Dağ yolları.
Sağında ya da solunda
Kızılcıklar, çimenler, geven dikenleri.
Ve kekik kokusu.
Soğuğu başka soğuk
Sıcağı başka.
Adımladıkça açılır ciğerlerin
Gibi ruhun
Gökyüzüne baktıkça genişler maviler
Gibi ufkun
Ağaçlar, çalılar, otlar.
Her biri ayrı vazifeyle serpilmiş
Toprağa
Görenler anlayamaz
Bakmak gerek bu manzaraya
Uzaklara çok uzaklara bakmak
Uzakları yakın etmek gerek
Dedelerin ellerinde sigara tablaları.
Ebelerin ellerinde eğirtmeç...
Rüzgâr hafiften kaldırmalı
Toprak yoldan bir tutam tozu.
Ağaçlar konuşmalı,
Anlamadığım dilde, kendilerince
Sokaklar kış kimsesizliğine bürünmeli
Sadece sen ve ben olmalıyız
Sen pencerende
Ben bahçemde
Sen benimle üşümelisin
Ben seninle ısınmalıyım
Uzaklarda çok uzaklarda yaşamalıyız
Sen bensiz
Ben sensiz
Sen hatırlamamalısın
Benim seni hatırladığım gibi
Sen mutlu olmamalısın
Benim sensizlikte mutlu olduğum gibi
Dağ yolları.
Adımladıkça anlarsın kimsesizliği
Sağında ayrılık, solunda ayrılık.
Gökyüzünde.
Gökyüzünde Boşluk.
( 3 Ocak 2010 )Yunus KOŞAR