(( Pişmanlıklarımız Geleceğimize Engelmidir?))
Değerli arkadaşlarım:
Hepimizin yaşadıklarımıza yani geçmişimize dair pişmanlıkları vardır mutlaka. İtiraf ettiğimizde çok geç kaldığımız. "Keşke" dediğimizde, "keşke" demenin bile vaktinin geçtiği zamanlarımız. Bir anlık öfkeyle söylenen sözlerimiz. Başkalarına danışarak aldığımız kararlar, bunun neticesinde yanlışlıklarımız vardır.
Daha sonra hata yapıldığını bildiğimiz halde, geriye dönemediğimiz için pişmanlıklarımız, "Eyvah ben ne yaptım." Diyemeyecek kadar altında ezildiğimiz fevri hallerimiz vardır.
Hiç düşündünüzmü; İnsanı ne kadar harap eder, ne kadar ezer bu pişmanlıklarımız ve keşkelerimiz bilinmez ama, bu ezilmişliğin altında da sadece bizim duyduğumuz çığlıklar kalır. Öyle bir sızı girer ki yüreğimize, acısı senelerce geçmez.
Yaşanan en ufak sorunda acı en ücra köşesinden çıkıp, dikilir karşımıza. Başımız öne eğilir, kelimeler biter. Belki kendimizi suçlarız, belki bir kaç kişiyi. Suçlu kim olursa olsun, pişmanlıklarımıza sebep olanlar hiç bir şey olmamış gibi hayatını yaşarken, acıyı yüreğine alan çeker. Birçok dostumuz, arkadaşımız, sayısız sevenlerimiz olsa etrafımızda, pişmanlık girdi mi yüreğe acısı kolay kolay geçmez.
Yaşadığımız her yanlışta "keşke o zaman şunu şöyle yapsaydım" deriz de, fakat ne geriye dönebilir, ne de geçmişten bu güne gelebiliriz. Ne kadar nasihat edilsede nafile,çünkü pişmanlıklarımız doğruların hep iki adım önündedir.
Sonunda anlarız.
Neyimi?
Ağlarkende tek başına, gülerkende tek başına olduğumuzu.
Geriye dönüşü olmayan her olay insanı perişan eder. Bu sebeple "Hayır ya da evet" demeden önce iyice düşünmeliyiz ve şu soruları sormalıyız kendimize.
Bu kararı vermemde sebep ne?
Korkularım mı bana yanlış yaptıran yoksa gerçekler mi?
Aslında bizi korkutan gerçeklerdir.
Neden gerçeklerle yüzleşmekten kaçarız hiç düşündünüzmü?
((Düşüncelerinizi aktarmanızı bekliyorum.)))
Zira sağlıklı alınan her karar, seneler sonrada hatırlansa "iyiki öyle olmuş." dedirtir insana. En zor anda dahi acı vermez bize.
Yoksa siz acı verir diyenlerdenmisiniz.???
Ama insan bazen ayrıntılarda boğulur. Korkularına teslim olur ve kaybeder. Kaybını yıllar sonra başka bir olayın için de fark edince, işte o an kaymış ve gitmiştir elinden koca bir hayat ve benim dediğimiz aynı zamanda sahip olduğumuz her şey.
Ne olmuştur??
Bardak yere düşmüş ve kırılmıştır artık. ''Ağlasa da boş, yalvarsa da boş'', demiş olsamda ben siz yine de atalarımızı hatırlayın lütfen.
Ne demiş atalarımız?
''Zararın neresinden dönülse kardır''
Ne güzel söylemiş öyle değilmi dostlar.
İnsan bazen yüreğini hiç bir yere sığdıramaz, kimselere emanet edemez ama, tecrübeler insanı olduğundan, istediğinden daha farklı davranmaya iter. Unutulan ise, geçmişimiz değil geleceğimizdir.
Hatırlayın lütfen, bir sohbette yada iki kişi arasında konuşma sırasında neden hep geçmişi ve bu günü konuşuruz da geleceği çok az konuşuruz?
(((Bu soruya da yorumlarınızı bekliyorum..)))
Unutmayınız, cesaret ve korkaklık iki zıt kelime de olsa aslında eşit ağırlıktadır. Fakat dedimya biz hep korkularımızla yaşamaya alıştığımızdan olsa gerektirki, korkularımız hayatımızda attığımız yada atacağımız her adımda bize ne olur? Ayak bağı olur, fren olur,engel olur engel.....
Çok özür dileyerek diyorumki; "Ayı yavrusunu severken öldürürmüş" derler. İşte dostlar İnsanlarda birbirinin kıymetini kaybedince anlar. Tam yitip giderken elimizden çok sevdiklerimiz,ve geleceğimiz, neden hala karasız bekliyoruzki?
Ne yapmalı o zaman ,
Kırılan bir bardak değil yürek olsa da, yapılacak bir şey kalmamıştır demek yerine,yapacak çok şey olduğunu bilerek ve inanarak
Yarınlarımızın ve yakınlarımızın kıymetini bilmek için bazen kaybetmeği pişmanlık duyarak kabullenmek gerekir. Yoksa ne gelenin kıymeti bilinir, ne gidenin ne de bu gün ile yarınların...
Siz geçmişinizde kaybedenlerden olmuş olsanız bile, bırakın geçmişiniz mazinin tozlu sayfalarında kalsın ve size bu gün ve yarınlarınız için temel olsum.
Geleceğiniz, geçmişinizden daha güzel ve aydınlık olsun.
... Nereye gideceğimizi bilmiyorsak, hangi yoldan gittiğimizin hiç bir önemi yok ...
(((((NOT OKUDUĞUM BİR YAZIDAN SONRA UZUN UZUN DÜŞÜNDÜM . NEYİMİ? DÜNÜ, BU GÜNÜ VE GELECEĞİ SONRA OKUDUĞUM YAZININ ETKİSİ İLE BAZI ALINTILAR YAPARAK KALEME ALDIM)))