Ben neye evet dediğimi biliyorum ya siz neye hayır dediğinizi biliyor musunuz?
Ben neye evet dediğimi biliyorum ya siz neye hayır dediğinizi biliyor musunuz? Evet, Ben aslında böyle yazılar pek yazmayı hiç düşünmedim. Ancak haberleri seyredince, bizi yönetenleri, yönetmeye talip olanları gördükçe ve dinledikçe kendimi alamadım doğrusu; yazmaktan. Bir tarafta anayasamızı değiştirmek demokrasi ve insan hakları konusunda yol kat etmek isteyen ve bunu yaparken de elinden geldiğince açık olmaya çalışan iktidar grubu ve karşı tarafta niçin hayır dediğinin gerekçesini bile açıklayamayan bir muhalefet grubu. Sadece konuşulan yapılan açıklamalara bakıldığında bunu görmek çok kolay. Evet diyen iktidarın gerekçelerini açıkça okuyabiliyor, anlayabiliyorken hayırcı gurubun konu hakkında neden hayır dediklerinin gerekçesini en ufak bir şekilde açıklayıcı ve tatmin edici bulmuyorum. Hayırcıların sığındığı tek materyal mevcut iktidarı yaptığı ve yapamadığı tüm icraatlar için eleştirmek bunu yaparken Anayasaya neden hayır denmesi gerektiğinin açıklaması yok. Sözün özü şu aslında: evet dememizin gerekçeleri açık ve net ortaya konurken hayır dememizin gerekçeleri yok ortalıkta. Benim anlamadığım bir başka taraf ise: nasıl oluyor da birbirine tam zıt kutuplarda bulunan partilerin bu anayasa değişikliğinde aynı safta yer alabiliyor olmaları. Acaba korkulan Anayasa değişikliği mi yoksa bunu mevcut iktidarın yapıyor olması mı? Bana öyle geliyor ki bu sorunun cevabı mevcut hükümetin bu değişikliği yapıyor olması. Eğer iktidar bundan 10 yıl öncesinde olduğu gibi bir koalisyon hükümeti olsaydı bu gün evet için referanduma bile gerek kalmayacaktı. Öyle değil mi? Ne diyor müzmin muhalefet lideri: başörtüsünü ancak bizim kuracağımız hükümet çözer, terörü ancak bizim kuracağımız hükümet çözer, işsizliği ancak bizim kuracağımız hükümet çözer, ama ne zaman çözer canı isterse çözer, halkın aleyhine olduğu zaman çözer. Lehine olduğunda buna gerek duymaz çünkü halk sadece bir koyun, yönetmekten anlamaz politikadan anlamaz, başörtülü kızların olması gereken tek yer merdiven altındaki konfeksiyon atölyeleri, namaz kılan dindarların saf Anadolu köylüsünün olması gereken tek yer tarlası köyü uğraşması gereken tek iş amelelik yönetmek onun neyine ki . Okumamalı onlar, doktor olmak profesör olmak bilim adamı olmak ne haddine. Ben hayırcılara şu soruyu sormadan edemeyeceğim: acaba hayır dediğiniz AKP mi yoksa !' Eylül Anayasası mı? Eğer AKP ise bu referandum AKP ile ilgili değil milletle ilgili, AKP'yi seçmiyoruz tekrar ya da ona güvenoyu da vermiyoruz; eğer Anayasa ile ilgili ise bu anayasadan en çok mağdur olanlar şu an hayır cephesinde olanlar değil mi? Benim en hoşuma giden gerekçelerden biri dokunulmayan bir kitle var ülkemizde. Ben yaptım oldu işte diyenler. Bu ülkeyi % 90 oy da alsanız biz yönetiriz diyen ve göremediğimiz ama varlığını, nefesini her an ensemizde hissettiğimiz o elit kitlenin de soruşturuluyor olması, mahkemeye çıkarılabiliyor olması, benim vergilerimle alınan devlete ait kobra helikopteriyle eşini çocuklarını pikniğe götüren şerefli ordumuzun maalesef zayıf halkalarının da artık soruşturulabilecek olması, memurların haklarının daha sağlam zeminlere oturtulabilecek olması, sendikaların varlılarını sendika ağalarının tekelinden kurtarılıp işçinin memurun eline geçecek olması daha neler sayabilirim. Ben neye evet dediğimi biliyorum ya siz neye hayır dediğinizi biliyor musunuz? Yunus Koşar www.yunuskosar.com
1.dünyanin hicbir demokratik ülkesinde zitlasmayla anayasa yapilmaz,bunu bildigini saniyorum yunus kardes,ama hükümetin her kurum her kisiyle zitlasip PKK nin bile basaramadigi isi,yani türk-kürt düsmanligini istiyerek bilerek körükledigini görmemek icin kör olmak yetmez ayni zamanda sagir ve dilsizde olmak gerek. 2.yine dünyanin hicbir demokrasisinde bir birinden farkli maddelere tek bir cevap verilmez,bu uluslarasasi hukukada aykiri,ama bizden istenen iyiyle kötünün karisimina evet yada hayir dememiz,bu bile toplumu bölmek icin kurulmus bir tuzak. 3.bünyesinde milyona yakin kisinin barindigi kurum olan ordumuzdada mutlaka cürükler olacaktir ama o bahsettigin gibi olaylar nadirde olsa oluyorsa ordu kendi icinde onlari zaten ayikliyor,hatirliyorsan bir oramirali er rütbesine düsüren ve hapis cezasi veren bir askeri mahkeme karari var,ama birde deniz fenerinin bitmek tükenmek bilmeyen cevirisiyle almanyaya postalanipta 6ayda birtürlü yerine ulasamayan,ulastiginda cevabi yildizlar ötesini dolasarak gelecegi bilinen siyasetin birtürlü acilamayan kirli dosyalari var. 4.dokunulmazliklarin kalkmadigi halkin hic bir derdine deva olmayan,yalnizca anayasa mahkemesini ve hakimler ve savcilar yüksek kurulunu ele gecirmek icin icine zaten anayasamizda olan haklarimizin terimlerini degistirip demokratiklesmek istiyoruz yalanina kanacak kadar saf olmadigim icin HAYIR,bugün bunlar yarin bir baska iktidari yaptiklari ihanet,hirsizliklardan koruyacak bir mahkemeye HAYIR,kirli siyasete cikar iliskilerine sözde dindar ama gercekte kulhakki yiyenlere HAYIR,daha binlerce örnek yazmam mümkün ama bir atasözümüzde denildigi gibi anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az.selamlar Mevlüt Yilmaz