DİNİMİZ İSLAMA GÖRE BİRLİK VE BERABERLİK
İnsan, yaratılışı gereği toplum içinde yaşamak mecburiyetindedir.Toplum içinde fertler karşılıklı bir takım hak ve vazifelerle yükümlüdürler.. Bu kutsiyeti belirleyecek olan en önemli kaynak dindir. . Bir milletten, Allâh fikrini kaldırırsanız, o zaman onlar, ancak menfaat korkusunun tesiri altında bulunan bir topluluk olurlar. O topluluğu teşkil eden vatandaşlar ise, birer kardeş değil, sadece müşterek menfaatli birer ortaktırlar." Menfaat bağları çözülmeye başlayınca da, birlik ve dirlikten eser kalmayacağı tabiidir..İSLAM SADECE KENDİNİ DÜŞÜNMEYE KARŞI ÇIKMIŞTIR.TARİHTE PEK ÇOK ACI ÖRNEKLERİNE ŞAHİT OLUNDUĞU GİBİ,BİRLİK VE DAYANIŞMADAN UZAK,SADECE KENDİ ŞAHSİ ÇIKARLARI PEŞİNDE KOŞMAYI ADET HALİNE ADET HALİNE GETİREN FERTLERİN OLUŞTURDUĞU TOPLUMLAR,BU YANLIŞLIĞIN BEDELİNİ ÇOK AĞIR BİR ŞEKİLDE TARİH SAHNESİNDEN ÇEKİLMEK SURETİ İLE ÖDEMİŞLERDİR.TOPLUMLARI SAĞLIKLI BİR ŞEKİLDE AYAKTA TUTAN FAKTÖRLERİN BAŞINDA BİRLİK VE BERABERLİK YER ALIR.BU ÖNEMLİ FAKTÖRÜN ZIDDI OLAN BÖLÜCÜLÜK HASTALIĞINA MÜPTELA OLMAK İSE,TOPLUMLARI İÇTEN İÇE BİTİREREK ÇÖKMELERİNE NEDEN OLUR..
Allah Resûlü (s.a.s.)'nün huzurlu ve ahenkli bir toplum yapısını en güzel şekilde yansıtan şu mübarek sözleri de bu konuda evrensel bir yaklaşım olarak düşünülmelidir:
Ebu Hüreyre (r.a.) anlatıyor: "Resulullah (as.v.) buyurdular ki: "Sakın zanna yer vermeyin. Zira zan, sözlerin en yalanıdır. Rekâbet etmeyin, hasetleşmeyin, birbirinize buğz etmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin, ey Allah'ın kulları kardeş olun.
Kur'ân'ın öngördüğü kardeşliğin tesisi kadar, korunması ve sürdürülmesi de önemlidir.İnsani ilişkilerde bireylerin aralarını bozacak ve kardeşliğe zarar verebilecek pek çok husus meydana gelebilmektedir. Kur'ân-ı Kerim'de ve hadis-i şeriflerde bütün bu hususlar açık bir biçimde belirtilmekte ve insanlara yol gösterilmektedir.
Esasen İslam kelimesinin bir anlamı da "barıştır" Bu sebeple Müslüman, huzur ve barış içinde yaşayan insan demektir. Huzur ve barış içinde olmak, ancak birlik ve beraberliğimizi pekiştirmekle mümkündür.
Dinimizin emirlerine uygun olarak birlik ve beraberlik içinde hareket eden ecdadımız, tarih boyunca büyük işler başarmış, vatanımıza ve milletimize yönelen tehlikeleri de bu sayede etkisiz hale getirmiştir. Tarihte eşine ender rastlanan pek çok zaferler kazanmış olan milletimiz, çok yakın bir geçmişte Çanakkale Savaşı'nda büyük bir kahramanlık destanı yazarak, tarihine yeni ve muhteşem yeni bir sayfa eklemiş, birlik ve beraberliğin en güzel örneklerinden birisini daha sergilemiştir.
İslam dininin tebliğ etmiş olduğu ilahi mesajın özü, bilgi, hikmet, adalet, hak, hukuk, huzur ve mutluluktur.
Unutmayalım ki, tarih boyunca bizi ayakta tutan, milli ve manevî değerlerimizdir. Dün olduğu gibi bugün de, birlik ve beraberliğimizi bozmaya, kutsal değerlerimizi sarsmaya çalışanlar alacaktır. Bu çabalar, sağduyu sahibi milletimizin sağlam ve sarsılmaz imanı karşısında elbette başarıya ulaşamayacaktır.
Tarih boyu milyonlarca Müslüman'ı birbirine kenetleyip tek vücut ve parçalanmaz bir millet haline getiren harç, İslam kardeşliğidir. Bu kardeşliğin sağlam ve kalıcı olabilmesi için Müslümanların, dinin bu emrine uymaları ve Allah rızası için birbirlerini sevmeleri gerekir. Peygamber Efendimiz:
"Birbirinizi sevmedikçe mü'min olamazsınız.." buyurarak, gerçek Müslüman olabilmek için birbirimizi sevmenin şart olduğunu belirtmiştir.
Milli ve manevi değerlerin zayıflamaya başladığı, basit menfaatler uğruna karşılıklı diyalogun terk edildiği, buna karşın; dostlukları, menfaat ilişkilerinin belirlediği günümüz toplumunda Müslümanlar kendilerine bir huzur reçetesi gibi verilmiş olan "din kardeşliği" mefhumunu ve bu çerçevede birlik-beraberlik anlayışlarını yeniden gözden geçirmeleri gerekmektedir.
Tarih boyunca yaşanan ve bu gün de dünyanın birçok bölgesinde yaşanmakta olan felaketlerden ders alalım.
Hepimizin bildiği gibi huzur ve güven içinde yaşayabilmemiz için daima güçlü olmak zorundayız. Güçlü olmanın en önemli şartı milletçe dayanışma, birlik ve beraberlik içinde bulunmaktır.
NOT:Alıntı yapılarak hazırlanmıştır...
Eyüp ÖZTÜRK