Değerli arkadaşlar;
Peygamberimiz (asm) Miraç'ta, Sidretül Mühteha'ya çıktı, kendisinden bir rekaat namaz kılması istendi, bir rekât namaz kıldı Buna bir rekât da kendisi ilâve etti Namaz iki rekât oldu Cenab-ı Hak kendisine bir rekât daha kılmasını emretti Böylece namaz, akşam namazı gibi vitir [tek> oldu. İşte Peygamberimiz üçün-cü rekâtta Fatiha ve zammı sure okudu. Rükûa gideceği sırada İlâhî rahmet ve nur tecelli etti Cehennemi gördü Cehennem ehli kömür gibi sim siyah olmuştu Peygamberimiz bu halde de kendisinden geçti ve elleri çözülüverdi Hemen Cebrail (as) geldi, Peygamberimizin üzerine Kevser suyundan döktü Böylece Peygamberimiz kendine geldi. Elleri çözüldü ve ellerini kaldırarak Tekbir alıp kunut dualarını okudu Kunut duasında Cehennemden ve Cehennem ehlinden Allah'a sığındı böylelikle de peygamberimizden bize sünnet kaldı.
Kunut dualarından olan; '' Allâhümme iyyâke na'büdü duası Peygamberimizin cehennemi ve cehennemde bulunan cehennem ehlini görmesinden sonraki ik duası olması münasebetiyle çok anlamlıdır. Ne diyor peygamberimiz bu duda ? Allahım! Biz yalnız sana kulluk ederiz. Namazı yalnız senin için kılar ve ancak sana secde ederiz. Yalnız sana koşar ve emrettiğin ibadetlerini sevinçle yaparız. Rahmetinin devamını ve çoğalmasını dileriz. Azabından korkarız. Şüphesiz senin azabın kafirlere ve inançsızlara ulaşır.
(((Allâhümme iyyâke nabüdü ve leke nüsalli ve nescüdü ve ileyke nesa ve nahfidü nercû rahmeteke ve nahşâ azâbeke inne azâbeke bilküffâri mülhık.)))
yazıda geçen bazı kelimelerin anlamı alttadır:
Sidretül-müntehâ nedir?
Müntehâ kelimesi son, nihayet, bitiş anlamlarına gelmektedir. Sidre kelimesi de, ağaç anlamındadır. "sidre" Arabistan kirazı denilen bir ağaca verilen isimdir. Trabzon hurması bu ağacın cinsindendir, gölgesi gayet koyu ve latifdir".
Sidretül-müntehâ' şeklinde Kur'ân-ı Kerim'de Necm suresinin 14. âyetinde de geçmektedir. Ayrıca Peygamberimiz Hz. Muhammed'in Mirac'ını anlatan ve bir çok sahabeden rivayet edilen Hadis-i şerifte de geçmektedir.
Ayrıca Sidretül-Müntehâ', "Allahu Teâlâ'nın zât âlemi demektir ki, buraya ne meleklerin büyükleri, ne de Peygamberlerin büyükleri dâhil olabilir. Nitekim hadis-i şerifte de Hz. Peygambere refakat eden Cebrâil aleyhisselâm da Peygamberimizi buraya kadar götürmüş, buradan ileriye geçmeye izinli olmadığını ifade ederek, bundan sonra Cenâb-ı Hakk'ın daveti sebebiyle Hz. Peygamberin yalnızca gideceğini bildirmiştir. İşte bu yüzden sidretül münteha "son sınır, son hudud veya sınırın sonu" anlamı taşımaktadır.
Kevser Suyu Nedir?
ab-ı kevser olarak da geçer. cennette bulunduğuna inanılır. bir içenin bir daha susamayacağı rivayet olunur. Kısaca Cennette bulunan kutsal su.
Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'a "Kevser nedir?" diye sorulmuştu.
"Cennette bir nehirdir. Allah onu bana verdi. O, sütten daha beyaz, baldan daha tatlıdır buyurdu "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm. Peygamberimiz buyurdu ki;
"Her peygamberin bir havzı vardır. Ümmeti oraya su almaya gelir. Peygamberlerin her biri, hangisinnin suya geleni çok diye övünürler. Su almaya gelen ümmeti en çok olan peygamberin ben olacağımı ümid ediyorum
Eyüp ÖZTÜRK
|