NAMAZ KILMAYANA, KUR’AN’DA BELİRTİLEN BİR CEZA VARMIDIR?
Bir arkadaşımız bana, namaz kılmak elbette önemli, bununda mükâfatı olacaktır ama NAMAZ KILMAYANLARI ALLAH, ŞÖYLE CEZALANDIRACAKTIR DİYE BİR AYET GÖREMEDİM KUR’AN’DA, BU KONUDA NE SÖYLERSİNİZ DEMİŞ. Tabi bu konuyu yalnız namaz diye algılarsak yanlış olur. SALAT kıyam rükû ve secdeyle yaptığımız ve bizlerin Farsça namaz dediğimiz anlamına geldiği gibi, yalnız Allah’a dua edip, yalnız ondan yardım istemek amacıyla yaptığımız DUA anlamına da gelir. Ayrıca Müslümanların bir birine destek olması, yardım etmesi anlamına da gelir.
Arkadaşımızın sorusunu şöyle düzeltelim. SALATIN gereklerini yerine getirmeyene, Allah Kur’an’da şöyle bir ceza veririm demiyor, bu konuda ne dersiniz şeklinde değiştirelim. Evet, Allah salatın tüm boyutlarını yerine getirmeyene, ŞÖYLE BİR CEZA VERİRİM ŞEKLİNDE AÇIK BİR HÜKMÜ YOKTUR. Tabi Kur’an ile gereken bağı kurabildiysek bunun nedenini anlayabiliriz. Bu konu üzerinde Kur’an bütünlüğünde düşünmeden önce, salat ile ilgili bir ayet paylaşmak istiyorum önce.
Müddessir 42-43: SİZİ ŞU CEHENNEME SÜRÜKLEYEN NEDİR?” DİYE SORARLAR. (ONLAR DA) ŞÖYLE DİYECEKLER: “BİZ SALÂT (İBADET) EDENLERDEN DEĞİLDİK. (Bayraktar Bayraklı)
Bu ayeti ne yazık ki tercüme edenler, her zaman yaptıkları gibi, salat kelimesinin bir anlamını alıp, diğer anlamlarını görmezden gelerek, NAMAZ KILANLARDAN DEĞİLDİK diye tercüme ediyorlar. Hâlbuki bu ayetteki salat kelimesiyle Allah biz kullarının dikkatini çekiyor ve BİZ ALLAH’TAN YANA OLANLARDAN DEĞİLDİK, YANİ YALNIZ ALLAH’IN İPİNE SARILMAMIZ VE DİNDE BÖLÜNMEMEMİZ İSTENİRKEN, TAM TERSİNİ YAPARAK ATALARIMIZIN İNANÇLARINA UYDUK, ALLAH’IN VAHYİNİ İKİNCİ PLANA KOYDUK, ALLAH’IN SALAT EMRİNİ KENDİMİZE UYDURDUK ANLAMINDA SÖYLENİYOR. Ayette geçen musallinler den değildik sözüyle Allah, salatın gereklerini tam yerine getirmeyenlerden bahsediyor. Ne dersiniz bugün bizler salatın gereklerini yerine getiriyor muyuz, yoksa SALATI YALNIZ NAMAZA İNDİRGEYİP, MUSALLİNLER DEN Mİ GÖRÜNÜYORUZ. Allah yalnız benden yardım dileyin, şefaat tümden bana aittir diye hükmünü veriyor, bizler namazımızda evet Allah’ım YALANIZ SENDEN YARDIM DİLERİZ, YALNIZ SANA KULLUK EDERİZ diyoruz ama namaz bitince, ŞEFAAT YA RESULALLAH DİYORSAK, işte bizler salatı şirk bataklığına batırmışız demektir. BUNU YAPAN BİR MÜSLÜMAN, İSTEDİĞİ KADAR NAMAZ KILSIN, ALLAH’TAN HİÇ BİR KARŞILIK GÖRMEYECEKTİR. Böyle kullarına Allah, musallinler den değildiler, salatı gereği gibi yerine getirmiyorlar, bana şirk koşuyor onlar diyor.
Allah Kur’an’da birçok örnekler vererek, şunu yaparsanız cezası şudur şeklinde hükümlerini görebilirsiniz. Hatta yalan yere yemin etmenin bile, bir cezasından bahseder. Peki, salatı bir bütün olarak yerine getirmeyene, neden herhangi bir ceza hükmü belirlenmemiştir? Burası çok önemli. ÇÜNKÜ SALATI BİR BÜTÜN OLARAK YERİNE GETİRMEYEN TOPLUMLAR, KENDİ ELLERİYLE KENDİLERİNİ BU DÜNYADA ZATEN CEZALANDIRIYORLARDA ONDAN. Şöyle düşünün öyle bir toplum olmuşsunuz ki, HİÇ KİMSE ZEKATINI VERMİYOR YADIMLAŞMIYOR BİR BİRİNE DESTEK OLMUYOR, fakir zengine düşman onun malında gözü var, zengin fakire düşman ona yardım etmiyor. Sizce böyle bir ortamda zengin olan malı mülkü çok olan, o zenginliğini huzur içinde yaşabilir mi? Asla yaşayamaz kargaşa, huzursuzluk, adaletsizlik alır başını gider. İŞTE SALATI YERİNE GETİRMEYEN, KENDİ CEZASINI KENDİSİ VERMİŞ OLUYOR. Bu konuda herhangi bir cezaya, Allah’ın hükmetmemesinin bir nedeni de imtihanımız gereğidir. Allah özgür irademizle kendisine ne ölçüde saygılı olacağımızı, söz dinleyip dinlemeyeceğimizi sınıyor.
Bazen hiç ummadığımız bir zamanda iyi giderken, işlerimizin tersine döndüğünü, ya da tam tersine işlerimiz kötü giderken, birden düzeldiğini görürüz. Genelde buna Allah’a çok şükür diyeceğimize her ne demekse şansımız varmış, işlerimiz güzel gidiyor, ya da tam tersine çok şansızmışız işlerimiz iyi gitmedi diyenleri de duyarsınız. HÂLBUKİ ALLAH O KULLARINA, İNANÇLARI GEREĞİ YA YAPTIKLARI KARŞILIĞINDA YARDIM EDİYORDUR, YA DA YERİNE GETİRMEDİKLERİNDE CEZALANDIRIYORDUR, AMA BUNU HER NEDENSE İŞİMİZE GELMEDİĞİ İÇİN, AKLIMIZA BİLE GETİRMİYORUZ. Daha açıkçası Allah SALATI gereği gibi yerine getireni, farkında olmadan mükâfatlandırıyor, ya da yerine getirmeyeni cezalandırıyor ama bizler ona başka bir isim takmayı, her nedense uygun görmüşüz ve ŞANS demişiz. Bakın Allah bu konuda ne diyor. “HİÇ KİMSE, YAPMAKTA OLDUKLARINA KARŞILIK OLARAK, ONLAR İÇİN SAKLANAN GÖZ AYDINLIKLARINI BİLEMEZ.” (Secde 17)
Örneğin Allah, sakın benden başkasından yardım dilemeyin, veliler edinmeyin, şefaat tümden bana aittir dediği halde, bizler bu ve benzeri hükümlerin tam tersini yaparak NAMAZ KILIYORSAK, yani musallinler den değilsek, istediği kadar namaz kılalım Allah o kulunun dualarına karşılık vermeyecek, O kulunu kendi başına bu dünyada yalnız bırakacaktır. HATIRLATMAK İSTERİM BU YANLIŞLARI YAPARAK NAMAZ KILAN, ALLAH’A DUA EDEN İLE HİÇ NAMAZ KILMAYANIN BU DURUMDA FARKI YOK DEMEKTİR. Allah’ın yardımı olmayan hiç kimse, bu dünyada huzur içinde olamaz. İŞTE SANA EN BÜYÜK CEZA. Aslında ceza var ama imtihanımız gereği bunu Allah bizlerin bulmasını istiyor. Bırakın namaz kılmamayı bu şekilde kılsan da Allah’ın katında fayda etmeyecektir. Bu durumda olanların, namaz kılanla kılmayanların hiçbir farkı yoktur. İslam toplumunu düşünün lütfen, genel çoğunluğu beş vakit kılıyor, ama sonuç yok? Genel çoğunluğunun kıldığı namaz, yaptığı dua demek ki Allah katında karşılık görmüyor. Bu konuyla ilgili yine Salatın geçtiği, önemli bir ayeti hatırlatmak istiyorum.
Ankebut 45: KİTAP'TAN SANA VAHYOLUNAN ŞEYİ OKU. SALATI İKAME ET SALAT, FAHŞADAN VE MÜNKERDEN ALIKOYAR. KESİNLİKLE ALLAH'IN ZİKRİ DAHA BÜYÜKTÜR. ALLAH, YAPTIĞINIZ ŞEYLERİ BİLİR. (Erhan Aktaş meali)
Bu ayeti tercüme edenlerin neredeyse genel çoğunluğu salatı direk, NAMAZI DOSDOĞRU KIL diye çevirmişlerdir. Allah ayetinde bakın ne diyor. Kitaptan sana vah yedileni OKU. Yani Kur’an’ı OKU diyor. Ama bizler daha bu ayetin ilk cümlesini bile doğru hayatımıza geçiremiyor ve ne diyoruz? “YALNIZ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ.” Gerisini söylemek bile istemiyorum, onun yanına koyduğumuz kitaplarla zaten bizler daha baştan, SALATI HAYATIMIZA GEÇİREMEDİĞİMİZ VE RİVAYETLERLE İSLAM’I YAŞADIĞIMIZ İÇİN, AYETİN DEVAMINDAKİ HATALARI RAHATLIKLA YAPIYORUZ. Bakın salat bizleri nerelerden koruyormuş, ayetin devamında ne kadar güzel açıklıyor. FUHUŞTAN, MÜNKERDEN YANİ KÖTÜLÜKTEN, İSTENMEYEN ŞEYLERDEN ALIKOYAR DİYOR. Ayetin devamında da, Allah’ın zikri yani Kur’an daha büyüktür diyerek bizleri Kur’an’a yönlendiriyor, atalarımızın inancına değil. Rivayetler Kur’an’ın önüne öyle geçti ki bazı mezheplerde, namaz kılmayana verilen bir cezanın neden olmadığını Kur'an'dan doğu anlayıp topluma anlatmak yerine, NAMAZ KILMAYANIN KATLİ VACİPTİR diyerek, toplumu korkutarak namaz kılmaya zorlamışlardır. Düşünerek nedenlerini anlamadan Zorla yapılan bir işinde, elbette meyvesi olmayacaktır. Allah’ın kitabından uzaklaşıp, kendimize beşeri bir FIKIH yaratmak, işte bu kadar tehlikeli.
Sizlere sormak isterim, İslam toplumu bolca namaz kılıyor, fuhuştan, kötülükten, Allah’ın istemediği şeylerden alıkoyuyor mu? Biliyorum cevabınız Elbette hayır olacak. Çünkü Kur'an'ın sınırlarını aştık, Allah ne emrediyorsa neredeyse tam tersini dinin emri diye yapan, bir toplum olduk. Salatın bizleri kötülüklerden uzak tutması için, ÖNCE BİZLER ALLAH’IN VAHYİYLE BULUŞMALIYIZ, DAHA SONRADA ONU HAYATIMIZA EKSİKSİZ GEÇİRMELİYİZ. Bizler öyle bir din yarattık ki, Allah herhangi bir konuda yasak koyuyor ceza hükmü getiriyor, inandığımız batıl mezhep inancı o günahımızı affedebiliyor. Böyle bir inanç bizleri nasıl fuhuştan ve kötülüklerden uzak tutar, hala bunu anlayamadık mı? BU DURUMDA KILINAN NAMAZLARINDA BU TOPLUMU FUHUŞTAN, KÖTÜ DAVRANIŞLARDAN, ALLAH’IN İSTEMEDİĞİ ŞEYLERDEN UZAK TUTMASI ELBETTE MÜMKÜN OLMUYOR. HA NAMAZ KILMIŞSIN, HA KILMAMIŞSIN HİÇ BİR FARKI YOK. YANİ BU ŞEKLİYLE NAMAZ KILMAYANDA, KILANDA KENDİSİNİ ZATEN CEZALANDIRMIŞ OLUYOR, ALLAH’IN AYRI BİR CEZA HÜKMÜ GETİRMESİNİN GEREĞİ YOK. BİZLER NE YAZIK Kİ SALATI YALNIZ NAMAZA İNDİRGEDİK, NAMAZINDA İÇİNİ BOŞALTTIK. BÖYLE OLUNCA ALLAH’TAN KARŞILIĞINIDA GÖREMİYORUZ.
Tekrar söylemek istiyorum, SALATI bizler bir bütün olarak algılayıp hayatımıza geçirmediğimiz sürece, ne kıldığımız namaz bizleri fuhuştan ve kötü davranışlardan uzak tutar, nede yalnız Allah’tan yardım dilemediğimiz, araya Resulünü ya da edindiğimiz veli, gavs adını taktığımız kişileri koyduğumuz için, ALLAH’A YAPTIĞIMIZ DUALARIMIZ ASLA KARŞILIK BULMAYACAKTIR. Ayrıca gösteriş için yaptığımız yardımlar, birbirimize gönülden yaptığımız destekler lafta kaldığından, huzurlu bir toplumda olmamız asla mümkün olmayacaktır.
Dilerim SALATIN tüm şartlarını yerine getiren, İslam’ı yaşarken yalnız Allah’ın vahyini muhatap alan, namazını da huşu ile yerine getiren, yalnız onun ipine sarılan, yalnız Allah’tan yardım dileyen, çevresine duyarlı olan, Allah’ın sevgili kulları arasında oluruz.