HANGİMİZ ALLAH HAKKINDA YALAN SÖYLEYİP, ONA İFTİRA ETMEK İSTER?
Makalemin başlığını okuduğunuzda, Allah’a hiç kimse yalan uydurup iftira etmek istemez elbette, bu mantıksız bir soru diyen arkadaşlarım çıkabilir. Aslında bu düşüncesinde, hiçte haksız sayılmaz. AMA YA FARKINDA OLMADAN, ALLAH HAKKINDA YALAN SÖYLEYİP, BÖYLECE ALLAH’A İFTİRA EDİYORSAK? İşte benimde bu soruyu sormamdaki amacım, farkında olmadan günümüz Müslümanları o kadar çok konuda, Allah hakkında yalan söyleyip, böylece Allah’a iftira ediyorlar ki, bunun farkında bile olamıyorlar. AMA FARKINDA OLMADAN ALLAH’A İFTİRA ETMEMİZ, BİZLERİ BU BÜYÜK GÜNAHTAN ALI KOYMAZ, bunu önce söylemek isterim. İmtihan olduğumuz gerçeğini lütfen unutmayalım. Hiç kimse imtihanımda, beni şu yanıltı bu kandırdı diyemeyeceğimizi, Allah Kur’an’da bildiriyor. Bizler eğer Allah yasakladığı halde Allah ile aramıza veliler, şeyhler, efendiler koyup onların sözleriyle imanımızı yaşıyorsak, daha baştan imtihanımızı kaybetmişiz demektir. Böyle yapanlar elbette Allah’a iftira ettiklerinin farkında olmayacaklardır. Çünkü elimizde bizlerin imtihan olduğu kitap, apaçık duruyor. İsteyen ona çalışır ve uyar, isteyen doğruluğundan emin olamayacağı, anlatılan rivayetlere inanır. ALLAH BOŞUNA, KUR’AN’IN İPİNE SARILIN DİYE UYARMIYOR.
Bu çok önemli yanlışı yapmak istemeyenler önce batıl, rivayet ve sanıdan uzak, Allah’ın kitabını anladığı dilden dikkatle okuyup, ayetler üzerinde düşünerek, Allah’ın vahyini aracısız alarak okur ve onun sınırlarını aşmazsak, Allah’a farkında olmadan iftira atmamız Allah söylemediği, hüküm vermediği halde, bunlarda Allah’ın emridir dememiz, asla mümkün olamaz. Gelin bu konuyu Kur’an’a danışalım. Acaba Allah bu konuda bizleri nasıl uyarıyor.
Ali İmran 78: ONLARDAN BİR GRUP VAR Kİ, KİTAPTA OLMAYAN BİR ŞEYİ SİZ KİTAPTAN SANASINIZ DİYE, DİLLERİYLE KİTABI ÇARPITIRLAR VE ALLAH’TAN OLMADIĞI HALDE, “BU, ALLAH KATINDANDIR!” DERLER, BÖYLECE BİLE BİLE ALLAH HAKKINDA YALANLAR UYDURURLAR. (Bayraktar Bayraklı)
Enam 93: ALLAH’A KARŞI YALAN UYDURAN VEYA KENDİNE BİR ŞEY VAHYEDİLMEMİŞKEN, “BANA VAHYOLUNDU” DİYEN, YA DA “ALLAH’IN İNDİRDİĞİNİN BENZERİNİ BEN DE İNDİRECEĞİM” DİYE LAF EDEN KİMSEDEN DAHA ZALİM KİMDİR? ZALİMLERİN ŞİDDETLİ ÖLÜM SANCILARI İÇİNDE ÇIRPINDIĞI; MELEKLERİN, ELLERİNİ UZATMIŞ, “HAYDİ CANLARINIZI KURTARIN! ALLAH’A KARŞI DOĞRU OLMAYANI SÖYLEDİĞİNİZ VE O’NUN ÂYETLERİNDEN KİBİRLENEREK YÜZ ÇEVİRDİĞİNİZ İÇİN BUGÜN AŞAĞILAYICI AZAP İLE CEZALANDIRILACAKSINIZ” DİYECEKLERİ ZAMAN HÂLLERİNİ BİR GÖRSEN! (Diyanet meali)
Bakın Allah bu iki ayette özellikle Kitap Ehlini, dolayısıyla da bizleri uyarıyor ve bu hataları yapanlar, Allah hakkında yalan söylemiş, böylece Allah’a iftira etmişlerdir diyor. Bu konuyu da açıklayarak bakın ne diyor. Allah, ben kullarıma indirdiğim kitaplarımda hiç bahsetmediğim, hükümler vermediğim halde, kullarımın bir kısmı, sizler gönderdiğim kitaplardan sanasınız diye dilleriyle ayetlerimin anlamını eğip bükerek, yalan yanlış anlamlar vererek, BEN EMRETMEDİĞİM HALDE, BUNLARDA ALLAH KATINDANDIR, YANİ DİNİN EMRİDİR DERLER, SAKIN BUNLARA İNANMAYIN DİYE BİZLERİ ALLAH UYARIYOR. BUNLARI YAPANLAR, GERÇEKLERİ BİLE BİLE BEN SÖYLEMEDİĞİM HALDE, BUNLARI ALLAH SÖYLEDİ DİYEREK YALAN SÖYLÜYORLAR, BÖYLECE BANA İFTİRA ATIYORLAR DİYEDE AÇIKLIK GETİRİYOR. Bunu hangimiz yapmak ister? Elbette hiç birimiz istemez. Ama bu hataya düşmek istemiyorsak, lütfen Allah’ın vahyini anlayarak ve düşünerek okuyalım. KUR’AN’DA HER BİLGİ DETAYLI YOKTUR, ALLAH’IN RESULÜDE ALLAH’IN BAHSETMEDİĞİ KONULARDA, HÜKÜMLER KOYMUŞTUR DİYENLERE UYANLAR, FARKINDA OLMADAN ALLAH’A VE RESULÜNE İFTİRA EDİYOR DEMEKTİR, HATIRLATMAK İSTERİM. Bizlerden gerçekleri gizlemek isteyenler ve batılı din diye yaşatmaya çalışanlar, ne yazık ki günümüzde bizlere de aynısını yapıyorlar.
Enam 93. Ayette de aynı konuya daha detaylı değinerek, Allah’a karşı yalan uyduran başka insanlardan bahsediyor. Çok daha kötüsü bazı kişiler, kendilerine Allah tarafından hiçbir şey vah yedilmemişken, bana vah yolunda diyenlerden bahsediyor. Bu satırları okurken, içimizde yaşadığımız yüzyılda yaşamış ve kendisine inandırmış bir isim geldi aklınıza biliyorum SAİDİ- NURSİ. Kur’an’ı özellikle sen anlayamazsın diyerek, topluma anladığı dilden okutmayarak, kendi söylediklerinin yalan olduğu ortaya çıkmasını engellemişlerdir. Toplumda farkında olmadan inanmıştır. Bakın SAİDİ NURSİ, toplumu kendisine bağlayabilmek adına, Allah’ın ayetinde bizleri uyardığı gibi yazdıklarının, Allah tarafından nasıl kalbine vah yedildiğini anlatıyor.
“BEN GÖNDERİLEN RİSALELERİ MÜTALAA ETTİM. BİR KISIM HAKİKATLERİ MÜKERRER GÖRDÜM. MAKAM MÜNASEBETİYLE TEKRAR EDİLMİŞ. BENİM ARZU VE BELKİ İHTİYARIM OLMADAN NİÇİN BÖYLE OLMUŞ, KUVVE-İ HAFIZAMA (HAFIZA GÜCÜME) GELEN NİSYONDAN (UNUTMADAN) SIKILDIM. BİRDEN ŞİDDETLE BİR İHTAR İLE ( ON DOKUZUNCU SÖZÜN AHİRİNE BAK) DENİLDİ.
BİRDEN BİR İHTAR-I GAYBİ (GAYBİ BİR UYARI) İLE KATİ KANAAT VERECEK BİR SURETTE KALBİME GELDİ.”
“BU GELEN MUKADDİME, LÜZUMUNDAN FAZLA İZAH EDİLMEKLE BERABER, BİR DERECE UZUN OLMASI, İHTİYARSIZ (İRADEM DIŞINDA) OLMUŞTUR. DEMEK Kİ İHTİYAÇ VAR Kİ, ÖYLE YAZDIRILDI.” – (Said Nursi, Ayet’ül Kübra s. 10
“OLAN RİSALE-İ NUR UN HARİKA YÜKSEKLİKLERİNİ VE İLMİ TAHKİKATINI BENİM FİKRİM DEN ZANNEDİP DEHŞET ALMUŞLAR.”
“YAZDIĞIM VAKİT İRADE VE İHTİYARIM İLE OLMADIĞINI HİSSETTİĞİMDEN, KENDİ FİKRİMLE TANZİM VEYA ISLAH ETMEYİ MUVAFIK GÖRMEDİM.” Kastamonu Hayatı – s.2181
Bu kişinin yazdığı kitaplara inananların, nasıl Kur’an’a Allah’a yalan sözleri isnat ederek, iftira attığının farkında olmasını dilerim. Saidi Nursi, bu yazdıklarım benim kalbime vah yedildi, indirildi diyerek adeta Allah’a yalan bir söz isnat ediyor, lütfen bunun farkında olalım, olmayan dostlarımızı da Kur’an ile uyaralım. Allah hükmetmediği halde, bunlarda Allah’ın dinin emri diyenler konusunda, Allah’ın diğer uyarılarını da hatırlatmak istiyorum. Bunlara benzer bir çok ayeti Kur’an’da görebiliriz. Bakın Allah ne diyor.
Yunus 59: DE Kİ: “ALLAH’IN SİZE İNDİRDİĞİ; SİZİN DE, BİR KISMINI HELÂL, BİR KISMINI HARAM KILDIĞINIZ RIZIKLAR HAKKINDA NE DERSİNİZ?” DE Kİ: “BUNUN İÇİN ALLAH’MI SİZE İZİN VERDİ, YOKSA ALLAH’A İFTİRA MI EDİYORSUNUZ?” (Diyanet meali)
Yunus 69: DE Kİ: “ALLAH HAKKINDA YALAN UYDURANLAR ASLA KURTULUŞA EREMEZLER.” (Diyanet meali)
Nisa 50: BAK, ALLAH’A KARŞI NASIL YALAN UYDURUYORLAR. APAÇIK BİR GÜNAH OLARAK BU YETER. (Diyanet meali)
Yunus suresi 59. Ayeti okuduğunuzda, sanırım bizlerinde aynı yanlışları yaparak, Allah’ın Kur’an’da saydığı haramların dışına çıkıp, hayır yalnız bunlar haram değil diyerek öyle bir HARAM listesinin de Allah’ın ve Resulünün emri diyerek topluma anlatıyoruz ki, tüm bunlar HEM ALLAH’A HEMDE RESULÜNE İFTİRADIR. Allah emretmediği halde, bunlar da Allah’ın ya da dinin emridir diyerek yalan uyduranlar, asla kurtuluşa eremeyeceğini açıkça bildiriyor Allah. SANIRIM İSLAM TOPLUMUNUN NE HALDE OLDUĞUNUN KANITI, BU YANLIŞLAR OLSA GEREK. Son olarak, yapılan bu yanlışın sonunda, eğer bizler gerçeklerle buluşmadan, Allah hükmetmediği halde bunlarda dinin Allah’ın emridir diye inanarak, Allah’ın huzuruna gidenlerin sonunun ne olacağını, bakın Allah nasıl bizlere bildiriyor ki, bu yanlışları yapmayalım.
Hud 18: KİM ALLAH’A KARŞI YALAN UYDURANDAN DAHA ZALİMDİR? İŞTE BUNLAR, RABLERİNE ARZ EDİLECEKLER VE ŞÂHİTLER DE, “RABLERİNE KARŞI YALAN SÖYLEYENLER İŞTE BUNLARDIR” DİYECEKLERDİR. BİLİNİZ Kİ, ALLAH’IN LÂNETİ ZALİMLER ÜZERİNEDİR. (Diyanet meali)
Yüce Rabbimiz ben söylemediğim halde, ister bunlar dinin emridir desinler, ister Resulüme de iftira atarak, dine Allah’ın Resulü ilave etmiştir diyerek, kendileri dini hükümler koyarak ona iftira atsınlar, bunlar ZALİMDİR diyor Allah. Mahşer günü bunu yapanlar Allah’a arz edilecekler, bu yanlışlara şahit olan kayda geçiren Melekler ve Resullerde vahyin şahitliğini yaparak, İŞTE BUNLAR RABLERİNE KARŞI YALAN SÖYLEYENLER DİYECEKLERİ, AÇIKÇA BİZLERE BİLDİRİLİYOR. SİZLERE SORMAK İSTERİM, HANGİMİZ BÖYLE BİR DURUMDA OLMAK İSTER?
HATIRLATIRIM ALLAH EMRETMEDİĞİ HALDE, BUNLARDA ALLAH’IN, DİNİN EMRİ DİYENLERE KARŞI, ALLAH’IN LANETİ ONLARIN ÜZERİNE OLACAKTIR DİYOR AYETİN SONUNDA. Allah’ın lanetine mazhar olanlar, asla kurtuluşa eremezler. İmanını yaşarken batılın, rivayet ve sanı bilgilerin ardına düşmedikleri için, böyle Müslümanların gözlerinde perde, kalplerinde ve kulaklarında mühür olmayacağından, tüm Kur’an gerçeklerinin farkında olacaktır. Farkında olmayanlara zaten sözüm yok. Ne söylesek ne anlatsak, ne kadar Kur’an’dan örnekler versek boşuna gidecektir.