KIYAME SURESİ 30-31-32. AYETLERİN UYARILARINDAN, DERS ALDIK MI?
Makaleme başlamadan önce, lütfen sabırla sonuna kadar okumanızı rica ediyorum. Çünkü çok önemli bir konuda Allah, o çetin gün gelmeden bizleri, yapacağımız o büyük hatalarımız konusunda, şimdiden uyarıyor. Kur’an’ı anladığımız dilden, bizleri okutmamak için çaba harcayanların asıl nedenini, ancak Kur’an’ı anladığı dilden düşünerek okuyanlar anlar. Çünkü Allah’ın dini diye anlattıklarının genel çoğunluğunun Allah’ın değil rivayetlerin, mezheplerin oluşturduğu beşeri bir inanç olduğunu bilir. DİN YALNIZ ALLAH’IN KİTABI KUR’AN’DIR, LÜTFEN BUNU UNUTMAYALIM. Bunun dışına çıkıyorsak, Allah’ın dininden de çıkıyoruz demektir. Çünkü Allah, sakın Kur’an’ın sınırlarını aşmayın diye uyarıyor. Bu makalemde belki de gözünüzden kaçmış olabilecek, çok önemli bir kaç ayeti hatırlatmak istiyorum. Önce ayeti yazalım, üzerinde birlikte düşünelim.
Kıyame 30-31-32: İŞTE O GÜN SEVK EDİLEN YER, SADECE RABBİNİN HUZURUDUR. VAKTİYLE O HAKKA İNANMAMIŞ, NAMAZ DA KILMAMIŞTI. AKSİNE İNKÂR ETMİŞ, HAKTAN YÜZ ÇEVİRMİŞTİ. (Kuran yolu Diyanet işleri)
Ayet çok önemli bir günden bahsediyor. Kıyamet kopmuş ve hesap günü gelmiş. Tüm insanlar Allah’ın huzuruna sevk ediliyor. LÜTFEN BU ANI HAYAL EDEREK, AYETİ DÜŞÜNELİM. Özellikle Diyanetin bu tercümesini önce yazdım, nedenini biraz sonra anlayacaksınız. Önce bu tercümeye bakalım. Allah’ın huzuruna durduğumuzda Rabbimiz, bakın hangi konu üzerinde durup, bizlerden bunlara uyup uymadığımıza bakacağını söylüyor. Ayette hesap sorulacak kişilerin, Allah’ın HAK olarak indirdiği kitaplara bütünüyle inanıp inanmadığı, öncelikle sorulacak diyor. Hatırlatırım iman ettiğini söyleyen herkes inandığını söylüyor, burada bakılan SÖZÜNDE DURUP HAKKIN DIŞINA ÇIKIP ÇIKMADIĞI, İMAN ETTİM DEDİĞİ VAHYİN TAMAMINI ONAYLAYIP, YANİ YAŞAYIP HAYATINA GEÇİRİP GEÇİRMEDİĞİDİR. Bizler onlarca ayete, bu ayetin hükmü kalkmıştır, şu ayet gelince o nesh edilmiştir diyorsak, bizler Kur’an’ın tamamına iman etmiyoruz demektir, hatırlatırım. Devamında ise “salla” kelimesini namaz diye çevirerek, onlar namazda kılmayanlardandı diyor. Hâlbuki burada namazdan bahsedilmiyor İnkârcı kişi, gerçeği onaylamamış, ALLAH’IN DİNİNE VAHYİNE DESTEK OLMAMIŞTI, HAKKI TASTİK ETMEMİŞTİ, ALLAH’TAN YANA OLMAMIŞTI deniyor. Bizler neredeyse her salat ve benzeri kelimeleri namaz diye çevirdiğimiz için, ayetlerin anlatmak istediğini de doğru anlayamıyoruz. HATTA BOLCA NAMAZ KILAN AMA ALLAH’IN VAHYİNDEN HABERSİZ OLAN, BATILI HAKTAN ZANNEDEREK, ALLAH’IN BAZI AYETLERİNİ GÖRMEZDEN GELEREK YAŞAYAN MÜSLÜMANLAR OLDUK.
Lütfen Kur’an’dan Allah’ın, biz kullarından öncelikli ne istediğini, nasıl bir insan olmamız gerektiğini doğru anlayalım. Allah Resulünü bizlere örnek göstermiş Kur’an’da. Peki, hangi özelliğini örnek göstermiş olabilir sizce? Çünkü Hz. Muhammed Kitap Ehline tabi olmadığı için, dini konulardan biraz uzak duruyordu. YANİ BATILA, RİVAYETLERE UYMAKTANSA DOĞRULARIN HAK OLANIN ARAYIŞINDA OLMAK DAHA DOĞRU OLUR, MANTIĞINI HAYATINA GEÇİRİYORDU. Hatta bir ayetinde Allah, Resulüm sen daha önce din iman nedir bilmezdin, seni doğru yola biz ilettik diyordu. Peki, Allah Hz. Muhammedin hangi davranışını beğendiği için ona güvenmiş Resul seçmiş ve bizlere örnek göstermiş olabilir sizce? Asla Kitap Ehlinin, hurafeler ve batılla harmanlanmış inancına tabi olmamıştı. Sürekli gerçeklerin doğrunun, Hak olanın arayışında olduğunu Kur’an’dan alıyoruz. Siz Resulün bu örnekliğini anlatıldığını duydunuz mu? Duymazsınız çünkü bazı kişilerin işine gelmez. Allah’ın Resulü çevresinde güvenilir, sevilen, doğru, dürüst ve hiç ayrım yapmadan tüm insanlara karşı yardımsever, saygılı olduğunu da yine Kur’an’dan öğreniyoruz. DEMEK Kİ ALLAH BİZLERDEN ÖNCE, BÖYLE BİR İNSAN OLMAMIZI İSTİYOR.
Bizler namazı Allah’a açılan kapı, yardım destek istemenin bir yolu olmaktan çıkarıp, amacından saptırıp ne söylediğimizi dahi bilemediğimiz bir ritüele dönüştürdük. Namaz Allah’a kulluk görevimizdir, ona açılan kapıdır ama bunu şartlarına uygun yaparsanız, gereğini yerine getirmiş olursunuz. ALLAH’IN HUZURUNDA ANLAMINI BİLE BİLEMEDİĞİMİZ AYETLERİ OKUYARAK, NAMAZLA HER GÜNAHIMIZDAN KURTULACAĞIMIZI ZANNEDİYORUZ. İlginç olan, her namazda Allah’a bir söz veriyoruz ve diyoruz ki, YALNIZ SANA KULLUK EDERİZ YALNIZ SENDEN YARDIM DİLERİZ. Peki bu sözümüzde duruyor muyuz? Elbette hayır. Namaz bitiyor Allah’a verdiğimiz sözün bile farkında olmadığımız için, yardımı şefaati Resulünden, edindiğimiz Veli kişilerden isteyerek onlara bile kul olmuyor muyuz?
Ayeti anlamaya devam edelim. Devamında ise Allah katından olduğunu apaçık tebliğ aldığımız halde, batılı rivayetleri Atalarının dinini yaşayabilmek için, HAKTAN GELENİ görmezden gelerek, HAKTAN YANİ KUR’AN’DAN YANA OLACAĞIMIZA tam tersini yaşayarak, mezheplerin bize öğretilerini dine yaptıkları ilaveleri Kur’an’da göremediğimizde, hakka batıl karıştıranlar, adeta Allah’ın vahyini inkâr edenler olduğundan bahsediliyor. Hatırlatırım Allah ayetin sonunda, HAKTAN YÜZ ÇEVİRMİŞLERDİ DİYOR. Kur’an gerçek olan yalnız Allah katından gelendir diye uyardığı halde, bu hataları ne yazık ki bizle çok fazla yapıyoruz. Demek ki önce inanıyorlar yüzlerini dönüyorlar, ama daha sonra batılı hurafeyi yaşayabilmek için, Allah’ın bazı ayetlerini görmezden gelerek, YANİ YÜZ ÇEVİREREK batılı yaşıyorlardı diyor. Ne deriniz, bu hatayı bizlerde yapmıyor muyuz? BUNLAR ALLAH’IN CEZALANDIRACAĞI, AFFETMEYECEĞİ KULLARI HATIRLATIRIM. Yani Allah katından geleni savunmak yerine, Allah’ın vahyini görmezden gelip, atalarının inancını ayetin/vahyin önüne getirdiklerinden bahsediliyor. BİR BAŞKA DEYİŞLE, İMANLI İNKÂRCILARDAN BAHSEDİLİYOR. Hatırlatırım bunu yapanlar iman ettiğini söyleyenler. İlginç olan günümüzde hiçbir Müslüman, neredeyse bu ayetlerin hiç birisinin kendisine hitap etmediğini, Kitap Ehline hitap ettiğini söyleyip üstüne almıyor, kendisini sorgulamıyor. Ayetin sonunda bu kişilerin batılı yaşayabilmek için, bu yanlış yolu izlediklerinden, haktan yani Allah’ın vahyinden yüz çevirmişlerdir diyor. BU HATALARI YAPANLARIN HEPSİDE HEM RESUL, HEMDE ALLAH’IN UYARICI KİTABI GELMİŞ, KİTAP EHLİ. BUNA BİZLERDE DÂHİLİZ. TEKRAR HATIRLATMAK İSTİYORUM, BU ANLATILANLAR MAHŞER GÜNÜNDEN, ALLAH’IN HUZURUNDA HEP BİRLİKTE OLDUĞUMUZ O GÜNDEN BAHSEDİYOR. Aynı ayeti şimdide farklı bir mealden yazmak istiyorum ki, konu daha iyi anlaşılabilsin.
Kıyame 30-31-32: O GÜN VARILACAK YER, SADECE RABBİNİN HUZURU OLACAKTIR. (İNKÂRCI KİŞİ, GERÇEĞİ) ONAYLAMAMIŞ, (ALLAH’IN DİNİNE) DESTEK OLMAMIŞTI. AKSİNE YALANLAMIŞ VE YÜZ ÇEVİRMİŞTİ. (Mehmet Okuyan)
Aynı ayet üzerinde, birlikte düşünelim. Kıyametten sonra tüm insanların, Allah’ın huzuruna çıkacaklarının hükmü çok açık veriliyor. Bu ayette aslında sorgu sualin, öncelikle neler olacağı ve iman ettiğini söyleyen insanların, hangi büyük hataları yaptıkları anlatılıyor. Lütfen bu uyarıları dikkate alalım ki, hesap günü pişman olmayalım. Dikkatinizi çekmek isterim bu gün öncelikle, NAMAZ KILDIN MI, ORUÇ TUTTUN MU, HACCA GİTTİ Mİ DİYE SORGUYA BAŞLANMIYOR. Elbette onlarda önemli, önemli olmasa Allah emretmezdi. Ama bakın öncelikli konuyu doğru öğrenelim ki, imanımıza doğru yerden başlayıp hata yapmayalım. Sizce bizlere dini anlattığını zanneden kişiler, bunları mı anlatılıyorlar günümüzde, yoksa mezheplerin, cemaat ve tarikatların anlattığı ama asla Kur’an’da bahsedilmeyenler mi anlatılıyor? ALLAH’IN, YAPTIĞIMIZ HATALARIMIZDAN DOLAYI SORGULAYIP CEZALANDIRACAĞI KİŞİLERİN, BAKIN KİMLER OLDUĞUNU VE NASIL HATALAR YAPTIKLARINI O ÇETİN GÜN GELMEDEN BİZLERE ANLATIYOR Kİ, KENDİMİZE GELELİM.
Tekrar hatırlatmak isterim bu yargı mahşer günü, Allah’ın huzurunda olacak. O çetin gün yanımızda bizlere yardımcı asla hiç kimse olmayacak ve yalnız Allah’ın huzuruna çıkacağız. İnkârcı kişiler diye bahsedilenler, ALLAH KATINDAN HAK OLARAK GELEN BAZI KONULARI, BU KİŞİLERİN HAYATLARINA GEÇİRMEYEREK ONAYLAMADIKLARINI SÖZDE KALDIĞINI, HAKTAN YANA DEĞİL BATILDAN, SANIDAN YANA OLDUKLARINI SÖYLÜYOR. Peki, kim bunlar neyi onaylamadılar? Bizlerde bu hataya düştük mü? Ateistler mi, Allah’ı ve kitabını inkâr edenler mi? Elbette hayır. Hepsi Kitap Ehli, buna bizlerde dâhiliz yani kendilerine Resul ve Kitap gelenler. Allah bir ayetinde ne diyordu, iman edenlerin çoğunluğundan bahsederken, Yusuf suresi 106. Ayetinde, “ONLARIN ÇOĞU ANCAK, ALLAH’A ORTAK/ŞİRK KOŞARAK İNANIRLAR.” Yine Allah çok açık ve net şirk hariç, bütün günahlarınızı affedebilirim diye bizleri uyarmıyor muydu? Bakın bizlerin de yaptığı hatalar, tek tek ortaya çıkıyor.
Yine Allah bir ayetinde GERÇEK HAK OLAN, RABBİNDEN GELENDİR DEMİYOR MUYDU? Allah ŞEFAAT TÜMDEN BANA AİTTİR, HİÇ BİR ŞEFAATİN OLMADIĞI O GÜNDEN SAKININ dedikçe, bizler şefaati Allah’ın Resulünden, edindiğimiz Veli evliya dediğimiz kişilerde beklemiyor muyuz? İşte bu hataları yapanlara Allah inkârcı kâfir diyor. Çünkü Allah’ın vahyine inandım dedikleri halde, sözünde durmayıp yüz çevirip tam tersini yaşıyorlardı. Bir başka ayetinde de Rabbimiz, SİZLERİ YALNIZ KUR’AN’DAN HESABA ÇEKECEĞİM, YALNIZ KUR’AN’IN İPİNE SARILIN dedikçe, günümüzde biz Müslümanların genel çoğunluğu ne diyor? YALNIZ ALLAH’IN VAHYİ KUR’AN İLE İSLAM YAŞANMAZ, BAKIN KUR’AN’DA ŞUNLAR YA DA BUNLAR YOK. RESULÜN RİVAYET HADİSLERİ OLMASAYDI, KUR’AN KAPALI KALIR ANLAŞILAMAZDI DEMEDİKMİ, HALA DEMİYOR MUYUZ? Bizler rivayetlerin ve mezheplerin öğretisini Kur’an’da göremediğimizde, ne yazık ki HAK OLAN ALLAH’IN TARAFINDA OLACAĞIMIZA, RİVAYETLERİN ATALARIN İNANCININ TARAFINDA OLUYORUZ. ÇOK AÇIK BATILI YAŞAYABİLMEK İÇİN, ALLAH’IN HAK OLAN AYETİNDEN YÜZ ÇEVİRİYORUZ. Ama bizler bu uyarıları gözlerimiz perdeli, gönüllerimiz mühürlenmiş olduğundan, hiç üstümüze almıyor karşımızdaki kişileri inkârcı kâfir ilan ediyoruz. Sanırım bakar körlük bu olsa gerek. Bu hataları yapanlar, asla Allah’ın huzurunda hesap veremeyeceklerini unutmamalıdırlar.
Ayetin son cümlesinde, hesap günü Allah’ın affetmeyeceği kullarının özelliğini söylerken, bizlerinde içinde bulunduğumuz, o büyük hatamız konusunda uyarıyor. ONLARA VAHYİMİZİ İLETTİĞİMİZDE ÖNCE KABUL ETTİK, İMAN ETTİK DEMELERİNE RAĞMEN, APAÇIK AYETLERİ ONLARA HATIRLATTIĞIMIZDA, ATALARININ RİVAYET İNANÇLARINI YAŞAYABİLMEK İÇİN, BAZILARI AKSİNE YALANLAYIP O ÖYLE DEĞİL ŞÖYLE DİYEREK, BATILI AKLAYABİLMEK İÇİN, ALLAH’IN VAHYİNDEN YÜZ ÇEVİRENLER VE AYETLERİN ANLAMINI DEĞİŞTİRENLER OLDUĞUNU SÖYLÜYOR.
Sizce mahşer günü hepimiz Allah’ın huzuruna durduğumuzda, bu bahsedilen hataları bizler yapmadık. Allah Müslümanlardan değil, Kitap Ehlinden bahsediyor diyebiliyor musunuz? Eğer öyle derseniz, kendinizi aldatmış olursunuz hatırlatırım. Biz Müslümanların Kitap Ehlinin yaptığı yanlışların aynısını yaptığımız gibi, onlarla yarışır olduk. ONLAR BİZ YAHUDİLERİZ, BİZ HRİSTİYANLARIZ ASLA CEHENNEM AZABI ÇEKMEYECEĞİZ. BİZİ ŞUNLAR YA DA BUNLAR KURTARACAK, ŞEFAAT EDECEK DEDİLER DİYORLAR. PEKİ, BİZLER BÖYLE BİR HATAYA HİÇ DÜŞMEDİK Mİ? Ne yazık bizlerde aynı Kitap Ehli gibi Allah’ın Resulünün şefaati ve Allah yasakladığı halde edindiğimiz Veli kişilerin şefaati ile cehennem azabı çekmeyeceğimize bizleri de inandırdılar. Cehennem korkusu olmayınca da, işlediğimiz günahların hesabını bile bizler tutamaz olduk. Makalemin sonunda Kıyame 30-31-32. ayetlerin uyarılarını özetleyelim.
1-Mahşer günü hiç bir ayrım yapılmadan ve yanlarında onları kurtaracak hiç kimsenin olmadığı o çetin gün, TÜM İNSANLAR YARGILANMAK İÇİN, ALLAH’IN HUZURUNDA TOPLACAK.
2-Bir kişinin iman ettim demekle kurtulamayacağı, ALLAH KATINDAN GELEN VAHYİN SINIRLARINI AŞMADAN, HAKKA BATIL KARIŞTIRMADAN, TÜM VAHYİ ONAYLAYIP HAYATINA GEÇİRİP GEÇİRMEDİĞİ SORGULANACAK.
3-İman ettim dediği halde, imanın gereğini yerine getirip YALNIZ ALLAH’IN VAHYİNİ DESTEKLEYİP DESTEKLEMEDİĞİ, BATILI HAK DİYE YAŞAYIP YAŞAMADIĞI SORGULANACAK.
4-İman ettiğini söylediği halde, atalarının batıl inançlarını yaşayabilmek için, ALLAH’IN BAZI AYETLERİNİ GÖRMEZDEN GELİP, YADA BAZI AYETLERİN ARTIK HÜKMÜ YOKTUR DİYEREK, BİR KISMINA İNANIP, BİR KISMINA İNANMAYARAK, YANİ ALLAH’IN BAZI AYETLERİNİ GÖRMEZDEN GELEREK, BİLE BİLE YÜZ ÇEVİRİP ÇEVİRMEDİĞİ SORGULANACAKTIR.
Değerli dostlarım, hesap günü şaşkınlardan olmak istemiyorsak, lütfen yaşadığımız İslam’ın, Allah’ın emrettiği İslam olup olmadığını Kur’an ile sorgulayalım. Kıyame suresi 36. Ayetinde Allah, insanoğlunun asla başıboş bırakılmayacağını bildiriyorsa, mutlaka bizlerin Allah’ın koyduğu sınırlarda hayatımıza yön vermemiz gerektiğini unutmayalım. Allah’ın huzuruna çıktığımızda, Kur’an’ın ölçülerine, koyduğu sınırlara uygun bir iman üzerinde olalım ki, o çetin gün yüzleri gülen kullarından olabilelim.