KİRLENEN SİYASET BERABERİNDE NE GÖTÜRDÜ?
Değerli arkadaşlar,
Güzel ülkemizde,son günlerde şimdiye kadar örneği görülmemiş bir kamplaşma ve nerdeyse bölünme
dönemi yaşanıyor. Ne yazık ki bu kamplaşmadan medet umarak, siyaset yapmayı marifet sayanlar
yüzünden, bölünme kaygılarımız giderek daha da büyümektedir. Ulusal birlik ve bütünlüğümüzü çekemeyenler, her hangi bir sebeble en sonunda bölünmemizi istiyorlar.Çünkü dış güçler biliyorlar ki, bir ülkeyi ne kadar çok bölersen o kadar kolay hükmedebilirsin. Bu emperyalist oyun, yıllar içinde ülkemize milyarlarca dolara ve onbinlerce değerli insanımızın kaybedilmesine neden oldu.kazandığımız ve EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİMİZ OLAN BİR ULUS DEVLET olduğumuzu unuttuk. Bu sırada ulusal bağımsızlığımızın herşeyden önce geldiğini düşünen ve vatansever toplum bilimcileri yetiştiremedik.Bu konuda gereken toplumsal projeleri ortaya koyamadık.
Değerli arkadaşlar,işte bu siyasi süreci fırsat bilen bazı uyanık ve dolandırıcı kişiler, SİYASET-BÜROKRAT-MAFYA ilişkilerini kullanarak, çeşitli yolsuzlukla köşe dönme yolunu seçmiş durumdalar Kendilerini çok güzel gizlediklerini sanıyorlar. Nitekim açığa çıkan birçok olayda hala sorumlular .
aranmaktadır. Bakalım zanlılar nereye kadar kaçabilecek ve ne zamana kadar saklanabilecekler? Ayrıca bu kişiler,kutsal dinimizi de kullanarak, halkımızın bağışlarını ve yardım duygularını da sömürüyorlar.
Bu süreçte, gerek devletin,denetim kurumlarının,siyasi çekişmelerini bırakıp geleceğimiz için kafa yormaları kaçınılmaz oldu. Aksi halde hem devlete hem de yönetimlere duyulan güven zayıflayacaktır. Bu güvensizlik birçok ahlaksız kişiye cesaret verecek ve yasal olmayan yöntemlere başvurmalar daha
da artacaktır. Özellikle önümüzdeki dönemde ekonomik krizin giderek daha da artacağı göz önüne
alındığında, birçok yerde gasp, soygun ve hırsızlıkların artacağı da kaçınılmaz olacaktır.
yolsuzlukların giderek artması yüzünden,siyasete ve içimizden çıkan siyasetçilere duyulan güvende azalma hızla devam etmektedir. Bu azalmada, sade vatandaş olarak bizlerin sorumluluğu yok mu? İşte bu sorunun yanıtlanması istendiğinde özeleştiri yapmamız gerekmektedir.
Umut ediyorum ki bizler, 29 Mart 2009 günü yapılacak yerel yönetim seçimlerinde saygın, dürüst, SİYASİ AHLAK İLKELERİ'ne sahip, ulusal birlik ve bütünlüğümüzü gözeten yurtsever kişileri seçer ve ülkemizin dış güçler tarafından parçalanması arzularına son vermiş oluruz.
En derin saygılarımla
Bir şahsın yaşadıkça memnun ve mutlu olması için lazım gelen şey, kendisi için değil kendisinden sonra gelecekler için çalışmasıdır.
Mustafa Kemal ATATÜRK