Maide Suresi 38. Ayet. Hırsızın Ellerinin Kesilmesi Konusu.
Bu makalemde, sizlerin üzerinde dikkatle düşünmenize vesile olmak istediğim ayet, Maide suresi 38. Ayet olacak. Allah Kur’an’da bizlerin düşünmemizi ve aklımızı özellikle kullanmamız konusunda çok fazla uyarı ayet indirmiştir. Hatta Yunus suresi 100. Ayetinde, bu konuya dikkat çekmek için bakın ne diyor. “O, AKILLARINI KULLANMAYANLARI, PİSLİĞE/REZİLLİĞE MAHKÛM EDER.” Demek ki bizlerin imtihanımızdaki en önemli unsur, Kur’an’ın yanında aklımızı kullanmamızmış. Yani Kur’an bizi aklımızla vahyi onaylamaya yönlendiriyor. Madem Allah ayetler üzerinde, bizlerin dikkatle düşünmemizi istiyor, gelin Kur’an bütünlüğünde düşünmediğimizde, asla doğru anlayamayacağımız bir ayeti, birlikte Allah’ın istediği yol ve yöntemle anlamaya çalışalım. Çünkü bu ayete öyle bir anlam veriliyor ki, Allah’ın adaletine tamamen ters düştüğümüz gibi, akıl mantık kabul etmiyor. Ayet Maide suresi 38. Ayet, önce yazalım.
Maide 38: YAPTIKLARINA BİR KARŞILIK VE ALLAH’TAN CAYDIRICI BİR MÜEYYİDE OLMAK ÜZERE, HIRSIZ ERKEK İLE HIRSIZ KADININ ELLERİNİ KESİN. ALLAH, MUTLAK GÜÇ SAHİBİDİR, HÜKÜM VE HİKMET SAHİBİDİR. (Diyanet meali)
Bu ayeti yazıldığı gibi anlarsak, Allah hırsızın her iki elini de kesmesini istiyor diyebiliriz. Dikkat ederseniz elini demiyor, ellerini diyor. Lütfen hatırlayınız Allah Rum 58. Ayetinde ayetleri konusunda ne diyordu? “BİZ BU KUR’AN’DA İNSANLARA HER TÜRLÜ ÖRNEĞİ VERDİK.” Yine İsra 89. Ayetinde aynı konuda bakın ne diyor Rabbimiz. “YEMİN OLSUN Kİ BİZ BU KUR’AN’DA İNSANLARA HER TÜRLÜ ÖRNEĞİ ÇEŞİTLİ ŞEKİLLERDE ANLATTIK.” Bu ve benzeri ayetlere iman ediyor musunuz diye sorsam, elbette iman ediyoruz diyeceksiniz. İman sözde olmaz yaşayarak olur. Elbette Rabbimize güveniyoruz, bu durumda Allah bu ayette eğer, hırsızın bizzat fiziki olarak elini kesin emrini verdiyse, bu konuda detaylı bilgileride vermiş olması gerekir. Vermemişse, ellerini kesin hükmünün fiziki değil, mecazi anlamı olması gerekir.
Bu bilgiler ışığında, hemen Allah’ın emrettiği gibi bu ayet üzerinde düşünmeye başlayalım ama Kur’an’ın ışında düşünmek şartıyla. İlk sorumuzu soralım, madem Rabbimiz hırsızlık yapanın elini fiziksel olarak kesin dediğine inanıyoruz, hırsız ne çaldığında ya da değeri ne kadar olduğunda, elini değil lütfen dikkat ELLERİNİ kesmeliyiz? Neden tek elini değil de iki elini keselim, türünden onlarca soru gelir aklınıza. Hiç fark etmez, ne çalarsa çalsın ellerini kesin diye anlarsak, zalimlerden olduğumuz gibi, ALLAH’I VE ONUN ADALETİNİ, ZERRE KADAR ANLAMAMIŞ OLURUZ. Ne yazık ki bizler Allah’ı, Kur’an’dan tanımadık, bizlere anlatılan rivayetlerden, sanı bilgilerden tanıdığımız için yanlış tanıdık. Böyle olunca Allah’ın vermesi mümkün olmayan hükümleri, Allah’a nispet etmekten çekinmedik. Peki, bu sorulara Kur’an’da herhangi bir açıklama, detay var mı? Elbette yok. O zaman Allah hırsızın ellerini kesin sözünden, farklı bir şeyi kast ettiği anlaşılıyor. Bunu Kur’an bütünlüğünde anlamaya çalışmalıyız. Bu kişinin iki elini kesersek, yaptığına pişman olup tövbe ederse, bu kişi bir daha kendi kendisine bakamaz, bir başkasına muhtaç yaşar. Kadın olduğunu düşündüğünde, belki de çocukları için yaptığı hırsızlığı düşünün, bu kadının ellerini keserseniz çocuklarına nasıl bakacak onları doyuracak, bunları da mı düşünemiyoruz? Akıl devre dışı kalınca, demek ki insan her şeyi yapabiliyor düşünebiliyor. Allah’ın adaleti, bağışlayıcılığı böyle bir hükmün yerine getirilmesine izin veriyor mu? Bu soruma Kur’an’dan cevap aramadan önce, bu ayetin devamına bakalım. “KİM BU HAKSIZ DAVRANIŞINDAN SONRA TÖVBE EDER VE HALİNİ DÜZELTİRSE, BİLSİN Kİ ALLAH ONUN TÖVBESİNİ KABUL EDER. ŞÜPHE YOK Kİ ALLAH ÇOK BAĞIŞLAYICI, ÇOK ESİRGEYİCİDİR.”
Bakın konu, farklı bir boyuta geldi. Hırsız böyle bir hırsızlık bir daha yapmayacağına dair tövbe ederse Allah’a, Allah onu bağışlayacağını söylüyor. Allah hiçbir detay vermeden, açıklama yapmadan hırsızın elini kesin demiş olduğunu bir an düşünelim. Allah’tan özür dileyen bağışlanmak isteyen kulunu da, Allah’ın affettiğini kabul edelim, ama İKİ EL KESİLDİ VE GERİDE GELMESİ MÜMKÜN DEĞİL. Sizce Allah’ın bağışlayıcılığına, adaletine uygun düşer mi bu söylediklerim? Asla uygun düşmez. Peki neden? Çünkü Allah’ın adaletinde bizlere tavsiye ettiği, KISAS VARDIR DA ONDAN.
Bakara suresi 179. Ayetinde bu konuya açıklık getirirken şöyle der. “EY AKIL SAHİPLERİ! KISASTA SİZİN İÇİN HAYAT VARDIR. UMULUR Kİ SAKINIRSINIZ.” Bakın Rabbimizin adaleti KISAS. Bizlerinde bu yolu izlememizi, böylece HAYAT bulmamızı ve adaletin sağlanmasını istiyor. Peki, yüce Rabbimiz kısas konusunda nasıl bir bilgi veriyor bizlere? Gerçekten ne çalarsa çalsın, o hırsızın ellerini kesin diyecek bir kısas açıklamasını mı yapıyor, gelin ona bakalım. ALLAH NEDEN AKLINIZI KULLANIN DİYOR, ONU DAHA İYİ ANLAYALIM. AKLINI KULLANMAYANLARINDA KENDİLERİNE, NASIL KENDİ ELLERİYLE AZAP ETTİKLERİNİ GÖRELİM.
Nahl 126: EĞER CEZA VERECEKSENİZ, SİZE YAPILANIN MİSLİYLE CEZALANDIRIN. EĞER SABREDERSENİZ, ELBETTE BU, SABREDENLER İÇİN DAHA HAYIRLIDIR. (Diyanet meali)
Bakın Allah suç işleyenlere, hangi ölçüde ceza vermemiz gerektiğini ne güzel açıklıyor. Vereceğiniz ceza, suçlunun işlediği suçun misliyle, yani aynı ölçüde değerde bir ceza verin diyor. Devamında ise Yüce Rabbimizin şefkatini görüyoruz. O suçu cezalandırmadan, ona tavsiyelerde bulunup, ikaz edip bağışlar ceza vermezseniz, o sizin için daha hayırlıdır diyor. Ama bizler bu ve benzeri güzel davranışları görmezden gelip, ALLAH’I ZERRE KADAR KUR’AN’DAN TANIYAMADIĞIMIZ İÇİN, ayette geçen ELLERİN KESİLMESİ deyimini, açıklanmamış asla hiçbir detayı verilmemiş fiziki bir kesmeye dönüştürürsek, AKLINI ZERRE KADAR KULLANMAYANLARIN DÜŞTÜĞÜ HATAYA DÜŞERİZ.
Allah gerçekten üstüne basa basa, aklınızı kullanın yoksa pislik, rezillik peşinizi bırakmaz diye boşuna demiyor. İNSANIN ELLERİ ÖZGÜRLÜĞÜDÜR VE HER NE YAPARSA ELLERİYLE YAPAR. POLİS SUÇLU BİR İNSANI YAKALADIĞINDA, ÖNCE ELLERİNİ BAĞLAR. ÇÜNKÜ İNSANIN ELLERİ GÜÇ KAYNAĞIIDIR. ÖNCE ONU KULLANMASINI ENGELLER. ALLAH DA AYETİNDE BUNU SÖYLÜYOR. HIRSIZLIK YAPANIN GÜCÜNÜ KESİN, YANİ ELLERİYLE HIRSIZLIK YAPAMAYACAK, PİŞMAN OLACAĞI BİR ORTAMI HAZIRLAYIN ONA DİYOR. Böyle bir ceza vermek istiyorsanız, onu belirli bir müddet hapsedersiniz ve böylece bu kişinin gücünü kuvvetini kesmiş olursunuz. Bunu anlamak çok mu zor? ALLAH’A VE KUR’AN’A BÖYLE BİR ADALETSİZ HÜKMÜ, NASIL YAKIŞTIRABİLİYORUZ? BU KADAR MI AKIL DEVRE DIŞI, DOĞRUSU ANLAMAKTA ZORLUK ÇEKİYORUM. Allah birçok kez, yemin olsun ki bu dini, Kur’an’ı sizler için kolaylaştırdım diyecek, ama hiç bir detay vermeden, açıklama yapmadan ne çalındığında elleri kesilir bilgi dahi vermeden, tek elini de değil, hırsızın iki elini de kesin diyecek öylemi? Bu yanlışımız bizlerin, Allah’ı Kur’an’dan hala hiç ama hiç tanıyamadığımızı gösteriyor. Çok yazık.
Kur’an da geçen bazı deyimler vardır, AYAKLARINI KAYDIRDI. AYAKLARIMIZI YERE SAĞLAM BASTIR. ADALETİ DİMDİK AYAKTA TUTMAK. KÖKÜNÜ KESMEK. SAĞIR KESİLMEK. KULAK KESİLMEK. ARDINI ARKASINI KESMEK. KÖKLERİ KESİLMEK. SİMSİYAH KESİLMEK. ÜMİDİ KESMEK. Kur’an bu yöntemi çok kullanır, dikkatimizi çekmek istediği konularda. Üzerinde düşünerek, Kur’an bütünlüğünde verdiği örnekler yoluyla, ayetleri anlamamızı sağlar. Tabi düşünüp aklını kullanana. İşte bizleri Allah böyle imtihan ediyor, ama farkında bile değiliz.
İsterseniz Kur’an bütünlüğünde, bu konuda düşünmeye devam edelim. Allah zina yapan kadın ya da erkek, her ikisinin de nasıl cezalandırılacağı konusunda örneğini vermiştir. Sizce zina yapmak Allah katında, hırsızlık yapmaktan daha hafif bir suç olabilir mi? Birinde iki elini de keseceksin ve asla bir daha geri gelmeyecek, ömür boyu bir başkasına muhtaç yaşayacaksın, diğerinde yüz celde vurulacak, bir müddet sonra acı ve varsa yara geçecek. ALLAH BOŞUNA AKLINI KULLAN EY KULLARIM DEMİYOR. Aklını kullanmayana, istediğiniz kadar Kur’an’dan örnek verin fayda etmeyecektir. Çünkü böyle kişiler, Allah’ın kitabı Kur’an’ın güdümünde değil, atalarının rivayet inançlarının güdümünde, kendi elleriyle yarattığı dini yaşıyor demektir.
Dilerim rivayetlerin ve sanı bilgilerin ışığında olmadan akıl ve Kur’an merkezli Allah’ın ayetlerini anlamaya çalışan, Allah’ın azınlık sevgili kulları arasında oluruz. Ben Allah’ın önerdiği gibi, Maide suresi 38. Ayeti Kur’an merkezli düşündüğümde, bu gerçekleri gördüm. Yazdıklarım benim Kur’an’dan anladıklarımdır ve yalnız beni bağlar. Sizlere düşen, imtihanınız gereği yalnız Kur’an ayetleri üzerinde düşünüp, yazdıklarımı Kur’an’ın bütünlüğünde değerlendirmelisiniz. Kur’an’a onay veriyorsa doğrudur vermiyorsa bende yanılıyorum demektir. Çünkü hepimiz insanız, hata yapabiliriz. Müslümana düşen, din kardeşini yalnız Kur’an ile uyarmaktır.