Değerli arkadaşlar son dönemlerde memlekette ciddi anlamda hoş olmayan bir karışıklık hakim. Ülkemde tam bir kaos var. her şey krize neden oluyor. Hükümet muhalefet kavgaları, yargı ile siyasi iktidar arasında süregelen bir gerilim ve yetki karmaşası. Atatürk cumhuriyeti dört bir yandan paramparça yapılıyor. Anayasa yasa olmaktan çoktan çıkmış, Tüm bu karışıklığın yanında birde Hükümet ordu arası gerilim var. Devletin en temel varlığı olan Ordu ve Devlet dış güçlere karşı değil, hükümete karşı mağlup olmuş durumda. (malumunuz üzere medya yolu ile hep beraber izliyoruz.)
Türkiye Cumhuriyet' di devleti savaşmadan teslim olmuş durumda...
Son dönemde Başbakanımızın ve Ordumuzun başı Genelkurmay başkanımızın açıklamaları futbol maçı yapıyormuşcasına ''İyi paslaşıyoruz'' oldu...
Geriye dönüp bıraktığımızda sebep yok iken tutuklanan (emekli generalleri bir yana koyduk) subay, albay ve generalleri bir odaya hapsettik. 22/02/2010 tarihi itibarı ile gözetim altına alınan ve tutuklanan ordu komutanları ve emekli generallerin sayısı bir hayli fazla ...
Tüm bu gelişmelere rağmen Birbirinden gayet memnun olduklarını söyleyen iki kişi var.
Biri Başbakan...
Diğeri Genelkurmay Başkanı.
Hatta Başbakan işi o kadar ileriye götürüyor ki...
Uyumluyuz...
Anlaşıyoruz...
Devleti ahenkle yönetiyoruz, demiyor.
Ya ne diyor?
Futbol terimi ile cevap veriyor...
"Paslaşıyoruz."
Merak ediyorum ve soruyorum kendime...
Paslaşmalar sonucu gol kime atılıyor.?...
Siyasetin başındaki isim kurnazlık yapıyor...
Yoksa koskoca generalleri nasıl yönetebilirdi?
Şimdi gelelim sadede...
Genelkurmay Başkanı Habertük'e yaptığı açıklamada ne demişti?
"Sabrımızı taşarsa bildiklerimiz halkla paylaşmaya başlayacağız."
"Hukuk yoluna gideceğiz. Hakkımızı arayacağız."
Sayın genel kurmay başkanım;hukuk yollarını aramak için sabretmeye gerek varmı?
Ya da sabrın sona ermesi için daha kaç albayın intiharı gerekiyor?
Yada bu gün bu ülkede hukuk işliyormu?
Aslında bu söyleşinin en önemli sözleri şunlardı:
"Biz bütün bu olayların ve yapılanların arka planını biliyoruz. Birileri gerekeni yapar diye susuyoruz."
Daha çok beklersiniz Paşam!..
O "birileri" bizzat işin içindekiler çünkü!
Size düşünmek, beklemek yerine, Türk milletine dönmek ve bildikleriniz açıklamak en doğru yol değilmi?.
Dağıtılmakta olan bir devletin ve milletin evlâdı olan devlet adamının görevi de bildiklerini açıkça anlatmak değilmi?
Kimle paylaşmak?
Sevenleriyle paylaşmak...
Halkla paylaşmak...
Sayın paşam !
22/02/2010 tarihinde vuku bulan gözaltı ve tutuklamalardan sonra bildiklerinizi açıklamalısınız....
Açıklamaz iseniz,
Hep birlikte biteriz paşam..
Değerli arkadaşlar, düşünün lütfen;
Anayasa ya göre suçu sabit olana kadar herkes suçsuzdur.
Tabi düzmece bilgi ve belgelerle tutuklanmassa...
Bu ülkede Anayasa işliyorsa eğer hapiste suçu sabit olmadığı halde hapis yatan onlarca paşa ve aydınlar neden çürütülüyor...
Ve hapis yatan yada sorgulanan tüm paşaların hepsinin PKK konusunda aktif görev almış olmaları sizce tesadüfmü?
Şimdi soruyorum,
Bu paslaşmalar sonucunda gol kime atılıyor????
(Not:Bazı bölümlerinde alıntılar yaptım)