?
Cenaze arabalrının gövdesinde. İşte dostlar, Cenaze arabası üzerinde yazılı ayete ve ebediyete intikal eden meftaya dikkat edip derin düşündüğümüzde ölümü hatırlarız. Fakat bir üre sonra dünyanın cazip yaşantısı ölümü yani ebedi yaşamı unutturur bizlere işte en acı olan da budur. Allah bizleri dünya hayatının cezbediciliğinden korusun.
En'am 6/32 ayeti derki ''Dünya hayatı bir oyun ve oyalanmadan başka bir şey değildir'' Dünya denen oyunun uzun vadeli, kalıcı bir hedefi ve menfaati yoktur. Sevinç ve üzüntü oyunun süresinin uzunluğu bir değer ifade etmez. Ebediyete götüreceğimiz Allah'ın emir ve yasaklarına uyarak yaptığımız ibadetimiz ve Allah' a olan gönülden teslimiyettir.
Kur'an ın birçok yerinde dünya hayatının aldanma yeri olduğu açıktır.
Bir başka ayette (kasas 28/60) derki;
''Size verilen şeyler, dünya hayatının geçim vasıtası ve debdebesi (gösterişi yani ihtişamıdır). Allah katında olanlar ise, daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Hala buna aklınız ermeyecekmi'' ? derken bizi fani hayat ile kalıcı hayatı birbirinden iyi ayırt etmemiz konusunda uyarmaktadır.
Allah Resulü bir hadisinde şöyle der '' Dünya müminin zindanı, inanmayanın cennetidir''. Allah Resulünün bu tasviri aklı selim olan insanlar için çok manalıdır. Dünyayı müminin zindanı olarak nitelendirmesi, Cennet' te kendisine verilecek olan nimetlerin dünyada verilenlerle kıyaslanamayacak derecede üstün olması demektir. Dünya hayatını ne kadar kötü ve zor geçirirsek geçirelim Cehennem azabının dehşetine oranla dünya Cennet gibi kalır. İşte bu hadis inanmayanları ve inandığı halde yapmayanların Cehennem azabı karşısında düşünmeleri gerektiğini açıkça beyan etmektedir.
Allah Resul' ünün ''Bir gün Allah yolunda sınır muhafazasına bağlı kalıp nöbet beklemenin sevabı dünyadan ve dünya üzerindeki her şeyden daha hayırlıdır. Kulun Allah yolunda yürüyeceği bir akşam yürüyüşü yahut bir sabah yürüyüşü de dünyadan ve dünya üzerindeki her şeyden daha hayırlıdır:'' Demiştir.
Değerli arkadaşlar, dünya hayatında İlahi emirler doğrultusunda işleyeceğimiz her fiil, bizleri Yüce Allah' a yaklaştırmaya ve sonsuz amele bağlamaya bir araçtır. Bizler ilahi emirleri yerine getirdiğimizde, Allah'ın evreni yaratmaktaki gayesini gerçekleştirmiş olacağız.
(((Daha sonraki yazımda da Dünyevi nimetler ,servet ve mal karşsında insanın konumu ne olmalıdır sorusuna cevap arayacak yine ayet ve hadislerle açıklamaya gayret edeceğim ''İnşeallah'')))
(( Eyüp ÖZTÜRK))