"Avrupa Birliği'ne üye olacaksınız, atın şu imzayı" dinamiği içinde bir kazık daha yedik veya yemek üzereyiz...
İlk önce Vatan Gazetemiz'in dünkü internet sayısında çıkan habere bir göz atalım;
"...Nabucco doğalgaz boru hattı ile ilgili Guardian'ın yaptığı özel haberde "Türk gaz anlaşması Rus boyunduruğunu kırdı" başlığı kullanıldı. Üst düzey AB yetkilileri, bir yıllık kördüğümün ardından, AB ile Türkiye'nin, Hazar havzasındaki potansiyel bir enerji madeninin kilidini açacak çığır açıcı bir boru hattı anlaşmasına ulaştılar. 25 Haziran'da Ankara'da imzalanacak anlaşma, Orta Asya, Kafkaslar ve Ortadoğu'dan Avrupa'ya doğalgaz taşıması planlanan Nabucco boru hattı projesi, Kremlin'in gaz ithalatı konusunda Avrupa'ya uyguladığı engelleri kırmak için kilit önemde. Üst düzey bir AB yetkilisi, "Türkler şartlarımızı kabul etti. Herhangi bir koşul yok" dedi. Ankara Nabucco boru hattından pompalanacak gazdan vergi almak ve taşınan gazı yüzde 15 indirimli kullanmak için sıkı bir pazarlık yaptı. Müzakerelerdeki tıkanıklık geçen hafta Prag zirvesinde aşıldı. Avrupa Komisyonu'nun Enerjiden Sorumlu Üyesi Andris Piebalgs bu zirvede Türkiye'nin Nabucco'nun taşıyacağı gazı yüzde 15 indirimli kullanma isteğinden vazgeçtiğini söyledi. Avrupa Birliği yetkilileri Türkiye'nin şimdiye kadar ortaya koyduğu şartların, Nabucco projesini finansal açıdan çekici olmaktan çıkardığını belirtiyorlardı. Prag'daki zirveyi organize eden üst düzey bir Çek yetkili, müzakereleri "İstanbul'daki bir pazar yerinde yapılan pazarlıklara" benzeterek sonuca dair bir şey söylenemeyeceğini belirtti. Ancak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bu kritik anda Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso'ya "Anlaşma birkaç hafta içinde imzalanacak" dedi. Türk lider, Nabucco konusundaki bir anlaşmayı dolaylı olarak Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğiyle ilgili müzakerelerde sağlanacak ilerlemelere bağladı. Ancak, Barroso ve diğerleri, Ankara'nın Nabucco anlaşması için bir koşul öne sürmediğini belirtti..."
Sevgili dostlar, haber aynen böyle! Bildiğiniz gibi aylardır Nabucco ile ilgili gizlenen detayları sizlere aktarmaya çalışıyorum. Amaç çok net ve açık; yatırımı Türkiye borçlanıp yapacak, kurulucak şirketin kontrolü Avusturya'da olacak, Türk toprakları yine bedavaya kullanılacak, bize sadece işin "pisliği" kalırken, "Rus tekelini kırdık", "Avrupa'ya girdiniz" algılaması daha doğrusu "havuçları" eşliğinde, yabancı petrol şirketleri ve bazı devletler "parayı cebe indirecek"!
Sevgili dostlar, konu hakkındaki bütün "gerçekleri" bu köşenin arşivinde yazdım. Girin lütfen okuyun. Bu projenin Türkiye'ye hiçbir yararı yok! İstediğimiz birkaç detay vardı, yukarıda okudunuz "onlardan da vazgeçmişiz"! İşin bir de "Vanayı kapatırsınız" yalanı var! Geçin bunları, topraklarınıza, doğanıza tecavüz ederek geçecek hatlardan "para" bile isteyemiyorsunuz, vanayı kapatacaksınız!
Ayrıca yukarıdaki metinde bir de "korkunç" bir cümle var; "...Andris Piebalgs bu zirvede Türkiye'nin Nabucco'nun taşıyacağı gazı yüzde 15 indirimli kullanma isteğinden vazgeçtiğini söyledi. Avrupa Birliği yetkilileri Türkiye'nin şimdiye kadar ortaya koyduğu şartların, Nabucco projesini finansal açıdan çekici olmaktan çıkardığını belirtiyorlardı..."
Evet, yanlış okumadınız "Türkiye para isterse cazip olmazmış"! Siz "Rus tekelini Avrupa üzerinden kaldıralım" diyeceksiniz ama dönüp Türkiye'ye de diyeceksiniz ki; "Aman para isteme, para da kazanalım"!
Sevgili dostlar, bu anlaşmayı bu haliyle imzalayanlar, tarihe "kara bir leke" olarak geçerler! Bu haliyle imza atanlar, gün gelir bunun hesabını verirler! Tekrar ediyorum, bir Türk vatandaşı olarak çıldırıyorum; bizi kandırıyorlar! Bizi kullanıyorlar! Hakkımız olanı vermeden, çalıyorlar! Yok mu Türkiye'de buna ses çıkaracak "sivil toplum kuruluşları, muhalefet"? Yok mu vicdan, sağduyu, akıl? Yalvarıyorum; orada kimse yok mu?
Yiğit Bulut