18/ Mart'ı/ Hatırlamak Yetmez Yaşamak Lazım.
18/Mart/1915 Türk tarihi askeri ve si-yasi başarı olmaktan öte inanç,azim ve yiğitlikle örülmüş bir destanın yaradılış tarihidir.
Bu zafer Milletimizin,imanı,azmi ve gücünün açık göstergesidir. 18/Mart/1915 tarihi bir anma günü değil anlama, yaşam ve yaşatma günüdür. İşgalci devletlerin büyük saldırılarına karşı verilmiş inanılmaz mücadeleyi anlama ve bilme günüdür.
Burada şu soruyu sormak istiyorum
Bizler;
Bu gün İşgale ve Sömürgeci Emperyal güçlere karşı verilen bu fevkelade mücadeleyi anlıyor ve genç nesile bunu ne kadar anlatıyoruz?
Ben diyorumki ;
Anlamı çok yüksek olan bu günü iyi yaşamak vatandaş olmanın Türk olarak kalmanın ve Türk' lüğü yaşıyor olmanın farzıdır...
Geçmişte olduğu gibi günümüzde ve gelecekte de sömürgeci Devletlerin Çanakkale Boğazını savaş gemileriyle geçip boğazları, İstanbul' u ve ülkemizi işgal etme istekleri içinde olduğunu unutmamalıyız. 18/Mart/1915 günü işgal devletlerinin büyük taarruzu ile başlayan bu savaş Anafartalar komutanı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK. ve milyonlarca Vatan sevdalıları tek nefes ve tek vücut olup zaferle neticelenmiştir.
Bu zafer, bu yol hak yoludur, dönme bilmeyiz yürürüz diyerek inançla düşmana karşı koyan milletimizin vatanı, bayrağı,dini ve devleti için canını Allah yolunda feda eden şehitlerimizin destanıdır.....
RUHLARI ŞAD, MEKANLARI CENNET OLSUN
Değerli arkadaşlar;
Çanakkale geçilmez dedirten; ölümleriyle bile yıllar ötesine ders olmayı başarmış başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehitlerimize minnet borçlu olduğumuzu unutmayın
Lütfen bu günün mana ve ehemmiyetini kavramak için lütfen bir kez daha, bir kez daha izleyin
http://www.turkegitimsen.org.tr/video_goster.php?video_id=1042
(açılmıyorsa Seval Eroğlu öğretmenin Çanakkale konuşması olarak sorgulayın ve dinleyin)
ATATÜRK Çanakkale'deki askerimizin manevi gücünü şöyle anlatıyor:
"Karşılıklı siperler arası sekiz metre yani ölüm muhakkak.Birinci siperdekiler kurtulamayarak kâmilen şehit düşüyor.İkinci siperdekiler onların yerine geçiyor.Fakat ne kadar gıpta edilecek bir itidal ve tevekkülki ölenleri görüyor,üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, hiçbir tereddüt bile gös-termiyor, sarsılmak yok!.Okuma bilenler ellerinde Kur'an-ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler kelime-i şahadet getirerek yürüyor. Bu,Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren,şâyânı hayret bir misaldir. Emin olmalısınız ki,Çanakkale muharebesini kazandıran,yüksek ruhtur." demiştir
ATATÜRK bir hitabında şöyle diyor:
'Türk çocukları ecdadını tanıdıkça, ona sahip çıktıkça yine çok büyük işler yapacaktır. Medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi parlayacak ve tarih sayfalarına yine türk adı ile yazılacaktır.''
BİZLER EVET BİZLER :
BU GÜN ECDADIMIZI NE KADAR TANIYOR VE ECDADIMIZA NE KADAR SAHİP ÇIKIYORUZ ?