Değerli arkadaşlar,
Memlekette son 1 yıldır olanlara bakıyorum. Aslında bakılacak yada sorgulanması lazım gelen benim memleketimin son bir yılı değil, özellikle 2004 yılından itibaren altı yıl sorgulanmalı fakat bizler hepimiz çok geçmişi kafamızda canlandıracak kadar güçlü değiliz.
Neden değiliz?
Bu memlekette insanlar boğazlarına girecek üç lokmanın ve ailesini nasıl bakacağının düşüncesi içindeyken ülkenin sorunlarını düşünecek zamanı kalmıyor.
Neyse;
Neden son bir yıla bakalım diyorum onu kısaca açıklamak istiyorum.
Ülkemiz insanı yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen bu kadar hareketsiz, bu kadar suskun olduysa ortada ciddi bir sorun var demektir. Bu hayra alamet bir durum değildir.
Her şey kerkes BBG evi gibi sürekli birileri tarafından gözetleniyor, dinleniyor. Biri çıkıp beni takip ediyorlar süikast yapacak diyor, polis tarafından devletin en güvenilir organı olan Türk silahlı kuvvetlerinin generalleri tutuklanıyor sonramı hiç bir şey olmamış gibi pardon bile denmeden vazgeçtik serbestssiniz deniyor. Devletin yani ordunun en hassas bölümlerine cebren ve hile ile giriliyor ve burada devletin özel bilgileri kopyalanıp birilerine teslim olmak üzere kargo ediliyor. ve daha onlarca örnekler siz canlandırın beyninizde
Toplumda ses ve tepki varmı ?
Yok.
Neden yok?
Vallahi benim aklım ermedi bu işe
Yargı yani Türkiye Cumhuriyet' i adaletimi?
Paramparça değil sekiz parça. Ama az kaldı yakına paramparça da olacak. Çünkü Halk tepkisi yok.
Halk yıllardır uykuda .
Bu ülkenin rejimi Cumhuriyet değilmi?
Kağıt üzerinde evet, fakat uygulamada hayır. (Yanılıyorsun diyenlerden yorumlama ve açıklama bekliyorum.)
Değerli dostlar:
Size bir anım. Bir gün camide Cuma namazı öncesi müftü gelmiş hararetli konuşuyor. Herkes gibi dinliyorum. Soru cevap şeklinde ilk başta sevdim müftüyü. Dedimki okumuş alim takdir ettim kendimce sonra bir soru.....
'' Toplumlarda var olması gereken adaletmi, sevgimi ?''.
Cemaat suskun.
Müftü ;
'' Değerli cemaat toplumları ayakta tutan sevgidir demezmi.,
Sordum peki bir toplumda adalet yoksa yada sağlanamıyorsa sevgi neyi halleder.Adaleti sağlamadan sevgi beklemek doğru bir kararmıdır? Dedim ve devam ettim. Siz topluma adalet getirmesseniz yada toplumda adaleti temin etmeden sevgi ve saygı beklerseniz o toplum yok olmaya mahkı-umdur dedim. yanılıyorsun dedi. Biz müslümanlara adaleti Allah verir dediğinde ben ona Alah bize ayetlerinde önce karşımızdakine adaletli olmayı emretmiştir. Siz bu söyleminizle toplumu yanlış yönlendiriyor ve bilgilendiriyorsunuz dedim''
İmam hutbeden inmeden bir ayeti okur dedim ve devam ettim.
Bu ayet,
Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, çirkin işleri ve azgınlığı yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor." Bu ayeti kerime de Toplum için adalet ve ihsan gibi temel ilkeler, millet ve devlet olmanın da esasını oluşturmaktadır. dedim ve devam ettim.
Adalet, fert ve toplum açısından huzurlu güvenli düzenli mutlu ve müreffeh bir hayatın sağlanabilmesinin en önemli ve olmazsa olmaz unsurlarındandır. Şimdi siz adaleti geri plana atarsanız. Bu cematten huzuru ve sevgiyi bulamassınız.Siz din görevlileri Allah'ın kullara olan emirlerini anlatırken, Anayasa olan yüce kitabımız Kuran' ı iyi incelemeniz halkı da dosdoğru bilgilendirmeniz lazım dedim.
Neden bu örneği verdim ?
Son yıllarda toplumumuzda huzur kalmamıştır çünkü Devlet emeklisinie, çiftçisine , çalışanınna sahip çıkmaktan uzaktır. Her yıl hayat pahalılığını % 30-40-50 arttığı halde bu devlet emeklisine %4 artış verirken adaletli davranıyormu? Kanunlar ve yasalar herkese eşit işliyormu diye düşünmek lazım
Sonramı?
Türkiye bölünüyor, yıpratılıyor.
Dağdan karşılama töreni ile inen terörist "kahraman" ilan ediliyor, suçunu dahi öğrenemeyen profesörler "terörist".
Dün ağlayıp zırlayıp "ezilen" olduğunu söyleyen, bugün artık "ezen".
Memlekete demokrasi geliyor diye bir tarafını yırtanlar, Tekel işçilerinin yediği sopayı, gazı da demokrasi diye yutturuyorlar.
Haksızlığın, yolsuzluğun, eş dost kollamanın bini bir para.
Ülkemizin yönü belirsiz.
Allahtan kıblemiz belli.
Ama kimsede ses yok. Kimse gıkını çıkarmıyor.
Emperyal devletler Sevr' le yapamadıkları bölünmüş Türkiye' yi Türk-kürt ve Polis-Asker polemiği ile sonlandırmanın gayreti içinde olduğu bir gerçek iken bizi idare edenler derin kış uykusundan kişisel menfaatalerini ülke menfaatlerinden önde tuttukları için uyanmamakta ısrar ediyorlar.
Değerli arkadaşlar,
Ülkenin nereye getirildiğinin ya da götürüldüğünün sorulması zamanı gelmiş ve geçiyorken, özgürlük adına, bölücülük söylemlerinin meşrulaştırıldığı bir ortama sürüklenirken, her fırsatta Türk Silahlı Kuvvetleri'ne karşı sürdürülen pasivize etme arzusu sürerken, milli değerlerimiz olan ne varsa aşağılanmakta; Avrupa Birliği ve ABD çıkarları neyi gerektiriyorsa övülmekte ve yüceltilmekte iken, ulusal çıkarları savunmak suç olmuşken, yirmi yıldır Türk Ordusu'na mermi atan teröristleri alkışlamak bunun ülkenin çıkarına olduğu devletin en tepesindekiler tarafından söynirken, teröristlerle savaşırken şehit düşen insanların arkasında durmak rant sağlamak olarak adlandırılırken, tüm doğrular terine çevrilmiş, bir milleti ayakta tutan tüm değerlerin üzerine bir çuval geçirilmişken,
Umursamaz, tepki vermez zulme ve zalime boyun eğen bir toplum olduk.
Yarın öyle bir zam furyası başlasın bak nasıl kıyamet kopar diye düşünürken tepeden tırnağa 2010 zamları yağmur yağar gibi yağdı Toplumun her kesimi biraz daha dibe itildi.
İzliyorum yine ses yok.
Ses değil, tık yok.
Diyorum ya bu durum hayra alamet değil.
Ya millet öldü farkında değiliz ya da başka bir durum var.
Ne dersiniz?
(bazı bölümlerinde bir yazıdan alıntı yapılmıştır)
NotDeğerli kuyucaklılar yorumlamaktan yada konuşmaktan vazgeçmeyin. Çümkü bu site paylaştıkça daha güzel yani sizlerle daha güzel