Aziz Türk Milleti...!
Son terör olaylarına giriş yapmak ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmak için hazırlık yapıyordumki yeni bir şok dalgası ile karşılaştık.
Ülkemiz, gün geçmiyorki yeni bir şok yaşamasın. gün geçmiyorki, vatan evlatları şehit olmasın.
Malumunuz üzere Son beş günün konusu Suriye-Uçak-Savaş...
Suriye savaş uçağımızı düşürünce bende sizler gibi dondum kaldım.
Neden dedim kendi kendime..
Neden?
Sonramı?
Devleti aliyenin çıkıp gereği yapılacaktır. açıklaması ve hesabını soracağız' moduna girilmiş olası.
Hesap sorulabilecekmi den önce biz neden bu hale geldik sorusunu sormak hasıl oldu..
Asalım, vuralım, Suriye'ye girelim naraları atanların sayısı çok fazla bu nara atıcılarının çok milliyetçi olduklarından değil kuru yaygara ve ABD+AKP yalanı....
Bu yalanın altında neler saklı diye düşündünüz mü hiç?
Hesap sorulacak gereği yapılacak diyenlere Yılmaz Özdil 26/06 tarihli yazısı en güzel cevaptır.
Okumanızı tavsiye ediyorum.
Kabul etsenizde, etmesenizde Ülkemiz üzerine ABD. dayatması oynanan tek taraflı büyük bir oyun vardır. Bu oyunun kazananı kim olur bilinmez ama kaybeden bellidir.
Türkiye Cumhuriyet Devleti...
Biz bu oyunu yıllar önce Kuzey Irakta Türk subaylarının başına çuval geçirilmesi oynadık ve kaybetmeye başladık. Bu onursuzlukla yaşadık. Bu günlere geldik.
Sonra yine bu ülke onuruna sıkılan kurşunla yani Mavi Marmara olayı ile devam etmiş Ve Suriye tarafından düşürüldüğü idda edilen uçağımızla onurumuza en ağır darbelerden biri daha indirilmiştir.
Ülkemiz hiç kuşku yokki tıpkı Birnci Dünya savaşında olduğu gibi büyük bir oyunun içine itilmektedir. O yıllarda Osmanlının çöküşünden Devlet ve otorite boşluğundan faydalan sömürgeler, bu günde siyasal iktidarın T.C. Devletinin içine etmesinden faydalanarak Devletimizi yeni bir bataklığa çekme gayreti içindedirler.
Bu oyuna 2002' den bu güne İktidarın yanlışları karşısında sessiz kalmayı ve desteğini sürdürerek bizlerde destek olmadıkmı??????
Ortadoğu devletlerinin çoğu sömürge ABD. ye boyun eğdiği halde Suriye tüm sömürgeleri karşına alabiliyorsa bunu takdir etmekten başka ne yapılabilirki?
Ancak onlarda yanlız değil,
Onlarında destekçileri ve pazar sürücüleri var
Kim?
Menfaat ve otoriteleri icabı Rusya + Çin ve gönülden destekçisi İran
Uçağın düşürüldüğü bölgenin çok yakınında Suriye' nin Lazkiye Limanında Rus donanması'nın en önemli 3 savaş gemisi Nisan ayından bu yana demir atmış bekliyor. Bunlardan birinin özelliği ise dünyanın en gelişmiş hava savunma ve radar sistemini taşımasıdır.
Sizin anlayacağınız, uçan sineği bile algılar, anında bilgileri verir. Ve ne varsa yok eder...
Şimdi soruyorum size, Uçağımızın düşürülmesinden bu güne herkes herşeyi konuştu ancak kimse Rusyanın bu donanmasını konuşmadı.
Bu donanmanın gücünü kim test etmek ister?
ABD.
Neden?
Ortadoğu çıkarları için.
Piyon olarak ta Türkiye kulanıldı. ve benim iki subayım bu oyuna kurban edildi.
Bu iktidar Milliyetçi değil, destekleyenlerde...
Bir Örnek, (ÖNEMLİDİR)
Yunanistan içinde bulunduğu krize ve birliğinin tüm baskılarına rağmen tek kuruş toprak satışı yapmadı
Çünkü Yunaistan hükümeti ve YUnan halkı Milliyetçiliği ile övünen benim vatandaşımdan yüz kat daha milliyetçi YUnan halkı sokaklar çıktı isyan etti sattırmadı.
Ya biz?
Sustuk..
Ya AKP iktidarı ne yaptı?
10 Milyar dolar bağışladı diye (kaldı ki bu paranın hazinede olduğuna dair bilgi ve belge yoktur) İstanbulu arap şehrine sattı
Aslında satılan basit bir toprak parçası değildi..
Toprak nedir arkadaşlar?
Üzerine bastığımız sadece bir kara parçasımı yoksa NAMUSMU?
Yorum ve takdir sizlerin....
Bu satışın olduğunu ben demiyorum. Bizzat devletin bakanı diyor.
10 Milyar dolar bağış yaptı onun için verdik diyor...
Namus nerde?
Ayaklar altında....
Kusura bakmayın ama bakanın bu ifadesi benim ülkemin onuru ve haysiyeti ile oynamak değilmidir?
Dönelim Suriye ve Uçak mevzuuna
Başta Sayın Başbakanımız olmak üzere yetkililerin surati neden asık ve neden gerilimli?
Ortada bir saldırı varsa buna misli ile anında cevap vermek gerekemzmi???
Fakat hayır..
Ağızlardan çıkan tek cümle gereği yapılacaktır..
Aslında Siyasi iktidar bilerek yada bilmeyerek geldikleri oyunu ve onların yüzünden Atatürk Cumhuriyetinin düştüğü bataklığın farkına varmaya başladılar.
Fakat çareleri yok
ve artık Rusya gerçeği ve gücü açıkça ortadadır.
ABD ve yandaşları geri çekildiler kükreyen içi boş kof aslan yani Türkiye Devleti yalnız kaldı...
Başta ABD olmak üzere Batılı güçlerin dolduruşa getirmeye çalıştığı Türkiye, kendisinde olmayan demokrasi ve özgürlüğü Suriye'ye götürme havalarında, Ortadoğu'nun belalı bataklığının tam ortasında kaldı.
Adım gibi eminim, bir süre sonra dün olanlar ve yaşananlar unutulduğu gibi düşürülen uçak olayı ve ölen subayların geride bıraktığı acılarda unutulacak es geçeceyiz.
Biz ne yapacağız?
İktidarın gereğini yapmasını bekleyeceğiz.
Fakat, gereğinin ne olduğu bilinmeyecek, Mavi marmara olayında olduğu gibi
İsraile gereğini yaptıkmı????
Şurası açıktır
Suriye ile savaş bir Amerikan projesidir.
Bir BOP planıdır. ve bu planın eş başkanı da bellidir..
Tıpkı "Kürt Açılımı" gibi.
Tıpkı PKK'ya siyasal ve yasal bir nitelik kazandırılıp dağdan indirilmesinin hedeflenmesi gibi.
Tıpkı Türkiye'nin bölünmesi gibi.
Devletimizi bu gün kendine kurşun sıkan eşkiyayı yok etmek için kandile uçak göndermek yerine Suriye üzerine gönderiyorsa bu ülke bölünme periyoduna girmiştir.
Geçmişi unutmuş olsakta dünü unutacak kadar dangalak değiliz.
Çok değil daha 1 hafta önce yer Dağlıca ve yine hain saldırı ve 8 şehit onlarca yaralı
Türk Ulusu üzerinden siyaset yapan siyasi irade ne diyor?
Ulusumuzun başı sağolsun. Yaralılara acil şifalar.
Hepsi bu kadar.
Ha birde
Ne diyordu sayın Arınç?
Sayıca bizden çoklardı ve ağır silahla gelmişlerdi.
Eşkiya ben geliyorum deyip elini kolu sallayarakmı gelecekti?
Koca Türkiye Cumhuriyet' i Devleti adına hükümet sözcüsü Başbakan yardımcısı Bülent Arınç
Aynı bakan ne diyordu 3 gün önce
İmralıdaki Sayın Öcalan Artık eve çıkmalıdır.
Sayın Arınç' a kim destek veriyor?
Atatürk' ün kurduğu CHP. nin başkanı Kılıçtaroğlu
Al birini vur öbürüne
Sayın Arınç' ın bu sözleri sizcede Devleti aliyenin acizliğinin ve kafeslendiğimizin açık ilanı değilmidir.?
Herkes suskun...
İktidar ve muhalefet el ele vermiş ABD'nin emirlerini yerine getirmek için yarış halinde.
İktidarı ile muhalefeti ile İşi gücü bıraktılar onu nasıl eve çıkarabiliriz programlar hazırlıyorlar...
Siyasi iktidar asıl vazifeyi bırakmış üstüne Suriye ile uğraşıyor. Amerika'nın isteklerini yerine getirmek için ter döküyor. Amaç BOP planını gerçekleştirmek ve Türkiye'yi bölmek
Teröristlerin elini kolunu sallayıp geldiği yer Kandil yanı başımızda İhanet çeteleri yüze meclis altında ve Kuzey Irak' ta. Emniyet güçlerimiz ve askerlerimiz elini uzatsa tutacak. Ama gidemiyor oralara. Çünkü Amerika izin vermiyor. Çünkü kapalı kapılar arkasında "Kuzey Irak'a ve Kandil'e asla girmem" diye sözler verilmiş. İmzalar atılmış. Bu şartlarla iktidar olmuşlar ve hala iktidardalar.
Siyasal irade ortada yok, mücadele direncini yitirmiş, ABD. tarafından teslim alınmış emir eri olmuş, ABD güdümlü PKK ile mücadeleyi bırakmış ve teslim olmuşlardır. İşte bu nedenle dirki Beyaz sarayda ve Pentagonda duvarlara asılan "Sevr Haritaları"na ses çıkaramıyor. İşte bu nedenle o, tüm Türkiye'nin başına geçirilen çuval karşısında dut yemiş bülbüle dönüyor, sesini çıkaramıyor. Çünkü ABD, böyle istemektedir.
Şimdi sizlere Türk Ordusunun ve dolayısı ile YÜCE TÜRK ULUSUNUN nasıl kafeslendiğini açıklayan bir bilgiyi paylaşmak istiyorum.
CIA'nın ünlü Türkiye uzmanlarından Henri Barkey, 26 Mart 2003 günü Utah Üniversitesi'nde bir konferans veriyor.
Başlık:
"Felâket ile Flört:
Türkiye, Irak ve ABD" Tarihe dikkat: 1 Mart 2003 Tezkeresinin Mecliste geri çevrilmesinden 25 gün sonra. Henri Barkey, şu saptamalarda bulunuyor:
1. AKP iktidarıyla anlaşarak Türk Ordusunu sımsıkı kafese kapattık.
2. 1 Mart 2003 günü TBMM'de Türk Ordusunun ABD denetiminde Kuzey Irak'a girmesine ilişkin Tezkerenin geri çevrilmesinin sorumlusu TSK idi.
3. Türk Ordusu, Kuzey Irak'a ABD'den bağımsız olarak girmek istiyordu. Bunu önlemek, ABD için belirleyici önemdeydi. Çünkü bağımsız girselerdi, ABD'nin Kuzey Irak planını bozacaklardı.
4. Avrupa Birliği reformlarıyla "demokrasi süreci içinde", TSK kafese kapatılacaktır ve bundan sonra da Kuzey Irak'a girmesi engellenecektir. ABD için en iyi senaryo budur. Bu plan AKP ile işbirliği yapılarak yürütülecektir. Türk Ordusu, buna direnmektedir, kaldırılmalıdır.
Kafes nasıl gerçekleşti?
Yıl 2004 Dönemin dış işleri bakanı, bu günün Cumhur Reisi Abdullah Gül'ün ABD dış işleri başkanı ile hazırlayıp imzaladığı ve
Başbakan Erdoğan' ın da mühürlediği 9 maddelik anlaşma Türkiye' nin Nasıl ABD Emperyalizmine teslim edildiğinin açık ilanıdır. Bu ilanla 2002 ye girerken bitirilmiş olan PKK sorunu ve sözde kürt sorunu yeniden var edilmiştir.
(bu anlaşma maddelerini internetten sorgulayabilirsiniz)
AKP, ABD emperyalizminin Türk Ordusunu kafese kapatma planını uygulamıştır. Ve Ordumuz dirençsiz hale getirilmişir. Bu konferanstan 2 ay sonra Kuzey Irakta Türk subaylarının kafasına çuval geçirilmiş ve 2007 yılında Ümraniye'de başlayan Ergenekon-Balyoz operasyonuyla TSK'nin komuta kademesi esir alınmıştır. Arslanların tırnaklarını söküp kafeslere atılmıştır..
AKP. hükümeti, ABD emperyalizmi tarafından "BOP içinde Diyarbakır'ı merkez yapmak" için senetle bağlanmıştır. Henri Barkey'in konferansından bir hafta sonra Ankara'ya gelen ABD Dışişleri Bakanı Powell, Abdullah Gül ile "2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşma" bunun açık ilanıdır.
Bu hizmet sözleşmesini bizzat Abdullah Gül itiraf etmiştir ancak ne hikmetse maddeler asla resmi ağızlardan açıklanmamıştır.
Gizli Anlaşma"nın basına yansıyan maddeleri, Henri Barkey'in yukarıda bazılarını saydığım açıklamasıyla aynıdır..
Çuval olayından sonra ABD Savunma Bakanı Rumsfeld'in BOP Eşbaşkanı Tayyip Erdoğan'a yazdığı mektup da, "Gizli Anlaşma"nın içeriğini hatırlatan özelliktedir
Türkiye'nin "Aday Üyelik Protokolü" ve "AB reformları" yoluyla Avrupa kapısına bağlanması, bir ABD politikasıdır. ABD, AB'ye bunu dayatmış ve Türkiye'nin AB kapısında çarmıha gerilmesini istemiştir. Türkiye'deki yürütmesi ise, "demokrasi süreci" adı altında AKP'ye ihale edilmiştir.
ABD'nin Ortadoğu stratejisinin merkezinde, İkinci İsrail'in kurulması vardır. Asıl ortak, İsrail ve Kukla Kürdistan'dır. Türkiye ise, silahlı gücü kafeslenip parçalanacak ülkedir.
Türkiye'yi bölme planı, "demokrasi" başlığı altında yürütülmektedir. "Darbecilerle mücadele" adı altında, Türk Ordusu kafeslenmekte ve Türkiye bölünmektedir.
Ordumuzu ve Ulusumuzu kafesten kurtaracak olan sizsiniz. Çünkü Ordusu kafeste olan bir halk, ayak altında kalır. Orduyu değil fakat kendisini kurtarma telaşına düşenlere ise, ne komutan denir, ne de asker denir. Çünkü onlar ihanet içinde olanlardır..
Asker, kendini kurtarmaktan ömür boyu vazgeçen adamdır.
AKP'nin ve emperyalizmin önünde secdeye yatan çıkarcılar şunu bilmelidirler, tarih boyunca insanlık, kardeşlik, haklı, doğru olan kazanmıştır hep. Karanlığın temsilcileri, tüm çabalarına karşın ULUSALCI YURTSEVERLER sayesinde hak ettikleri cevabı alacaklardır.
Sömürüye, haksızlığa, baskıya direnen yurtseverler, ulusalcılar mutlaka kazanacaktır. Bunun içinde tek yol ULUSAL çatı altında toplanmak, bu gün Silivri zindanlarında Atatürk Cumhuriyet' ini ve ULUSUMUZU savunduğu için yatan Yurtseverler, gerçek aydınlar ve Kahraman ordumuzun hizmetkarlarına destek olmak. Çünkü Ulus olarak yeni bir kurtuluş mücadelesi vermenin zamanı gelmiş ve geçmektedir.
Bu da ancak Atatürk Devrimlerini yeniden hayata geçirmekle mümkündür.
Çünkü direnmek yaşamak demektir; boyun eğmek ise ölüm demektir
Son bir not;
Dün Ergenekon terör örgütü kurmak ve darbe yapmak suçlaması ile tutuklanan 57 yaşında 45 kg. ağırlığndaki gazeteci yazar yurtsever bir aydın olan bayan Müyesser Yıldızın 15 aylık Silivri esareti son buldu ve salıverildi. açıklama yok çünkü suç yok. Onun yazılarını ve Yüzyılın Hesabı adlı kitabını alıp okumanızı tavsiye ediyorum.
Eyüp ÖZTÜRK