Öncelikle yazıma cevap verildiğiniz için çok teşekkür ederim. Ve sizi canı gönülden tebrik ederim ilkokul dörtten terk biri için yazınız, üslubunuz bir harika. Evet, bu yorum yazarken siteden düşme olayını ben de bi kaç kez yaşadım aslında Yaşar kardeşe bunu anlatmak gerek. Yorum yazarken site düştüğü için ayrı bi şekilde yazmak ve maalesef bu köşe de cevap vermek zorunda kalıyoruz. İnsanlar tartışarak doğru yolu bulur. Doğru söylüyorsunuz. Siz fikirlerinizi söyleyeceksiniz ben de söyleyeceğim siz benim eksiklerimi kusurlarımı tamamlayacaksınız ben de varsa sizin eksiklerinizi kusurlarınızı tamamlayacağım. Köşe yazınızı büyük bir zevkle okudum. Ama maalesef bende sizin yazınızdan tatmin edici sonuçları alamadım. Bildiğimiz şeyleri tekrardan öte gidememişsiniz. Hele subayların aldıkları cezalarla ilgili doldurduğunuz örnekler var ya ben şaşırdım bir memur olarak. Yazdığınız örneklerin hiçbiri benim köşemde yazdığım suçlarla ilgili cezalar değil. Memuriyetten atılabilmeniz için birkaç önemli suç vardır. 1- rüşvet aldığın ya da verdiğini ispatlanacak. 2- yasa dışı bir örgüte üyeliğin kesin bir şekilde ispatlanacak .. Sizin subaylarla ilgili verdiğiniz örneklerin hemen hepsi rüşvetle alakalı oysaki ben (Da!!! Ya bu darbeleri kim yapmıştı. Hani köyümüzde bile yaşlıların ağızlarından bizzat dinlediğim o karanlık yıllar kimin eseri. Hani Kur-an'ı kerimlerin nereye saklanacağının bilinmediği yıllar, hani 16 yaşında bir çocuğu asmak için yaşını bile büyüttüğümüz yıllar, hani köye gelen çocuğumuz yaşındaki askerlerin küfür ve azarlamalarının altında bir hayvan gibi sıraya koyulduğumuz yıllar. Doğuda yapılanları hiç yazmıyorum. Daha da sayayım mı? Ordumuz bizi düşmanlara karşı savunmak için mi var yoksa bizi düzene sokmak için mi var? Her iki soruya da cevabınız çok önemli. Tabiî ki bu saydıklarım koca bir ordunun tamamını kastetmez. İçindeki çürükleri sizin de bildiğiniz gibi. de şimdiye kadar bu suçlardan yargılanan tek bir generali bırakın generali bir subayı duyduysanız ne olur yazın da biz de bilelim. Erin eline pimi çekilmiş el bombasını vereceksin dört askerin ölümüne sebep olacaksın ve buna eğitim diyeceksin, askerlerimiz kapana kıstırılmış fareler gibi çaresizce çarpışırken sen heron görüntülerini on dakikalık mesafede otuz ayrı noktadan izleyeceksin göz göre göre kınalı kuzularımızı ölüme göndereceksin bunun adı strateji olacak, binlerce yıllık savaş geleneğinden geleceksin," her Türk asker doğar" diyeceksin ama çobanla teröristi birbirinden ayıramayacaksın, kendi mayınınla kendi askerinin ölümüne sebep olacaksın. Ya!! Ben yazmakla bitiremeyeceğim bu örnekleri çok affedersiniz bu olanlarla ilgili hangi üst rütbeli askerimiz soruşturuldu? Hayır, askerden atıldılar da bizim mi haberimiz yok? Bak ben bi şey daha söyleyeyim de aklınız da bulunsun hani emekli olan generallerimiz ( şimdiye kadar ) emekli olduktan sonra ne iş yapıyorlardı. Hatırladınız mı? Yanlış bilmiyorsam eğer; yıllık ciroları bir ülkenin yıllık cirolarına denk gelecek büyük şirketlerde, firmalarda sizin hayalini bile kuramayacağınız dolgun dolgun maaşlarla çalışıyorlardı. Hem de hayatlarının hiçbir döneminde uğraşmadıkları uydurma departmanlarda. Niye mi? Askerin yapacağı ihaleleri bilirsiniz herhalde askerlik yaptıysanız. Artık bulmacanın bu kısmını siz tamamlayın olur mu? Bunlar ne zaman soruşturuldu, hangi general cezalandırıldı? Biliyorsanız ne olur yazın bilelim. Bunları söylüyorum yazıyorum çünkü ordumu seviyorum. Sevdiğim orduya layık olamayan çiğ süt emmiş olanları değil. İşte o çiğ süt emmiş olanlar ayıklansın diye EVET diyorum. Bu kısım yeteri kadar anlaşılır olmuştur umarım. ) Yazımın bu kısmına cevap istemiştim. Evet 12 eylül 1980 de referandum yapılmıştı. Bu konuda çok özür dilerim. Yazmayı unutmuşum. Yazmayı unuttuğum bi başka kısmı bununla ilgili referandum sandığının başında duran askerlerimiz. Açık oy gizli sayım usulü seçim. Bunu siz mutlaka duymuşsunuzdur büyüklerinizde sizin büyükleriniz bizim de büyüklerimiz ben duydum onlardan. Derelerden çıkan oy pusulaları, yakılan oy pusulaları, tehdit ve şantajla kullandırılan oylar. Bu anayasa değişikliği için iktidar hiçbir STO'nun görüşlerini almadan diye yazmışsınız. Herhalde yurtdışında olduğunuz için duyamadınız. Biz bazen burada güldük bile bazı olaylara ne yapıyor bu Tayyip diye. Roman vatandaşların derneklerinden, Alevi vatandaşların derneklerinden, Kürt vatandaşların sivil önderlerinden, memur sendikalarından, iş adamlarının kurmuş olduğu değişik dernek ve vakıfların hemen hepsinden günlerce süren görüşmeler ve fikir alışverişi yapıldı ( buraya bu parantezi açma zorunluluğu hissettim sakın beni Tayyip Erdoğan ya da AKP seçmeni olarak önyargıyla değerlendirmeyin bu konuyu savunmamın yegâne sebebi Anayasa değişikliği ve bu değişikliğin partiyle ya da parti liderleriyle alakasının olmadığına olan inancımdır. Siyasete oldum olası yakın olmak istememişimdir. Sebebine gelince çocukluğumda çok sevdiğim cennet ten bi köşe olan köyümde, ufacık köyde bile siyasi çıkarlar yüzünden kardeşin kardeşe dargın gezmezi yan yana oturan komşuların birbiriyle sürekli çatışma halinde olması. O yüzden siyasi olarak düşünülmek istemem asla) hatta çok komiğimize gitmişti sanatçılarla bile bu anayasa değişikliği görüşüldü. Muhalefete kaç kez görüşme teklif edildi. Ve genel bir fikir alışverişinden sonra bu anayasa değişikline gidildi. Meclis görüşmelerinden bahsetmiştim hatırlarsınız. (Yine yanlış hatırlamıyorsam biz milletvekillerimizi mecliste bizleri temsil etsinler bizlere vekil olsunlar diye seçiyoruz. Eğer yanılıyorsam lütfen bağışlayın. Bizim milletvekillerimiz değil bir yıl şurada üç -dört ay önce mecliste yoğun bir çalışmanın sonucunda bu maddeleri oyladılar ( ve hatta hiç unutmam parti kapatmayla ilgili maddede MHP ve BDP nin tavrı çok hoş bi görüntüydü. ( neden mi terör her ikisinin de işine yarıyor )) İktidar bu anayasa değişikliğini kendi içinde yaptım oldu deyip de önümüze getirmedi. Yine demokratik bir mecliste oylamalar neticesinde seçilen maddeler bu gün referandumda karşımıza getirilecek.) Ben özellikle şu konuda ki fikrinizi çok merak ediyorum bu MHP - CHP - BDP - BTP - İP gibi birbirinin tam zıttı kutuplarda siyaset yapan bu partiler nasıl oluyor da bu anayasa değişikliğinde aynı safta yer alıyorlar. Bilmediğimiz bir sır mı var acaba. Bizim anlayamayacağımız bir ortak yönlerini mi keşfettiler acaba. Ya da her birinin de Ergenekon'dan çıkışı mı olacak bu anayasa değişikliği. O yüzden mi bu kadar birlikteler bu değişikliğe karşı. Fikirlerimiz yazmak, konuşmak tabiî ki lütuf değil, bizim en tabii haklarımızdan. Da yine hatırlatmak zorunda kalıyorum kusuruma bakmayın daha düne kadar kendi sulbünden doğan çocuğa bile kendi istediğin ismi veremiyordun. Fikirlerini şimdi olduğu gibi açıktan açığa söyleyemiyor, tartışamıyordun. Lütfen karşılaştırmayı siz yapın olur mu? Şu anın kıymetini bilmek adına yazdım konuşabilme özgürlüğümüzü. Tabii bu özgürlük bize Tayyip Erdoğan'ın bi lütfu değil. Artık halkımız okuyor, kendi haklarını biliyor artık. Bizim kendi köyümüzden baz alın onlarca beklide yüzlerce üniversite mezunumuz oldu. Onların her birinin çocukları okuyor okumanın önemini biliyor tabii bu da parelel olarak vatandaşın kendini yetiştirmiş olmasını getiriyor paralelinde. Eskiden jop korkusu vardı şimdide maliye korkusu var. Hakikaten doğru söylemişsiniz. Bu kadar maliye baskısına rağmen pes doğrusu bu Kanal D'ye, Star TV'ye, SHOW TV' ye, ART'ye ULUSAL TV'ye, Bizim TV'ye, HALK TV'ye . gazeteleri de yazayım mı yoksa bu kadarı yeterli mi sizce. Çünkü bu yayın organlarının aynı zamanda da basında çok farklı isimlerde gazeteleri ve dergileri var.
Başörtü konusuna değinmişsiniz. Sahi nere gitti bu Cuma çıkışı başörtüsü diye bağıranlar. Hakikaten halloldu da bizim mi haberimiz yok. Ya da başörtülü kızlarımız acaba merdiven altı konfeksiyonlarda çalışıyor olmasınlar, okuyabilecek durumda olanlar da yurt dışına çıkıyor olmasınlar ve yahut da inancı gereği taktığı başörtüsünü günahını göze alıp takmadan gözleri yaşlı yüreği yaralı okumaya devam ediyor olmasınlar sakın. Hani MHP ile İktidarın ortaklaşa başörtüsü için aldıkları anayasa değişikliğini müzmin muhalefetimiz ( ve bu düşünce yapısıyla ilelebet muhalefet kalacak ) CHP miz anayasa mahkemesine götürmesinden olmasın sakın. Mevlüt ağabey dicem eğer bi sakıncası yoksa başörtüsü zaten bu şekilde yaklaşımlardan dolayı itibarını da çoktan yitirdi siyasi oyuncak haline geldi. Seçimlerde kullanılan bi materyal işte. Bu konuda ayrı bir yazı yazmayı isterim ayrıntılı bi şekilde tartışma imkânımız olur. Yadırgadığınız ifadelerime gelince eğer yazımı bir bütün olarak değerlendirirseniz söylemlerimin bir latifeden ibaret olduğunu rahatlıkla anlayabilirsiniz. Yargı organları iktidara göre şekil alırsa tabiî ki vay halimize. Keşke yargı hiçbir siyasi parti ya da ideolojik düşünceye dayanmadan görevini yapsa bunu hepimiz arzularız. Ama yine hatırlatma yapacağım kusuruma bakmayın olur mu? 1991-1995 yılları arasında 49. ve 50. DYP-SHP Koalisyon Hükümetleri'nde ve sonrasında CHP ve SHP'nin CHP adı altında birleşmesiyle DYP-CHP Koalisyon Hükümeti'nde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı görevlerinde bulunmuş olan Mehmet Moğaltay beyefendinin atama yaparken yargıya yandaşlarını yerleştirdiğin de kendisine tepki gösterenlere " Ne bekliyordunuz MHP'lileri mi atayacaktım" demişti. Şimdi ben de latife ederek dedim ki bu iktidar ilelebet kalıcı değil bu başbakanda ilelebet kalıcı değil nasılsa değişecek.. . Yargılanmış siyasetçilerden bahsetmişsiniz. Evet yargılanmışlar ve asılmışlar. Hem de sudan sebeplerle. Yargılanmayanları da zaten halk alaşağı edivermiş sandıkta. Tabii gönül isterdi ki yakalanamayan yargılanamayanların yaptıkları yanlarına kar kalmasın. Sizin verdiğiniz yargılanmış askerlerin hemen hepsi rüşvetten benim verdiğim örneklerden değil. Tabii bu arada yazmadan edemeyeceğim. Dokuz ay karnında taşıdığı başını kınalayıp peygamber ocağına gönderdiği yavrusunun yemin törenini bile başörtülü olduğu için seyrettirmeyen bir anlayışın, askeri kademe de görev vereceği insanların yedi silsilesini araştırıp bir şey bulamasa da anasının başörtüsünden elenen liyakatli çocuklarımızın elenmesine göz yuman zihniyetin bu tip rüşvet olaylarıyla biz çok dürüstüz demelerini anlamamı beklemeyin benden. Çünkü hiç inandırıcı gelmiyor bana. Ben sizinle ortak olduğumuz şu yönü keşfettim söylemlerinizden. İlelebet var olacak büyük Türk milletinin aşığıyız. Doğru mu? Söylediğim gibi bu toprakların sevdalısı bu milletin aşığıyım. Bu nedenle vatanımın milletimin lehine olduğuna inandığım her şeye canı gönülden katkı sağlamak isterim. Anayasa değişikliğine de bu nedenle EVET diyorum. Sevgi saygı ve hürmetle
Yunus KOŞAR Türk Dili ve Edebiyatı Öğrt. www.yunuskosar.com www.yunuskosar76.com
Değerli kardeşim yazının bir bölümünde diyorsunki Muhalefete bir kaç kez teklif götürüldü. Fakat onlar yanaşmadı. Muhalefete Anayasa taslağı hazırlıyoruz dendi fakat muhalefetin komisyona getirdiği taslak ve önerileri hükümet komisyonu çöpe attı kendi hazırladıkları anayasa taslağını komisyondan çoğunluk avantajlarını kullanarak meclise oradan da halka taşıdılar. Fakat Muhalefetin getirdiği her öneryi incelemey bile almadılar. Sonra Muhalefetin mecliste oylamada olmadığını ballandıra ballandıra anlattılar. sizde bunlara inandınız. Şimdi size sormak isterim siizn görüşleriniizn dikkate alınmadığı bir öğretmenler odasında yada disiplin kurulunda yada okul idaresinde siz bulunurmusunuz? Diğer konu Mevlüt kardeşimin Polis coğu yerine Maliye copu var dediğini yandaş medya gibi kullanmışsınız. Çünkü yazdığınınzmedya kuruluşlarına bakıyorum. hepsi muhalefet Deniz feneri ve kanal 7 ve diğeryandaş medyalarının maliye kontrolü esastan yapılsa neler çıkacak Kanal 7 olayı neden örtbast edilmeye çalışılıyor halen? 4 c olayında Tekel işcilerine ve ailelerine yapılan polis panzeri baskınını su boya gaz ve coplama olayını ne çabuk unuttunuz? Onlar Teröristmiydi de bu uygulamaya maruz kaldı. Sizde memursunuz. sendika yüüznden memurların meydanlarda yediği coplar yerde sürlmeler. ve gazlamar ne idi? memurlada mı terörüstti hoş teröristler hükümet sayesinde elini kollunu sallaya sallaya geldi yedi içti dinlendi ve geri gittimi ?gitti. değerli kardeşim Cumhuriyet tarihinin hiç bir döneminde Çalışana, emekliye, çiftciye memura ve esnafa hangi dönemde bu kara baskı ve zulüm yapıldı Hayır yapılmadı diyorsan Söyleyecek söz yok Geçmiş olsun... Saygılarımla...