SEVGİLİ VELİLER Hep duyarız herkes kendi kapısının önünü temiz tutsa sokağımız tertemiz olur mahallemiz şehrimiz tertemiz olur. Fakat kendi yapmadığımız yapamadığımız davranışları her zaman başkalarından bekleriz. Bu beklenti bizi tembelliğe, bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın düşüncesine, her koyun kendi bacağından asılır anlayışına yönlendirir. Ben bu söylemi geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımıza uyarlamak istiyorum. Mahallede yürürken, markette alışveriş yaparken, parkta dinlenirken, küfürlü konuşmalarından argo bağrışmalarından, etrafa tekmelerle saldırarak zarar veren, gözümüzün alabildiği temiz alanları kirleten, duvarlara eşimizin çocuğumuzun görmesinden utanacağımız yazıları yazan, halkın ortak kullanımına sunulmuş halk otobüslerinde sigara içmeye çalışan, yolcuları konuşma ve davranışlarıyla rahatsız eden bu gençlere uyarlamak istiyorum. Acaba bu çocuklar kimin çocukları. Okuldan çıkar çıkmaz sanki sigara krizi tutmuşçasına sigarasını yakan, nasılsa okul sınırları içinde değiliz, kimsenin bir şey söylemeye hakkı yok anlayışıyla dumanı üfüren bu çocuklar sayın velilerim sizlerin çocukları değil mi? Okulları yılda belki bir belki iki kere ziyaret ettiğiniz de ya da her hangi bir sebeple işiniz düştüğünüzde çocuklarınızın oturduğu sıralardaki kimi argo kimi edep sınırlarını zorlayan yazıları gördüğünüz de ne düşünüyorsunuz acaba? Bu yazıları yazanlar bu kirliliğe sebep olanlar sizlerin çocukları değil mi? Başkalarının çocuklarını eleştirirken olabildiğince rahat ve pervasız davranıyoruz ama kendi çocuğumuzu acaba ne kadar tanıyoruz. Sayın velilerim değerli büyüklerim biraz önce saydığım davranışları sergileyenlerin hepsi maalesef bizim çocuklarımız. Sadece derslerine motive olmuş, sadece bankaya para yatırmış veya bir gayrı menkule yatırım yapmış birinin edasıyla çocuklarımızın sadece notlarıyla ilgilenmekten başka bir şey düşünmüyoruz. Başarıyı sadece maddi gelire ya da başkalarına sağlanılan üstünlüğe bağladığımızdan çocuklarımızın kişilik ve karakter gelişimlerini sanırım iyi takip edemiyoruz. Acaba bizim çocuğumuzun ilgi alanları nelerdir? Nelerden hoşlanır? Sevdiği ya da sevmediği şeyler nelerdir? Kimlerden ya da nelerden etkileniyor? Sizin yetiştiğiniz kültürün neresinde duruyor çocuğunuz? Arkadaşlarını tanıyor musunuz? Arkadaşlarının ailelerini ne kadar tanıyorsunuz? Bilgisayarında neler var? Hangi siteleri ziyaret ediyor? Kimlerle görüşüyor? Telefonda sürekli mesajlaştığı kişilerden haberiniz var mı? Düşünmeden sadece derslerindeki başarıya bakıyoruz. Sonrada etrafımızda olan bitene göz gezdirerek ne olacak bu gençlerin sonu diyoruz? Ne kadar boş bir nesil yetiştiğinden şikâyet ediyoruz. Geleceğe karamsar bakmaktan kendimizi alamıyoruz. Veli toplantıları oluyor hemen her dönem de. Bu toplantıların hemen hepsinde velilerin soruları ve sorunları hep aynı ( hocam bizim kız geometriden sıfır almış. Hocam bizim oğlan matematikten zayıf almış) hiçbir velinin şimdiye kadar çocuğunun davranışlarının nasıl olduğunu sorduğuna şahit olmadım. Oysaki bu çocuklar ergenlik çağındalar. İlgi alanları karakterleri bu çağlarda belli oluyor. Kendilerine örnek aldıkları rol modelleri bu çağlarda seçiyorlar. Acaba doğru rol model seçiyorlar mı? Acaba siz çocuklarınızın oturmaya başlayan karakterinden ne kadar haberdarsınız? Okulda çocuğunuzun uymadığı okul kurallarından dolayı ya da sizin yaşlarınızdaki öğretmenleriyle kurdukları diyaloglardaki; ( mutlaka birilerinden alıntı yaptıkları davranış model ve söylemlerinden kaynaklanan) saygısızca davranışlarından uyarı aldıkların da çocuğunuza kanatlarınızı açıp da sahip çıkmanız çocuğunuzun sağlıklı bir birey olarak yetişmesi için ne kadar etkili bir yöntemdir. Sayın velilerim, gelecek şu an sizin ellerinizde. Hepimizin çocuğu birbirimiz için her şeyden önemli. Bakın siz çocuklarınızı bizlere emanet ediyorsunuz. Doktora götürüyor doktora emanet ediyorsunuz. Yarın sizlerin çocukları da bir meslek sahibi olacaklar. Her birine bir şeyler emanet edeceğiz. Kimimiz malını mülkünü kimimiz canından değerli yavrularını yine sizin çocuklarınıza emanet edecek. Peki, şu anın bu gençleri bu emanetlere nasıl sahip çıkacak. Emanet sahiplerine ne kadar güven verecekler. Hepimiz güvenli tertemiz bir sosyal ortamda yaşamak istiyorsak öncelikle evimizin içindeki kendi çocuğumuza sahip çıkmalıyız. Eğer etrafınızda olmasından rahatsızlık duyduğunuz davranışlara varsa evladınızda, önce onların tedbirini almalıyız. Sizleri çocuklarımıza sahip çıkmaya davet ediyorum. "Unutmayalım ki geleceğe yapılmış en iyi yatırım iyi yetiştirilmiş bir nesil olacaktır." Saygılarımla Yunus KOŞAR Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni www.yunuskosar.com www.yunuskosar@yunuskosar.com
Sayın Yazarım; Etkili ve önemli tespitleriniz var.Mesafeler olmasa okulumuzda seminer verdirmek isterdim.Ama görüş ve önerilerinizi bizim sitedede paylaşabilirsiniz.www.eyuplario.com web site adresimiz budur.