Bu makalemde sizleri, çağımızın adeta baş belası olan İNTİHAR konusu üzerinde, düşünmenize vesile olmak istiyorum. Konuya başlamadan önce, Allah yarattığı biz kullarının çok önemli üç özelliğinden bahsettiğini sizlere hatırlatmak istiyorum. TARTIŞMAYA MEYİLLİDİR. ACELECİ TABİATTA VE ZAYIF YARATILMIŞTIR. Bizleri yaratan Rabbimiz, tüm bu özelliklerimizi bildiği için, Kur’an ı kolaylaştırdığını ve bizlere özellikle taşıyamayacağımız ağır yük asla yüklemediğinden özellikle bahseder. Çok daha önemlisi bu zaaflarımızın bizlere zarar vermemesi için, aklımızı kullanmamızı özellikle istemiş akıl yani düşünerek ve Allah ın rehberi ve onun önerileri ile tüm sorunlarımızın üstesinden geleceğimizi bizlere bildirmiştir. Unutmamamız gereken çok önemli bir konusu ise Allah ın, bizleri bu dünyaya imtihan için gönderdiğini özellikle söylemesidir. YAŞAMA HAKKIMIZ, ALLAH TARAFINDAN BİZLERE BAHŞEDİLMİŞ EN TEMEL HAKTIR. BİZ İNSANLARIN DÜNYAYA GELMESİ VE DÜNYADAN AYRILMASI ELİMİZDE DEĞİLDİR, BU KONUDA HİÇBİR YETKİMİZDE YOKTUR. Öyle olunca da kişinin, kendi canı hakkında hiçbir tasarrufu da yoktur, önce bu gerçeği lütfen unutmayalım.
Bakara suresi 286. ayetinde Allah, SİZLERİ ANCAK GÜCÜNÜZÜN YETTİĞİ ŞEYLE YÜKÜMLÜ KILARIZ DİYEREK, aslında biz kullarına moral vermiş ve kaldıramayacağımız bir yük yüklemeyeceğini, HER GÜÇLÜKLE BERABER BİR KOLAYLIK VARDIR diyerek, en zor anımızda bile Allah ın rahmetinden, yardımından ümit kesmememiz gerektiğini bizlere Kur’an da bildirmiştir. Yine Allah Kur’an da bizleri uyaran ayetlerinde, EMANETLERE İHANET ETMEYİN ikazını çok duyarsınız. Bildiğiniz gibi Allah bizlere canımızı belirli müddet koruyup kollamamız için, emanet olarak vermiştir. Onun içinde sağlımızı korumak ve bizlere Allah ın emanet ettiği canı da kollamak, emanete karşı bizlerin en önemli görevimizdir.
Genelelim İNTİHAR konusuna. Eğer Allah ın bizlere emaneten verdiği cana kıyar hayatımıza son verirsek, yani İNTİHAR edersek, ALLAH IN EMANETİNE İHANET ETMİŞ OLURUZ, BUDA BÜYÜK GÜNAHTIR. Bunu lütfen unutmayalım. Hangimiz böyle bir yanlışı Allah a karşı yapmak ister? Elbette aklı başında hiç birimiz, bunu yapmak istemez. Önce şunu açıkça söylemek isterim. Allah intihar konusunda sert, kesin bir hüküm Kur’an da vermemiş, ama adeta bir tedavi/terapi ile kulum zor anında bana sığınıp, benden yardım dilediğinde, kuluna yardım edeceği ve kolaylıklar sağlayacağı konusunu, Kur’an ın adeta geneline serpiştirerek bizlere anlatmıştır.
Kur’an da Allah Maide suresi 32. ayetinde, KİM BİR İNSANI NEDENSİZ ÖLDÜRÜRSE, O SANKİ BÜTÜN İNSANLARI ÖLDÜRMÜŞ GİBİDİR diyerek, nedeni olmadan ölümün, BÜYÜK BİR GÜNAH olduğunu bizlere bildirmiştir. Her kim birisinin hayatını kurtarır yaşatırsa, bütün insanları yaşatmış gibidir diyerek, Allah ın emaneten verdiği canın, çok önemli olduğu ikazını yapmıştır. ÇÜNKÜ ALLAH, KULUMUN CANINI BEN VERDİM, ANCAK BEN ALIRIM DİYOR. Eğer bizler, canımıza kıyar intihar edersek, Allah ın bunca saydığı kuralları çiğnemiş oluruz.
Şimdide intihar kelimesinin anlamına ve oluşum nedenlerine bakalım ki, konuya daha objektif bakabilelim. Önce şunu lütfen unutmayalım. İNTİHAR RUHSAL BOZUKLUK DÜŞÜNCESİ OLARAK KABUL EDİLİR. PSİKİYATRİDE İNTİHAR, BİRİNCİL ÖNEMDE ACİL BİR DURUMDUR. GENELDE BİRKAÇ NEDEN BİR ARADA, BU EYLEMİN ORTAYA ÇIKMASINA YOL AÇAR. KENDİSİNİ ÖLDÜREN İNSANLARIN %90’I DEPRESYON HASTASIDIR. DEPRESYON VE DİĞER RUHSAL HASTALIKLAR YANINDA KÖTÜ YAŞAM OLAYLARI DA, İNTİHAR RİSKİNİ ARTIRMAKTADIR. İNTİHARIN BİREYSEL OLDUĞU KADAR TOPLUMSAL BOYUTU DA VARDIR. YANİ İNTİHAR, KİŞİNİN NORMAL ŞARTLARIN DIŞINDA, RUHSAL RAHATSIZLIĞIDIR. AMA BU RAHATSIZLIĞIN NEDENİ, İNSANIN BİZZAT KENDİSİDİR. Lütfen intihar konusu hakkında düşünüp yorum yaparken, tüm bu gerçekleri göz önünde bulundurulalım.
Dinimiz yani İslam, bu konuda bizlere çok yardımcı olur ve adeta zor anlarımızda bizlere güç verir. Eğer bizler inancımızı güçlendirmediysek, yaşamımızda karşılaştığımız zor anlarımızda, kendimizde dayanma gücü bulmamız, çok zor olacaktır. İntihara kalkışan kişilerde saptanan psikolojik rahatsızlıkların başında, DEPRESİF BOZUKLUKLAR geldiğini biliyoruz. Şizofreni ve demans (bunama) da saptanan diğer psikolojik rahatsızlıklardandır. Ayrıca alkol ve madde bağımlılığı da intiharı tetikler. Onun için Allah alkolden, özellikle uzak durmamızı ister bizlerden. Depresyonda olan bir kişi, gerçek ya da düşsel bir kayıp yaşamıştır diyor, bu konuda araştırma yapan bilim adamları. Onun içindir ki Allah kullarına, her zaman yardımcı olacağının müjdesini verir Kur’an da. Yeter ki bizler, gerçeklerle yüzleşmesini bilelim.
Ruhsal bozukluk aslında RUHUN GÜÇ KAYBETTİĞİ, ZAYIFLADIĞI ANLARDA ORTAYA ÇIKAR. Yani insanın kendisini YALNIZ, ÇARESİZ HİSSETTİĞİ ANLARDIR. Onun içindir ki Kur’an bu konularda bizleri uyarır ve en zor anımızda bile Allah ın bizim yanımızda olacağını söyler, sabırlı olun uyarısını yapar. Hatta Zümer 53. ayetinde şöyle der.
“EY KENDİ NEFİSLERİ ALEYHİNDE HADDİ AŞAN KULLARIM! ALLAH’IN RAHMETİNDEN ÜMİT KESMEYİNİZ! ÇÜNKÜ ALLAH, BÜTÜN GÜNAHLARI BAĞIŞLAR. Şüphesiz ki O, çok affedicidir; merhamet sahibidir.”
Allah bu ve benzeri ayetleriyle kullarına en zor anlarında, hatta yaptığı yanlışların ne olduğunun önemi olmadığını söyleyerek moral verir ve Allah bütün günahları bağışlar der. Bu sözler ruhsal bunalıma girmiş bir insan için çok rahatlatıcı değil mi sizce de? Ne yazık ki Kur’an ile gereken bağı doğru kuramayanlar, bu rahatlatıcı Allah ın sohbetinden de faydalanamayacaklardır. ONUN İÇİNDİR Kİ ALLAH, KUR’AN SİZLER İÇİN YAŞAM REHBERİDİR DİYOR.
İntihar eden bir insanın, Allah ın huzurunda ki durumu hakkında bizler ancak sınırlı konuşabiliriz, detayını Allah bilir. Günümüzde intihar eden kişiler için ebedi cehennemliktir, hatta cenaze namazı bile kılınmaz diyenleri duyarsınız. Bunları söylemek çok yanlıştır ve Allah böyle bir hüküm vermediği halde bunları söylemek, Allah a iftira atmaktır. Bizler ancak şunu söyleyebiliriz. İNTİHAR EDEN BİR KİŞİ, NEFSİNİ, DUYGULARINI ALLAH IN TAVSİYELERİ DOĞRULTUSUNDA EĞİTEMEDİĞİ, GÜÇLENDİREMEDİĞİ İÇİN, BOZULAN PİSİKOLOJİNİN ETKİSİNDE KALIR. BÖYLE OLUNCADA, ALLAH IN BİZLERE EMANETEN VERDİĞİ CANIMIZIDA KORUYAMAYARAK, YANİ İNTİHAR EDEREK, EMANETE İHANET ETMİŞ OLUR. BU DURUMDA DA BÜYÜK BİR GÜNAH İŞLEMİŞ OLUR.
Elbette bu büyük günahın, Allah katında da büyük bir karşılığı, cezası olacaktır. Lütfen bizler, hiç yaşamak istemeyeceğimiz bu acı ve kötü duyguyu, kendi nefsimizde değerlendirerek kararlar, hükümler vermeyelim. Allah adaletlidir ve en doğru kararı cezayı, mükâfatı verendir. Kur’an da intihar konusuna örnek olarak, Nisa suresi 29. ayet gösterilir. Ama dikkatle okuduğumuzda bu ayetin intihardan bahsedilen bir ayet olmadığını, okuduğunuzda sizlerde anlayacaksınız. Konuyu daha iyi anlayabilmemiz için, üç farklı tercümeden yazmak istiyorum.
Nisa 29: Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka. KENDİNİZİ HELÂK ETMEYİN. Şüphesiz Allah, size karşı çok merhametlidir.
Nisa 29: Ey inananlar! Mallarınızı aranızda batıl bir yolla/tutarsız bahanelerle yemeyin. Kendi hoşnutluğunuzla gerçekleşmiş bir ticaret olursa başka. KENDİ CANLARINIZA KIYMAYIN/İNTİHAR ETMEYİN. Hiç kuşkusuz, Allah, size karşı çok merhametlidir.
Nisa 29: Ey iman edenler! Birbirinizin mallarını haksız yollarla, karşılıklı rızaya dayanan ticaret yoluyla da olsa heba etmeyiniz ve BİRBİRİNİZİ ÖLDÜRMEYİNİZ; zira Allah size merhamet etmektedir.
Bu ayette bahsedilen uyarı, mal ve mülkünüzü nefsinize yenik düşerek, adaletten uzak batıl inançlarınızın etkisinde kalıp, birbirinizin malını yemeyin diyor. Devamında da ancak karşılıklı anlaşarak, birbirinizin rızasını alarak, ticaret yoluyla alışverişinizi yapın diyor. Tercümelerde farklı yazan kısımda da aslında ayetin ilk bölümünde yapılan uyarıları dinlemezde, birbirinizin malların haksızlıkla yemeye çalışırsanız, ancak kendinizi Allah katında helak etmiş, yani nefsinizin esiri olarak adeta kendinizi, birbirinizi öldürmüş, adeta yok etmeye çalışmış olursunuz diyor. BİR BAŞKA DEYİŞLE, TOPLUM OLARAK BU YANLIŞI YAPARSANIZ, HUZUR BULAMAZSINIZ, BİR BİRİNİZİN DÜŞMANI OLURSUNUZ DİYOR. Yoksa bu ayette bizim konumuzla ilgili İNTİHARDAN BAHSEDİLMİYOR.
Dilerim Allah ın verdiği emanet canımızı, Allah ın istediği şekilde kullanan, onu gereği gibi terbiye ederek, nefsimizin oyuncağı olmadan emaneti teslim eden, Allah ın halis kulları arasında oluruz.